• her pazartesi saat 22:00'de trt türk'te, ufuk ulutaş ve nasuhi güngör'ün göncel dış siyaset yorumlarını izleyenlere aktaracakları, türk televizyonlarında eksikliği hissedilen türde bir program. ilk bölümden, dış siyaset alanında az olan kaliteli haber-yorum programı boşluğunu dolduracağı yönünde olumlu bir izlenim bıraktı. takip edilmeyi hak ediyor. twitter'da da yerini almış.

    programın tanıtım videosu:
    http://www.youtube.com/watch?v=w65qf4vnrbc
  • (bkz: andrew heywood) un çağdaş uluslararası ilişkiler teorisi ve pratiğine sistematik ve bütünlüklü yaklaşan bir giriş kitabıdır. oldukça sade ve temiz bir dille ele alınan kitap, sunduğu çok geniş perspektif ile sadece disiplin çalışan kesime değil, keza bu alana ilgi duyan her kesime hitap etmesi ile takdire şayandır.
  • (bkz: andrew heywood)'un alanında en iyi kitaplarından biri.

    edit: imla.
  • (bkz: felix kitap) tarafından yeni baskısı yapılmıştır.

    küresel siyaset, çağdaş uluslararası ilişkiler teorisi ve pratiğine sistematik ve bütünlüklü yaklaşan bir giriş kitabıdır.

    (bkz: siyaset bilimi) ve (bkz: uluslararası ilişkiler) alanında her kitabı okunması gereken (bkz: andrew heywood)'un bu kitabının içeriği şu şekildedir:

    küresel siyasetteki fiilî durumlara odaklanan uygulamadaki küresel politika kutuları, dünya meselelerindeki başlıca olayları aydınlatmak için manşetlerin ardına bakmaktadır.
    küresel aktör kutuları, google’dan g-20’ye kadar, dünya sahnesindeki kilit oyuncuların doğası ve önemine yoğunlaşmaktadır.
    farklı teorik yaklaşımlar ve merkezî tartışma konuları hakkındaki özetler, eleştirel düşünmeyi teşvik etmektedir.
    etkili teorisyenlerin biyografi ve fotoğrafları, meseleleri, fikirler kadar şekillendiren kişileri de tanıtmaktadır.

    incelemek için şuradan ve şuradan...
  • “üstelik liberaller, halk baskısına karşılık verme ve rakip çıkarları dengeleme konusunda kurumsal mekanizmalara sahip olmadığı için otoriter devletlerin, doğaları gereği istikrarsız olduğunu ve böylece rejimi sağlamlaştırma yolu olarak maceracı dış politikaya yöneldiklerini düşünür. eğer halk desteği; katılım ve popüler rızayla alınamazsa, ‘vatansever’ savaş, sağlanabilen tek çözüm olabilir.”
    :)
  • siyaset biliminde akımlar ikiye ayrılır. bunlardan ilki ana akım;
    1) liberalizm
    2) realizm
    diğer tarafta eleştirel görüşler;
    1) marksizm
    2) sosyal inşacılık
    3)post yapısalcılık
    4) feminizm
    5)yeşil siyaset
    6) post - sömürgecilik

    realizm: realizm, insanları özünde bencil ve rekabetçi görür. insan yapısı gereği egoist bir varlıktır. realizmi şöyle formüle edebiliriz; egoizm+anarşi= güç politikası. burada realist düşünceyi'de kendi içinde klasik realizm ve neo- liberalizm olarak ikiye ayırmak gerekir. klasik realizm, güç politikasını egoizm kavramıyla açıklar. neo- realizm ise yapısal realizm anarşiyle açıklar. bu iki düşünce iki rakip ekol olmasından çok , realizm içindeki çok vurgululuğu yansıtır.
    genel olarak realizmi şu kelimelerle açıklamaya devam edebiliriz; devlet egoizmi ve çatışma, devlet yönetimi ve ulusal çıkar, uluslararası çıkar ve anarşi, kutup yapısı, istikrar ve güç dengesi.
    teorilerini bir yandan insanları "kötüleyen" hem de "gerçekçi" bir modele dayandıran klasik realistler düşüncelerini thucydides ve sun tzu 'ya dayandırmaktalar. diğer önemli kişiler machiavelli ve thomas hobbes'tır. machiavelli insan doğasını oldukça karamsar bulmakla birlikte siyaseti kurnaz ve acımasız görür. hobbes ise bir 'doğa halinden' bahseder. toplumun içinde sürekli bir iç çekişme ve savaş vardır.
    realistler hiçbir şekilde bir dünya hükümetinin kurulamayacağını çünkü uluslararası siyasette bir 'doğa hali" olduğunu savunurlar. realist düşüncenin esas temellerini klasik realistler atmıştır. ondan dolayı neo-realizm'i bir kenara bırakıyorum. yani kısacası realistler uluslararası siyasette bir anarşi durumu olduğunu, bir savaş mücadele olduğunu belirtirler.
    liberalizm: liberaller'de kendi içinde klasik liberalizm ve neo- liberalizm olarak ikiye ayrılıyorlar. liberalizm düşünsel köklerini klasik liberalizme dayandırır. neo- liberalizm sanayi devrimden sonra ortaya çıkan bir düşüncedir. bu sebeple neo - liberalizmi bir köşeye bırakıp sadece klasik liberallerin görüşlerini kısa bir şekilde açıklayalım.
    liberaller, uluslararası siyasette uyum ve dengeyi ön plana çıkarırlar. bireyler ve gruplar ve tabi ki devletler kendi çıkarlarını takip edebilir, fakat doğal denge kendisini kabul ettirecektir. liberaller'e göre uluslararası arenada sürekli bir çıkarların birbirini tamamlaması vardır. yani çıkarlar birbirini tamamlar. ama bu çıkarlar devletlerin birbiri ile uzlaşamayacağı anlamına gelmez. liberaller bu konuda realistlere göre biraz daha ılımlı bir akışına sahipler, realistler ise daha uçta yer alıyorlar ve hemen hemen uzlaşmayı yadsıyorlar.
    liberaller'e göre devletler arasında barış ve işbirliği olması için ortada bir çıkar olması gereklidir. son olarak hem liberaller hem realistler uluslararası sistemin ademi-i merkeziyetçi olduğunu önerirler ve dünya siyasetinin devletler arası rekabet dolayısıyla şekilleneceğini savunurlar.

    şimdi eleştirel görüşlere biraz değinelim.
    post yapısalcılık: bu kavram post - modernizm ile beraber ortaya çıkmıştır ve birbirinin yerine kullanılır. michel foucaultyazılarıyla post - yapısalcıları etkilemiştir. post yapısalcılar söylem ve güç kavramını kullanmışlardır, post yapısalcılar bütün siyasi olayların her zaman birbirine rakip yorumlar olacağını ifade etmişlerdir. örneğin 11 eylül saldırıları. 11 eylül'ün bir terörist saldırısı, saldırının kendisi mi, planlama süreci mi, el kaide'nin oluşumu mu amerikan sömürgeciliğin yeni bir saldırısı mı? gibi belirsizlik vardır. işte bu durumda gizli anlamlar, yorumlar ve teoriler için "yapı - söküm" yaklaşımını kullanırlar.
    yeşil siyaset : diğer bir adıyla ekolojizm. 1970'lerde erki yapmaya başlamıştır. modernleşmeyle ekonomik arasında bir denge oluşturmaya, diğer taraftan çevresel bozulma sorunlarına çözüm arar.
    post sömürgecilik : bu teorisyenler batı karşıtı ve batı sömürgeciliğinin boyutlarını ortaya çıkarmaya çalışırlar.
    marksizm: genel olarak marksizm ana akım teoriye karşı bir alternatif ve eleştirel bir görüş olarak kabul edilir. marksizm'in özü neden kapitalizmin başarısız olduğu ve onun yerine sosyalizm ve komünizmin geçmesi gerektiğini açıklayan bir düşüncedir. marx bir tarihsel süreçten bahseder ve bu süreç sınıfsız bir toplum düzenine kadar da devam eder. özellikle marx ve lenin bu felsefenin önde gelenleri olmakla beraber, kapitalizmin sert bir eleştirisini yapmışlardır.
    sosyal inşacılık: kendi anlayışımızdan bağımsız nesnel hiçbir toplumsal ya da siyasal gerçekçilik olmadığına dayanır. alexander wendt" anarşi, devletler ondan ne anlıyorsa odur" der. ona göre bazı devletler anarşiyi kötü bir şey olarak görürken bazı devletler bunu bir fırsat olarak görebilir.
    feminizm: kadın sorularının gelenekçi bir analiz olan cinsiyetçi bir şekilde dışlanmasını eleştirirler. kadınların, örneğin diplomat eşleri, aile işçileri, seks işçileri gibi rolleri ve kadınların ikincil konuma iten ve sömüren uluslararası ve hatta küresel süreçler görmezden gelinmektedir.

    "andrew heywood"
hesabın var mı? giriş yap