• pj harvey'in dance hall at louse point adlı güzel ve zor albümünde ilk dinleyişimde ağzıma takılan ve ardından hayatımda dönem dönem marş haline gelen şarkısı. söz konusu sözler şöyle gider...

    i remember when i was a girl
    our house caught on fire
    and i'll never forget the look on my father's face
    as he gathered me in his arms and raced to the burning building out on the pavement.
    and i stood there shivering and watched the whole world go up in flames.
    and when it was all over i said to myself "is that all there is to a fire?, is that all there is?"

    is that all there is?
    if that's all there is, my friends, then let's keep dancing
    let's break out the booze and have a ball
    if that's all there is

    and when i was twelve years old, my daddy took me to the circus
    'the greatest show on earth'.
    and there were clowns and elephants, dancing bears, and a beautiful lady in pink tights flew high above our heads.
    and as i sat there watching, i had the feeling that something was missing
    i don't know what but when it was all over i said to myself "is that all there is to the circus?"

    is that all there is?"
    if that's all there is, my friends, then let's keep dancing
    let's break out the booze and have a ball
    if that's all there is

    and then i fell in love with the most wonderful boy in the world.
    we'd take long walks down by the river or just sit for hours gazing into each other's eyes.
    we were so very much in love and then one day he went away and i'd thought i'd die, but i didn't.
    and when i didn't, i said to myself "is that all there is to love?"

    is that all there is?
    if that's all there is, my friends, then let's keep…

    i know what you must be saying to yourselves if that's the way she feels about it,
    then why doesn't she just end it all.
    o no, not me, i'm not ready for the final disappointment
    cause i know just as well as i'm standing here talking to you,
    that when that final moment comes and i'm breathing my last breath,
    i know what i'll be saying to myself "is that all there is?"

    is that all there is?
    if that's all there is, my friends, then let's keep dancing
    let's break out the booze and have a ball
    if that's all there is
  • esasen bir peggy lee parçası olan daha sonra pj harvey'in hakkını vererek yorumladığı güzel parça.

    ayrıca aynı adda bi frank zappa parçası da vardır.
  • .. bir gun dunyadanin en muthis adamina asik oldum, nehir kenarinda uzun yuruyuslere cikardik, gozgoze otururduk saatlerce. birbirimize oyle asiktik ki.. ama sonra birgun o gidiverdi, o an hemen olecegimi dusundum ama olmedim. olmeyince de dedim ki kendime "ask denilen seyin hepsi bu muymus?"

    dinleyince hem cok yaralayan hem de teselli eden guzelim sarki.
  • basquiat filminin soundtrack albümünde de yer alan pj harvey şarkısı.
  • tatmin kavramından bihaber hasta ruhlu kişinin kasıp kasıp* nihayet ulaştığı hedefe varınca sarfettiği karakterini tescil eden söz
  • love too soon'un ardından dinleme isteği uyandıran parça.
  • firewater'ın songs we should have written albümünde de yer alır peggy lee'nin bu şarkısının yorumu ve p j harvey'in yorumuyla taban tabana zıttır verdiği his, p j harvey'in yorumu içten içe acıtan umutsuz bir seslenişken, firewater'ın ki "ne olmuş yani" havasındadır, umursamaz bir omuz silkişle biter sanki şarkı.
  • geçen gün radyoda duydum bunu, sabrettim bitene kadar dinledim de. hani kafamda bir tanım olsun da
    sözlüğe ekleyeyim dedim.zaten fena bir trafik vardı yoksa pek kurcalamam radyoyu.
    şarkıymış, birşeyler söyleyen biri vardı evet ama söylediği şarkı olmasa gerekti.

    çok yapmacık, çok banal geldi bana. let's keep dediğinde "dancing mi yoksa" dedim. eh onu da tutturunca
    artık iyice gazı aldım ve şarkıyı (şarkı olarak kabul ettiğimden değil, siz şarkı olarak biliyorsanız anlaşılabilsin diye) itin kotuna sokma hakkı kazandım. filmlerde de öyle olur ya; bir sahneyi önceden tahmin edersen god mode on
    dersin ve istediğin eleştiriyi yaparsın. bilmedik mi lan sahneyi. bildik, o zaman eleştiririm gönlümce.

    kızım sen ne aldın, hap falan mi içtin böyle beton gibi olmuşsun. hiç bir şeyi siklemiyorsun ya, aman ne güzel yapıyorsun, çok da marjinalsin, hayatı da çözmüşsün.yaaramı çözmüşsün.
    senin bi şeyi çözdüğün yok, ama ben seni çözdüm dedim.
    duygusuz, ruhsuz seni, hastasın sen, hasta.

    şarkı bitmeden trafik aniden ve anlamsızca rahatlayınca "ne lan bu şimdi, is that all there is" dedim.
    akabinde şımarma lan sana mı dediği yapıştırdım manyak kıza.

    not: entyde lan, "falan" dahil olmak üzere sadece 4 defa kullanılmıştır.
  • hell yeah! bu sarkiyi ilk kez cnbc-e'de izledigim bir filmde, filmin sonlarina dogru bir muzik kutusundan duymustum. sarkiyi cok sevmekle beraber hemen birkac kelimesini aklima yazip, sonra o kelimeleri gugillayip sarkinin aslina ulasmistim. ve tabi ki peggy lee orjinaline ulasmam epey zaman almisti. fakat. asil olay bundan sonra basliyormus megersem ne bileyim. yillar yillar sonra bu sarkinin o hangi filmin sonunda gectigini merak eder karakterimiz, ve bulamaz bulamaz ve bulamaz. henuz imdb'de nasil etkili arama yapilir ne yazik ki bilmiyordur essek, google'in kendince altini ustune getirir, yillar yillari kovalar. ta ki az onceye kadar...

    isbu sarki after hours filminin son sahnelerinde caliyor. spoiler vermis sayilmam zira filmin ne hakkinda oldugunu dahi hatirlamiyorum, degil bu detay bi anlama gelsin.

    oliy!

    editus: (bkz: #7138432)
hesabın var mı? giriş yap