• boyle bir kac insanla karsilasiyorum.

    genel profilleri:

    30-45 yas arasi, kariyerleri belli bir yere gelmis, isini biraksa bile, daha sonra edindigi deneyim sayesinde is bulabilcek potansiyelde birisi.

    gencken iyi gezmemis veya yeterli gezmemis.

    ınsanlarin olumune tanik olup, hayatini yasayamadi o ya demek.
  • işi bırakma kısmı tamam.
    parayı nereden bulduklarını söylerlerse dünyayı gezme işi de tamam olur.
    malum biz ikinci ayın faturalarını ödeyemeyiz işi bırakınca.
  • ben 27 yaşındayım 28 yada 29 yaşında yapmayı düşündüğüm iştir. :d
  • işten ayrılınca ingilizce am günü yağ kadar şenlikli bir eylem değildir.
  • daha kolayı varken neden zoru tercih eder ki insan. şu virajı kayıpsız atlatinca yapacağım ilk şey işi gücü bırakıp yalnızca en sevdiğim 2 farklı ama temelde kardeş olan varlığımla vakit geçireceğim. fatura filan mı? boşverin efendim. en fazla imkanlarımız budanmis olur ama o kadarcık işte. ne eksik kalacak derseniz ? fırsatınız oldukça kendi iclerinizi ziyaret etmeye çalışın ve bunda da ısrarcı olun çünkü edinimlerinizin mutlak bir karşılığı sizi bekliyor orada.
  • paraya ihtiyaç olmayan eylem. cesaret istiyor sadece. yoksa biraz araştırırsanız çok cüzzi paralarla bu işi yapanları görürsünüz. ailesel sorumluluklar tutabiliyor insanı. belli bir gelire ulaşıp şunları şunları halledeyim öyle yaparım derken sistemin içine gömülüyorsunuz sanırım. ben öyle olmam umarım deyip burdan 33 ündeki kendime selam çakıyorum.
  • 35 yaşına kadar kendini okumaya ve kariyere vermiş kişiler bu yaşa geldiğinde bir sürü sıkıntı vs. ile karşılaşır. belki de kayıpları olur. en sevdiği dostu, annesi veya babası ölüp gider ve sonra bir oturup düşünür. neden bu kadar kendimi parçalıyorum der. sonunda ölüp gideceksek ne bu zorum der. hele bir de işini çok sevmiyorsa ya da yaptığı işe olan inancını kaybettiyse...bakmakla yükümlü olduğu çocuğu da yoksa ya da onu bulunduğu yere bağlayan bir sevdiceği de yoksa dünyanın en akıllıca işini yapar ve dünyayı gezmeye başlar. bence akıllıcadır da maddi kaygılardan kurtulmak gerekir. bunu yapabilenler de ya maddi kaygılardan kurtulmuş kişilerdir ya da maddi olarak zaten geliri olan kişilerdir.
  • bir o kadar özendiğin, bir o kadar yapamadığım. arkadaş o parayı nerden buluyorsunuz anlamıyorum ki. verin o parayı bana, dünyayı gezmezsem şerefsizim.
  • medyada hiç bir vasfı, tecrübesi olmadan sabahtan akşama çay kahve yapıp angarya için koşturulan, geri kalan zamanında da internette dolaşmaktan başka işi olmayan stajerlerin oradan buradan kopyaladıkları haberlerin kahramanları bunu yapar.

    bu hayat biçimi de hiç bir şey üretmeyen, yandaşı oldukları tarafı övmekten başka bir özelliği olmayan kopyacı türk medyası tarafından bize yaşamamız, özenmemiz, özlememiz gereken hayat olarak sunulur. bu hayatı yaşayanlar bambaşka bir insan olduklarını, efendim parayı düşünmememiz gerektiğini söylerler.

    bedavaya ya da asgari ücretle sömürülen, tatili rüyasında dahi göremeyen stajerin rüyası olabilir bu. ancak benim için ideal hayat bu değil, bunu yapanlar da çok matah insanlar değil.

    ideal hayat olarak pompalanan, tavsiye edilen bu hayatı çok küçük bir azınlık yaşayabilir. yıllarca gezip tozduktan sonra işleri garanti olan, ödemesi gereken faturası, bakmak zorunda oldukları aile bireyleri olmadığı gibi üstüne maddi desteklerine güvendikleri aileleri olan insanlar yapabilir ancak bunu.

    bu hayat hikayelerini inceleyin çoğunun ailesi maddi manevi iyi durumdadır. çocuklarından destek istemedikleri gibi tam tersi bir çok açıdan onlara destek vermektedir.

    sosyal medyada türkiye'deki sıkıcı işini bırakıp kamboçya'da deniz kıyısında barda içki içip yan gelip yatanların ne muhteşem hayatı olduğunu okumaktan bıktım yeminle. isteyen gitsin ne istiyorsa yapsın da bunu ideal hayat, herkes yapabilir, yapmayan aptaldır diyerek gözümüze sokmayın allasen.

    medyanın pompaladığı parayı dert etme, dünyayı gez tavsiyelerinin palavra olduğu hakkında time dergisinden bir yazı.

    http://time.com/3943637/money-travel-advice/
hesabın var mı? giriş yap