• şimdi esamesi pek okunmasa da altınordu dur.
  • köklü takımlardır. aralarında yüz yıllık rekabet vardır.
    o yüzden kimse asla "kulüpler birleşsin, başarılı olsunlar" saçmalığına girmemelidir. zamanında bu dile getirilmiştir bazıları tarafından, ancak olmayacak iştir. bu galatarasay, beşiktaş ile fenerbahçe'nin avrupada başarı için birleşmesine benzer.
    ancak her takımın kendine ait, kendi semtinde, tribünleri sahaya yakın olimpik olmayan bir stadı olursa, başarı kendiliğinden gelecektir.
  • kendimi bildim bileli 2. liglerin müdavimi ama her zaman iddialı takımları bulunan güçlü temsilcileriydi. kimdi onlar; göztepe, izmirspor, altay, bucaspor, karşıyaka...

    göztepe: öldü başkasının bedeninde hayatına devam ediyor
    izmirspor: hayatını kaybetti (bal liginden düştü)
    altay: ölüm döşeğinde (3. ligde)
    bucaspor: 2. ligde son anda lige tutundu.
    karşıyaka: 2. lige düştü

    edit: altınordu'yu liste dışı tutmamın nedeni; 90'ların sonu - 2000'lerin başını kastetmiş olmamdır.
  • şehrin siyasi görüşünden dolayı süper lig'ten fiili olarak ambargo yiyen takimlardir.

    not: izmirli değilim.
  • birbirlerini yiye yiye düşüyorlar zaten devletin takmadığı bir coğrafyadalar birde bu iç kavgaları yüzünden iyice düşecekler.
  • taraftarsiz camiasiz kayseri gicir gicir stadiyla utanmadan 2 takimiyla devamli ust liglerde mucadele ederken,
    konya neredeyse sampiyonlar ligine gidecekken,
    osmanli ve kasimpasa super ligin kalburustu takimlari haline gelmisken,
    rizespor superlig abonesi olmusken,

    izmir takimlarinin bukadar dip yapmasi, basaridan uzak kalmasi sadece kendi hatalariyla aciklanamaz.

    mesela kasimpasa'yi kim ayaga kaldirdi?

    turgay ciner.

    bir karsiyaka, buca yada altayda kasimpasa'da gordugu potansiyeli gormedimi?

    kasimpasa'yi bukadar ozel kilan neydi...

    ortadaki goruntu tesaduf denemeyecek kadar net arkadaslar, bakin yukaridan teker teker sayarak geldik..
  • bir karşıyakalı olarak diyebilirim ki, bu durumun siyasilerle falan alakası yoktur. öncelikle kendimize bakalım. gidip erdal acar'ın kapısında yatan, yıllardır futbol takımını heyecanı bitmiş, ismi olan 30 yaş üstü eski birinci lig futbolcularıyla doldurup sonra şampiyonluk bekleyen, sezon ortasında bu adamların yarısını gönderip yepyeni adamlar alan, 10 senede altyapıdan 2-3 oyuncu çıkaran, onları da küstürerek takımdan gönderen, basketbol oyuncusu satıp bütçeyi futbol takımına aktaran yönetimler oldukça, izmir belediye başkanı barrack obama dahi olsa hiç bir şey değişmezdi.
  • izmir takımlarının başarılı olması olması maalesef şirketleşmeleri gerekmektedir. günümüz ekonomisinde camia takımlarının sadece kendi imkanlarıyla ayakta kalması bile zorken başarı beklemek tamamen hayal. siyasi tercihler, belediye destekleri, tff lobileri, hakem atamaları falan da eklenince işin içinden çıkılmaz hale geliyor.
    göztepeliyim ve takımım bir şirket. bu durumdan çok memnun muyum değilim ancak mücadele ettiğimiz takımların arkasında valiler, belediyeler falan varken sadece forma satarak ya da kıytırık yayın gelirler ile falan mücadele etmemiz çok zor. iddia gelirleri demeyin tr'de çoğu alt lig takımının bu gelirleri temliklidir.
  • beşi bir yerde

    5 izmir takımının türkiye 1.ligi'nde yer aldığı 1966-67 sezonunda kaptanlar bir aradalar. soldan sağa; gürsel aksel (bkz: göztepe), sezen kadıoğlu(bkz: izmirspor), erkan velioğlu (bkz: altınordu), erol baş (bkz: karşıyaka) ve yılmaz canlısoy (bkz: altay).
  • göztepe,altay,karşıyaka,altınordu,izmirspor ve bucaspor birleşmesinler ve sonsuza dek böyle kalsınlar.
    çin ligi veya hindistan ligi örneklerinden yola çıkarak bunun nüfus ile alakalı olmadığını anlasak.
    amerika ligi veya rusya ligi örneklerinden yola çıkarak
    bunun para ile alakalı olmadığını anlasak.
    o zaman taraftar sayısı veya maddiyat ile şampiyonluk arasında bir bağ olmadığını anlarız.
hesabın var mı? giriş yap