*

  • katıldığım, olmasını her zaman desteklediğim önermedir.

    bilmem hiç bir tarikatı araştırdınız mı ya da toplantılarda konuşulanları duydunuz mu, benim bildiğim kadarıyla ve duyduğum dini bilgi olarak aktarılan safsatanın donuma kadar karışıyor olması neymiş paçalı don giymemiz gerekiyormuş, diğer türler günahmış. kime göre, neye göre?

    zaten hadisler desen facebook sağolsun, birçoğu uydurma akla mantığa uymayan şeyler yazıp çiziyorlar.

    "oku!" ilk vahiy yeterince açık değil mi?
  • imam-ı beyheki delail kitabında şöyle rivayet eder:
    "eshab-ı kiramdan imran bin husayn (radıyallahü anh), şefaatle ilgili bazı hadisler nakleder. oradakilerden biri der ki:
    - siz hadisler bildiriyorsunuz, fakat biz bunlarla ilgili kur’anda bir şey bulamıyoruz.
    imran bin husayn hazretleri buyurur ki:
    - sen kur’anı okudun mu?
    - evet.
    - kur’anda sabah namazının farzının iki, akşamınkinin üç, öğle, ikindi ve yatsının farzının ise dört rekat olduğuna rastladın mı?
    - hayır.
    - peki bunları kimden öğrendiniz? bizden [eshab-ı kiramdan] öğrenmediniz mi? biz de resulullahtan öğrenmedik mi? peki kur’anda kırk koyunda bir koyun, şu kadar devede şu kadar, şu kadar paraya şu kadar dirhem zekat düştüğüne rastladın mı?
    - hayır.
    - öyleyse bunları kimden öğrendiniz? bizden öğrenmediniz mi? biz de resulullahtan öğrenmedik mi? hac suresinde (eski evi [kabe’yi] tavaf etsinler) âyetini okumadınız mı? peki orada kabe’yi yedi defa tavaf edin diye bir ifadeye rastladınız mı?
    - hayır.
    - allahü teâlânın kur’anda şöyle buyurduğunu duymadınız mı? (peygamber size neyi verdiyse onu alın, size neyi yasakladıysa da ondan kaçının.) [haşr 7]
    hz. imran daha sonra buyurur ki: sizin bilmediğiniz bizim resulullahtan öğrendiğimiz daha çok şey vardır."
    bir âyet-i kerime meali: (size, âyetlerimizi okuyacak, sizi her kötülükten arıtacak, size kitabı ve hikmeti öğretecek ve bilmediklerinizi bildirecek aranızdan, bir resul gönderdik.) [bekara 151]
    imam-ı şafii hazretleri, (bu âyetteki hikmetten maksat, resulullahın sünnetidir. önce kur’an zikredilmiş, peşinden hikmet bildirilmiştir) buyuruyor.
    kur’an-ı kerim açıklamasız öğrenilseydi, peygamber efendimize, (tebliğ et yeter) denilirdi, ayrıca (açıkla) denmezdi. halbuki, açıklanması da emredilmiştir. iki ayet meali şöyledir:
    (kur’anı insanlara açıklayasın diye sana indirdik.) [nahl 44]
    (biz bu kitabı, hakkında ihtilafa düştükleri şeyi insanlara açıklayasın ve iman eden bir kavme de hidayet ve rahmet olsun diye sana indirdik.) [nahl 64]
    bu âyet-i kerimeler, açıklamayı gerektiren âyetlerin bulunduğunu gösterdiği gibi, bunu açıklamaya resulullah efendimizin yetkisi olduğunu da göstermektedir. kur’an-ı kerimde her bilgi açık değildir. peygamber efendimiz bunları vahiy ile öğrenmiş ve ümmetine bildirmiştir. iki hadis-i şerif meali de şöyledir:
    (bana kur’anın misli kadar daha hüküm verildi.) [i. ahmed]
    (cebrail aleyhisselam, kur’an ile beraber açıklaması olan sünneti de getirdi.) [darimi]
  • az daha kur'an'ı araştırırsa sonunda imana erişecek ateist yorumları
  • yoktur.
    islam'ı tektipleştirmeye çalışmamanın gerekliliği vardır.
    sonucu biliyorsunuz hep hüsran ve zulüm oluyor.
  • ışid'in ideolojisi olan vahhabiliktir.
  • işin özü biz kur'anı peygambere (sav) verilen hikmetin ışığı olmadan anlayamayız. lâkin önüne gelenin fetva vermeye başlaması sonucunda hak verdiğim gerekliliktir. hoş öyle yapsak ne olur? yine herkes tefsir etmeye başlar, bana göre diyr başlayan cümleler kurulur, hatta yeni ayet yazan bile çıkar. bitin bi lan.

    kim resûl'e itaat ederse allah'a itaat etmiş olur. (nisa, 80)
  • vahhabilik olmayan düşüncedir. vahhabiler de öyle düşünüyordur o başka.
    katılmadığın şeyi , başka sevmediğin şeyler ile yaftalayarak anca kendini tatmin edersin.
  • gerekliliğinin tartışılması bile islam dünyasının ne durumda olduğunun kanıtıdır.

    arkadaşlar diyor ki, "peygamber soylediyse inanırız tabi ki, ayette de geçiyor bu, peygamberi aradan çıkarmak olur mu?"

    ıyi de, o hadis dediğimiz sözlerin peygambere ait olduğunun kanıtı yok sıkıntı burada başlıyor. buhari'nin doğum yılı kaçmış bir bakın bakayım.

    azıcık düşünen, araştıran adam bunu söylemez zaten. peygamberimize iftira atılıyor belki de bu hadisleri söyledi denerek. ben ise şunu kanitimla biliyorum, peygamberimiz rabbin huzurunda diyecek ki "ya rab, ümmetim kuran'ı terk etti."

    bu söylediğim hadis değil işte, tozunu pasını silin de okuyun şu kitabı.
  • değiştirilmemiş tek kitap kurandır.hz muhammet (s.a.v.) hadisleri olsun kuran olsun sürekli olarak tek kitap kurandır.kuranda hayatın sırları nasıl davranacağımız ne yapacağımız ne yapmayacağımız geçmişteki bir fiil olaylar hemen hemen herşey geçmektedir.bundan dolayı tek kaynağın kuran olması bize tek bir doğrunun olduğunu ve başka doğrulara sapmamamızın somut göstergesidir.
hesabın var mı? giriş yap