işte güzellik böyle bir duygu

• x bir markanın ağda bantlarının reklam sloganı.
  kılsız kadın güzeldir mesajını bilinçaltımıza yerleştirmek için özenle oluşturulmuş bir virüs.
  
  kılsız kadın temizdir demiyor dikkat ederseniz.
  temiz olan güzeldir de demiyor.
  
  güzelliği tanımlıyor; güzellik kılsızlıktır diyor. bir yaşam biçimini dikte diyor, şekillendiriyor, öğretiyor.
  bunu tek bir nedenle bilerek ve isteyerek yapıyor...
  "para."
  
  para için bacakları, amı, götü kıllı olan insanların çirkin olduğu yargısını gerçekliyor.
  
  buradaki sinsi saldırıyı fark edemiyorsunuz biliyorum, ama umursamıyorum.
  ben bir gün varılacak olan, zararsız kişisel tercihlerin aşağılanmadığı, nihai ütopyanın insanlarına bugünden övgülerimi iletmeye nefesim yettiğince devam edeceğim. bizim içine sıçtığımız dünyayı zerafete kavuşturacak olan siz aydın insanlara selam olsun.
  
  (bkz: bacakları kıllı bir kadınla sevişmek/@limon kimyon zorro)
  (bkz: güzellik/@limon kimyon zorro)
  
  aslına bakarsanız durumu daha iyi anlamak için bu reklamı yapan firmanın sadece yeşil renk kontakt lens ürettiğini düşünmek yeterli olacaktır. yeşil renk lens kullanan havalı bir mankenin arkasından ekrana bu yazının geldiğini hayal edin.
  
  "işte güzellik böyle bir duygu!"
  
  ne oldu şimdi kahverengi gözlüler. güzellik denen niteliğin farkında bile olmayan cahil insanlar gibi oldular. çirkin oldular.
  hem de tüm derdi daha fazla ürün satmak olan bir firmanın daha çok para kazanması için.
  oturdukları yerde çirkin ilan edildiler.
  bu kendi kendini gerçekleştiren kehanetler hayatımızın tüm alanlarında sinsice yayılmaya devam ediyor. hem de bu durumun farkında bile olmayan sorgulama yetisi yine benzer amaçlarla kırılmış insanlar tarafından.
  
  kendisini çirkin ilan eden markalara koşa koşa, avuç avuç para ödeyen bu bilinçsiz insanlar bize şu önemli veriyi sunuyorlar.
  "para, yani meta bu dünyadaki en güçlü anestezik maddedir. yeterince meta harcayarak insana güzel gösterilemeyecek hiç bir olgu, davranış, kavram yoktur. yeterince çalışarak etik kurallar ve hatta sanat gibi yüce erdemler bile yönlendirilebilir."
  
  bu bağlamda bizim günümüzde sahip olduğumuz kültür medeniyet değil, vandalizmdir. tüm evrende entropi ve kaos hakimken, insanın üretebildiği kültür ne yazık ki yanlışta ısrardan ötesi değildir. kazanamayacağı bir savaşın ısrarla da etik olmayan tarafında yer almayı tercih eden insan türü, bu kafayı terk etmezse, hayalindeki yüksek medeniyet meta çöplüğü olmaktan öteye gidemeyecektir.
  
  güzel olan, hem atom altı dünyada, hem de makro düzeyde evrenin kendisidir.
  uçsuz bucaksız bir deniz manzarasının makyajı olmaz, modası olmaz, trendleri ve hatta temizliği olmaz.
  bir papatyanın da, bir domuzun da, yılanın, ağacın, kedinin de çirkini olmaz.
  evren canlılarda sağlıklı olmak dışında bir tercih sebebi aramaz.
  
  biz arıyorsak, tek sebebi kendi ürettiğimiz bu dalyarak anestezi kültürüdür.
  her birimizin kafasını tek tek açarak içinde evren ile, doğa ile, sanat ile ilişkili ne varsa boşalttılar. yerine modern dünya dedikleri bu çamuru koyup kapattılar. ve bunu öyle uzun süre yaptılar ki artık gerçek olanın ne olduğunu unuttuk. hayvanlığımızı, evrende savrulan bir toz zerresi olduğumuzu, var olmanın dayanılmaz hafifliğini unuttuk.
  
  başlangıçta sadece bir savunma mekanizması olan egonun geldiğimiz noktada elimizden aldıklarına baktıkça her birimiz için çok üzülüyorum.
  yeteri kadarla yaşamanın hayal olduğu bu dünyayı bize dikte eden tüm bu sisteme lanet olsun.
  
  (bkz: iş hayatı/@limon kimyon zorro)