36 entry daha
  • hortlak, türklerin demonolojik görüşlerine göre geceleri canlanıp mezardan çıkarak insanlara zarar veren ölü varlıklara verilen isim.

    bu kelimeye tuva türkçesinde "aza-buk" ve "aza-şulbus" şeklinde (karanlık güçlere bağlı olarak şeytan anlamına gelen "aza" şeklinde), bazı yerlerde de "aza-hortan" şeklinde rastlanıyor.

    türklerde, hortlamanın* genellikle zor ölümler ya da cinayet sonrası ölümlerde olduğuna inanılırdı. özellikle bu tip ölümler sonrası ölen kişi hortlamasın diye birtakım önlemler alınırdı.

    bir de türk, tatar ve altay halk inancında karşımıza çıkan örak/örek vardır ki insanların öldürüldüğü ya da insan kanının akıtıldığı yerde ortaya çıktığına inanılırdı. (bazen de öldürülen insanların mezarı üstünde rastlanıyor.)
    örak insanlara zarar vermez, ancak onun gezindiği görülür ya da acıklı seslerle inlediği işitilirdi.( bu açıdan hortlaktan farklıdır, çünkü hortlak insanlara zarar verebilir.)

    bunlardan başka ölen insanların ruhlarının körmöse dönüştüğü inancı yaygındı. örneğin yakutlarda ölülerin başıboş dolaşan ruhlarına üğör adı verilirdi. kaza sonucu ölmüş olan insanların ruhlarına obun, intihar edenlerinkine alban denilirdi. ataların ruhlarıysa ozor olarak anılırdı. bunlar da kendi içlerinde iyi, kötü veya iyi ya da kötü olmayan sadece acı çeken ruhlar olarak bölümlere ayrılırdı. (ve evet, hepsinin ayrı ayrı isimleri olduğu gibi farklı türk boylarında da yine yeni isimler çıkıyor karşımıza. zaten o yüzden mitoloji araştırmalarındaki en büyük zorluklardan biri de kavram kargaşası)

    işin aslı bütün bu ruhani varlıkların hepsini şamanist geleneğe ait kürmez/körmös olgusuna dahil etmek mümkün. (ki bu olgu da maniheizm sonrasında hürmüz'le özdeşleşmiş)

    netice olarak günümüzde memorat kategorisine giren tüm bu söylenler, eski türklerde ruhun ölümsüzlüğü ve geri dönebileceğine olan inancın izleriydi.

    [”bir diğer kan emici yaratığımız, ubırubir
    küçükken sizi korkuttukları öcü vardı ya, işte o ubır...
    iri başlı, uzun kuyruklu bir yaratık.
    bonus olarak ağzından ateş püskürtüyor. (başkurt türklerinde)
    günlerce hatta aylarca hareketsiz kalabildiği gibi uçabiliyor da.
    etrafına bulaşıcı hastalık yayıyor. istediği şekle (pitsen gibi bu da güzel bir kız kılığında* görünüyor) bürünebiliyor.
    bazen de kurt veya yaban köpeği kılığına girip koyunları parçalıyor ve tabii ki kanlarını emiyor.
    (başka bazı halk inançlarında insanları ele geçirip içlerinde yaşadığı anlatılır. içine ubır giren kimseler yemeye doymazlar ve geceleri kalkıp yemek ararlar ve bulamadıklarındaysa gidip başka evlerden çalarlar. üstelik çok yemelerine karşın zayıf kalırlar. çünkü yedikleri yemek kendilerine değil, ubır'a yarar.)
    eğer bir kişi ölüp de ubır olarak geri dönmüşse mezarı açılıp çivi çakılır ayrıca şüphelenilen bir cesedin ubır'a dönüşmemesi için ateşin altından geçirilmesi gerekir(miş)
    ubır, daha çok romanya ve moldova'da yaşayan türk topluluklarınca "vampir" anlamında kullanılan bir sözcük. ayrıca çekçeye ve slovakçaya "upir" olarak geçmiş (bazı filologlar vampir kelimesinin kökeninin türkçe ubır/upir'e dayandığı görüşünde)
    gagavuz türkleri buna obur diyor.
    anadolu'nun değişik yerlerinde "hortlak" ve azerbaycan türklerinde "hordan" denilen şeytanî varlığa yakın veya aynı olduğunu söyleyebiliriz.”
    (bkz: türk mitolojisinde vampirler/@ay hatun)]

    [”ölen kişinin dünya değiştirdiği kabul edilir ve bu dünyayla da bağının tamamen kopmadığına hatta yılda bir defa yaşadığı yerleri ziyaret ettiğine inanılırdı ama bunu hortlamayla karıştırmamak lazım çünkü eski türkler bazen ruhların hortladığına da inanırlardı. hatta ruhlar bazen başkasının bedenine de girerdi.
    ölülerin başıboş dolaşan ruhlarına altaylılar özüt/üzüt diyorlardı. (üzüt aslında bedenden ayrılan ruh demek, bunlar bazen kalabiliyor demek ki)
    bu şekilde hortlayan ruhları ölüler alemine kabul ettirmek ya da göndermek şamanların göreviydi. (bkz: şaman/@ay hatun)”
    (bkz: eski türklerde ölüm olgusu/@ay hatun)]

    kaynaklar:
    celal beydili - türk-mitolojisi-ansiklopedik sözlük
    bahattin uslu - türk mitolojisi
4 entry daha
hesabın var mı? giriş yap