kürsü
-
birilerine bisey anlatirken kalabalikla goz temasina saglamak icin anlaticinin ciktigi yuksek yer...
bi de universitelerde bolumlarin alt birimlerine de denir... -
babam gecenin bi vakti hadi kürsü kuralim dediginde o ne olaki diye tepki verdigim olay..
sonradan acikladi da rahatladim....
eski zamanlarda kisin kursu kurulurmus... yari sehpa yuksekligindeki alti bos yer sofrasinin altina bi kap icinde yanmis komur konurmus... sonra herkesin ustunu ortecek sekilde buyuk bi ortu masanin ustune yayilir.. ustune cerez, cay gayfe falan servisleri yapildiktan sonra herkes masa etrafina oturup ortuyu ustune ceker... iceride kalan sicak hava insani kendinden gecirdikten sonra yataga gitmek bi iskence halini alirmis... iste kurulan bu masaya kursu, olayada kursu kurmak denirmis... -
(bkz: hyde park)
-
diyarbakir'da tabure icin kullanilan kelime.
-
(bkz: serbest kürsü)
-
titreyen dizleri saklamak için uydurulduğuna eminim, bu konuşma tahtasının. kim akıl ettiyse sağ olsun, var olsun.
-
konuşmacı için oturacak rahat bir yer sağlamak ve dinleyicilerin onu daha iyi görebilmesi amacıyla iş gören yüksek yer.
-
(bkz: anabilim dalı)
-
-
konuşmacıların arkasına geçip önceden hazırlanmış veya hazırlıksız konuşmalar yaptıkları, çeşitli malzemelerden yapılabilen, günümüzde mikrofon, dizüstü bilgisayar, projeksiyon cihazı gibi aksesuarlara uygun olarak tasarlanan dikdörtgen prizmayı andıran yapıdaki sahne eşyası.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap