• özgürlühçü, demograt hökümetimizin avrupa insan hakları mahkemesi'nde yaptığı savunma. bununla da kalmamış tabi.

    "hükümetin 2007 yılında suikasta kurban giden hrant dink’in ölmeden önce türklüğü tahkir suçundan aldığı cezaya karşı yaptığı başvuru ile öldürüldükten sonra dink ailesi’nin yaptığı başvurularla ilgili aihm’e (avrupa insan hakları mahkemesi) gönderdiği savunmada skandal ifadeler yer aldı. mahkum olmasına neden olan yazıyla halkı tahrik ettiği, nefret söyleminde bulunduğunu iddia eden hükümet, öldürülmesinde de neredeyse tek suçlu olarak dink’i gösterdi."

    haa bir de hrant dink yargıtay ceza genel kurulu’nun da onayladığı 301. madde mahkumiyetinden dolayı mağdur olmamış. niye? çünkü ölmüş...

    http://www.radikal.com.tr/…8.2010&articleid=1013538
  • hükümetin özgürlük mücadelesine yaptığı katkının son halkasıdır. basit: hrant dink'i nazilere benzet. sonra onun öldürülmesi olsun sana nazilerle mücadele. biraz evir çevir. hop özgürlük!! o değil de, referandumda, askeri vesayet, hükümet falan filan dolanıyor hani. yargı hakimiyeti... görün işte, yok bir farkları. aynı kafadalar. dink'in öldürülmesinin savunulmasında hepsi birleşiyor..
  • danıştay’ın almış olduğu bir karardan sonra:

    “..bu konuyu ulemaya danışmak gerekir...”
    "...özgürlükler noktasında danıştay’ın almış olduğu bir karar var. bu kararı ben hukuk içerisinde tanımlayamıyorum. kalkıp da vatandaşımızın din ve vicdan özgürlüğünü kimsenin kısıtlama hakkı yoktur. ben özgürlüklerin egemen olduğu bir ülkenin başbakanı olarak bu kararı kınıyorum..."
    "...yasamada, yürütmede bazı adımları atıyoruz. ama danıştay'da birçok engellerle karşı karşıyayız...."

    (bkz: #9552843)

    anayasa mahkemesi’nin almış olduğu bir kararından sonra:

    “...demokrasiye kurşun sıkılmıştır...”

    bunları söyleyen kişi, türkiye'nin sözde en demokratik partisinin başında bulunan sayın recep tayyip erdoğan... demokratik toplumlarda iki dudağının arasından çıkan tek bir kelama bile bakılan ve milyonlarca takipçisi bulunan kanaat önderleri ve siyasi liderler, sürekli olarak "ulema" göndermeli, "kurşun sıkmalı" açıklamalar yaparlar zaten... dolayısıyla, kesinlikle nefret söylemiyle uzaktan yakından alakası olmayan, tabii ki iyi niyet ve güzelliklerle; çiçekler, böcekler ve şirinlerle dolu bu sözlerin üzerinden daha bir ay geçmeden ne oldu derseniz:

    (bkz: 17 mayıs 2006 danıştay'a yapılan saldırı)

    kendisinin özgürlüklere bakış açısını da hatırlatmak gerekirse, "tahrik edici" bir şiir okuduğu için 1999 yılında 4 ay hapiste yatmasına ilişkin olarak soru sorulduğunda: "...insanların, eyleme dönüşmedikçe, görüşleri, düşünceleri ya da inançları nedeniyle hapsedilmelerine karşıyım..." şeklinde bir açıklaması olduğunu da tekrarlamakta fayda var. yani, insanların düşüncelerini ifade edebilmesi ve bu konudaki özgürlükleri konusunda çok geniş bir adam. zaten bu yüzden mizah dergileriyle arası her dönem çok iyi olmuştur kendisinin. karikatüristlerle muhabbetlerinden ötürü ayda bir adliyelerde buluşup karşılıklı çay içerler, eşi kendi partisinden milletvekili olanlar hariç*... onların adliyeye kadar zahmet etmesine gerek olmuyor zaten, kendilerinin ayağına yemeğe gidebiliyor sayın başbakan. her neyse...

    tüm bu veriler ışığında diyeceğim şudur ki, sayın hrant dink'in bir şekilde eyleme dönüşen bir nefret söylemi var ise, güya demokrasimizin yılmaz savunucusu olan sayın erdoğan'ın hükümeti bizlere bu örneği hatırlatabilirse çok memnun olacağım... başbakanımız için bile topu topu on dakikamı harcayarak kendisinin pervasız nefret söyleminden sonra eyleme dökülmüş ziyadesiyle korkunç ve vahim bir örnek bulabiliyorum, dolayısıyla böyle bir savunma yapıldıysa ellerinde hrant dink ile ilgili bundan çok daha sağlam bir örnek olması gerek diye düşünüyor insan...

    lakin, tabii ki yok...
  • hükümetin hiçbir şekilde özgürlükçü olduğunu, darbecilerle kararlı bir şekilde mücadele eğiliminde olduğunu iddia etmeyen "yetmez ama evet"çilere bu konudan neden bir saldırı geliyor, bilmiyorum. ama merak edenler varsa, "yetmez ama evet" diyenlerin bir kısmının konuyla ilgili görüşleri şöyleymiş:

    http://www.marksist.org/…-gore-tek-suclu-hrant-dink
  • (bkz: oha)
  • demokrat deyince hala demir kır at anlayabilecek kafada olanlardan daha fazlasını beklemenin hata olacağı söylem.
  • medz yegernin hala bitmediğinin kanıtıdır. talat, enver, cemal azmi, dr.reşit ve diğer insanlık suçlularını savunanlar hep aslında ermenilerin öldürülmesinin kendi günahlarının sonucu olduğunu, onların ruslarla anlaşıp ermeni milliyetçiliği yaparak bağımsızlık peşinde koştuklarını söylediler. yüzbinlerce ermeni bu yüzden katledildi, eskişehirli, bursalı, kastamonulu ermeniler ruslarla işbirliği yaptıkları ve yapabilecekleri gerekçesiyle ölüme gönderildiler. sonra bazı yüzsüz insan müsveddeleri, "bu onların suçuydu" dedi, tabii "asıl ermeniler türkleri katletti" palavrasını sıkabilecek kadar ahlaksız,namussuz olanları hiç saymıyorum. bir millet binlerce yıllık vatanından böyle silindi.
    o mazlum,mahzun halktan bir yiğit adam çıktı sonra: hrant dink. topal osman'ların, yakup cemil'lerin torunları onu da katlettiler. şimdi devlet cinayetin üstünü örtmeye çalışıyor, suçu öldürülene atıyor.

    soykırımı inkar etmeye alışık olanlar için bir cinayeti inkar etmek kolay iş doğrusu.
hesabın var mı? giriş yap