jean francois millet ^*

• 1814-1875 arası yaşamış fransız ressam.
  
  millet'ten önce flemenkler'in janr'ı hariç, akademilerce köylü veya işçilerin saygın eserlerde yer bulması istenmezdi, yer bulsalar bile gülünç ve ahmakça ele alınırlardı.
  
  fakat geçmişin aksine ilk olarak millet emekçi köylülerin doğalarını ciddiyetle kavrayarak ele almaya çalışmıştır.
• mektuplarında sürekli millet’den bahseden van gogh’la birlikte camille pissarro, georges seurat, claude monet, giovanni segantini, winslow homer, paula modersohn-becker, edvard munch, kazimir malevich and salvador dalí’yi de etkileyen kıymeti zamanında bilinmemiş, sert eleştirilerden nasibini almış ressam.
  
  salvador dali uzun yıllar millet’nin l'angélus adlı tablosunu takıntı haline getiriyor. tabloda bir çift köylüden ziyade ölen çocukları için dua eden bir çift olduğunda ısrar edince tabloya x-ray ile bakılıyor ve tablodaki sepetin altından üstü sonradan örtülen bir tabut taslağı çıkıyor. bu da resmin büyüsü gibi bir şey, ressamların birbirinin dilinden anlaması.
  
  x-ray’den bahsetmişken bir tane daha örnek vereyim. artemisia gentileschi‘nin de kendisini resmettiği tablosuna x-ray ile baktıklarında taslakta üzgün suratlı bir köpek görünüyor. sanat tarihi uzmanlarına göre ölen köpeğinin hüznünü taşıması olarak yorumlanıyor.
• çalışmalarında resmettiği figürlerin hayata karşı verdikleri emeklerin ve yaşadıkları yorgunlukların duruşlarına yansıdığı; yansıyan duruşlarının ise her ne kadar çalışmalarını hüzünle renklendirip şekillendirse de yumuşak renk geçişlerinin sıcaklığını hissettirdiği; çalışmaları toprak kokan, ara sıra açıp tablolarına uzun uzun baktığım alçak gönüllü emekçilerin realist ressamı.
  
  edit: imla
• dindar bir ailenin içine doğuyor, bu nedenle çoğu resminde dini göndermeler vardır. taşradan çıkıp kendini geliştirmek için paris’e gitmişse de orayı ve sanat ortamını pek sevememiş, barbizon’a yerleşmiş ve ünlü “barbizon ekolü”nün kurucularından olmuştur. “toplayıcılar” (“başak toplayıcılar”) adlı eserinde ön plandaki kadınlar hasadı değil hasattan geri kalanları toplar. bu nedenle bir sistem eleştirisidir. zamanında gürültü koparmıştır. van gogh’un en çok etkilendiği ressamdır; abisi theo’ya yazdığı mektuplarda sürekli ondan bahseder. çok yoksulluk çekmiş bir ressamdır. öyle ki, bu resmi yaparken bu nedenle intihara kalkışır ama dini duyguları önüne geçer. bu resim sergilendikten sonra bir ingiliz’e 3-4 bin sterlin arası bir fiyata satılır, 7 yıl sonra da 300 bin sterline satılır