itminan

• emniyet, gonlu kanmak, guvenmek
• huzûr, sükûn ve râhata kavuşma.
• kalbin huzur bulması.
• acı, mutluluk gibi duygular kalpten doğru ruhu sarmaya başlayınca, ruhun tüm olanlardan sıyrılması, kişi ve olayların üzerinde yükselip kontrolün kimde olduğunu bilmesi durumu. tam bir nötr olma hâli.
• “kalpler ancak allah’ı zikretmekle mutmain olur” mealindeki rad suresi 28. ayet hep hususi bir yere sahip olmuştur. ve bu minvalde seneler evvel bir “elâ bi-zikrillahi tatmeinnu’l-kulûb” hattını baş köşeye asmak suretiyle en kaygılı olunabilecek zamanda sökün eden itmi’nan, ferahlık ve huzur ile hislerin pek güzeli.
• bilme ve inanma sonucu içte meydana gelen huzur, gönül rahatlığı.
• itminan, kalpte her türlü vesvese, şüphe ve evhamın yok olduğu, derin huzur hâline verilen ad.
  geçenlerde sadettin ökten: şükür, kalbin itminan hâlini bulmasıdır.
  şeklinde şükürden bahsederken kullanmıştı. tevazu sahibi ve sahici bir entelektüel ilk gördüğümde de, son dinlediğimde de hep aynı intibayı bıraktı.
• inanmak, güvenmek veya tatmin olmak.
• (bkz: tatmin), mutmain
• (bkz: #158636165) huzur diyebiliriz. öyle insanlar var ki bedeni yemekle doyarken ruhu yedirmekle doyar ve onları doyurmanın sevincini yaşar. bu şekilde ruh itmi'nana kavuşur. muhtaçları teselli ve merhamet itmi'nan. daima halık'a ve mahlukata bakış. buna ne diyoruz? bknz:halıkın nazarıyla mahlukata bakmak. zihindeki bilginin kalben nakşedilmesi. bu itminandır. canı yanan birini görürsün ve seninde canın yanar, hemde o canın yandığı yerden. işte bu aslında kalbi merhalaler neticesinde olur. bedeni lezzetin bitip ruhani lezzetin başlaması gibi. birini tanımıştım 90 yaşlarında bi hacı anne. şöyle demişti “itminan lezzeti içindeyim dünyada. kabirde ise mahrum kalacağım.” anlaması güç tabii. anlayamıyorum.