*

  • sabah gazetesine matrix'in türkiye dağıtımını yapan firma ve büyük ihtimalle warner bros tarafından; gazetenin kapattırılmasına kadar varabilecek büyüklükte bir dava açılmasına sebep vermesi muhtemel yazar.

    gerçi bu hanımı yazar olarak nitelendirdik ama tüm dünyada aynı anda gösterime giren bir filmin ilk seansına gidip, insanları şaşırtması muhtemel, sır gibi senelerce saklanan olayları gazetesine yazmak nasıl bir yaratıcılık gerektirir?

    insanların hevesini kursağında bırakmak, bir filmin gizlikik hakkına tecavüz etmek nasıl bir gazetecilik örneğidir?

    yakın zamanda kokusunun çıkmasını beklediğim yazının sahibi.
  • neo'nun yanina gonderilesi tadda bir gazeteci.
  • anlamadigi, bilmedigi, dusunmeden yorum yaptigi bir film ile ilgili yazdiklari ile bircok insani gazetenin okuyucusu olmaktan uzaklastirmis kisi.
    yazar olmak okuyucunun ilgisini cekmek degildir sadece. ama bu bayan zaten ne yaptigini biliyor olsaydi muhtemelen bunu yapmazdi.
  • yazıyı oyle bi yazmıski bu arkadas sanki yurtdısındaki insanlara sadece turkiyede olan bi olaydan bahsediyomus gibi ''turk'ler iftar saatine ragmen salonları doldurdu filmi izledi turk'lerin cok sevdigi bu filmide anlatıyim de dunya vatandaslarıda magrum kalmasın bu filmden''.
  • söz konusu filme gidene kadar yazısını da kendisini de ignore ettiğim, filmi izlediğimin ertesi olan şu 9 kasım 2003 pazar gününde ise yazısını okuyarak hayretler içine düşmemi sağlayan kadın.

    isterdim ki spoil etse bile adam gibi bir yazı yazmış olsun. üçlemenin birinci filminden itibaren mantığını incelemiş olsun, agent smith'e, neo'ya değişik bir yorum getirmiş olsun, "belki de wachowski biraderler bunu demek istemiş" gibi değişik bir bakış açısı sunmuş olsun. lakin okuduğum yazı "yaa işte, matrix'e türkiye'de ilk gün 55000 kişi gitti, katil de uşakmış" konseptinden başka hiçbir şey sunmayan, ek olarak bir şey sunmamakla beraber okuyucular için filmden alınan zevki minimuma indiren bir şey idi.

    bu hanım ve bunun gibilerin eline kalemi kağıdı kim veriyor bilmiyorum. sabah'a yazar olmak istesem de örnek yazı olarak böyle bir şey göndersem işe alınma olasılığım yüzde sıfır onda kaç olur, onu da bilmiyorum. fakat şiddetle umuyorum ki bu arkadaş şu an bu yazımı okuyordur da gider cosmopolitan'da falan çeviri yapmaya başlar (o da yabancı dili varsa tabii). ya da tekrar düşündüm de, bir sonraki yazısına 24'ü konu alsın, ikinci sezonun sonunu yazsın, en kral yazar o olsun (lakin bilemiyorum kendisi sabah gazetesi binasından evine kadar sağ salim gidebilir mi).
  • sozlukte kendi hakkinda yazilanlari okuyan bir sabah gazetesi yazari. haber yapmak yerine filmlerin sonunu yazip olay olmayi tercih edenlerden.
  • nazarımda türkiye'nin bir numaralı gazetecisi.
  • star gazetesi'nde ziyan olduğunu düşündüğüm daha büyük tirajlı gazetelere yakıştırdığım gazeteci.
hesabın var mı? giriş yap