havuz kenarındaki kokteyl bardağı ^*

• bir tatil programi klisesidir. yaz baslangicinda cesitli tesisleri, otelleri, tatil koylerini tanitmakla yukumlu olan, genelde bir tur sirketinin sponsor oldugu bu programlarda bir kiz havuzun dibinden yuzerek kameraya dogru yaklasir, geldiginde havuz kenarinda bir kokteyl bardagi vardir, kafasini cikartir, havuzun kenarina kollarini koyarak yaslanir ve kokteyl bardagindan bir yudum alir. ulan bi kere de bunu yapani gormedim haa.
• alt kısma grenadin, üstüne ise portakal suyu konsantresi konularak yapılan karışımdır, envai çeşit süs takılır bardağa. konu mankeni olarak seçilen kız ise otelin animatörlerinden birisi olur her daim.
• ekseriyetle havuz başında geçen türk filmlerinde esas çocuk ile esas kız öpüşmeye başladıkları anda fonda çalmaya başlayan bir kenny g müziği eşliğinde kameranın ani bir hareketle zoom yaptığı yanında bir tabak içinde çilek, erik muz vb durmakta olan obje
  
  (bkz: banu alkan)
  (bkz: faruk peker)
• (bkz: tatil köyü ve otel reklamları)
• enteresan bir şekilde, o havuza asla düşmemesi ile ün yapmıştır.
  gerçi "neresi enteresan ?"; havuza düşmüş olsa bu kadar ünlenebilemezdi.
  (bkz: kendisiyle çelişmek)
• bardagin arka fonunda bir hatun varsa -ki vardir- kesinlikle otel fotografcisinin asildigi kizlardan biridir
• çoğu tatil köylerinin reklamlarında sırf artistlik olsun diye havuzun kenarına konulan ve havuzun dibinden genç sarışın bir kızın çıkıp içtiği şemsiyeli bardaktır.
• bu kokteyli tadan seksî hanım kızımızın diğer insanlarda bulunmayan bir özelliği vardır: sudan çıktığında ne yüzündeki gözündeki suyu silkeler ne de ağzında, dudağında kalan havuz suyunu püskürtür. gençliğin bir vaktinde bu hadise kafaya takılıp yazlıktan arkadaşlarla denenmiştir ve sudan çıkar çıkmaz hiç istif bozmadan kokteyl bardağındaki kamışa yapışılmaya çalışılmıştır. o iş öyle olmuyor arkadaşım, ben söyliim.
• mutlaka kırılan, parçaları havuza düşen, bütün parçaları bulunup toplanamayan, toplanamayan parçaları da gelip beni bulan bardaktır. ne zaman havuza girsem o bardağın kırılmış parçalarına basarım. havuz kenarındaki kokteyl bardağının kırılan parçalarının mıknatısıyım ben. ^*
• (bkz: tequila sunrise)