kalbi acımak

• bişeylere, birilerine, olaylara (bkz: bok yemek) çok üzülmek... hatta ötesinde bişey yapamamanın verdiği leşlikle nefes alamamak bazen... kalbinin yarıldığını hissetmek, ama yara bandı yapıştıramamak.
• içi içine sığmamak anlamında da kullanılabilir olup, yüksek heyecan yüzünden kalbin kendini fırlatma isteği sebebiyle çekilen acidir.
• uzuntunun dibine vuruldugu anlarda insanin en yakinlarina bile tarif edemedigi duygu
• a$iri sevginin sonucunda ya$anan husranin verdigi aciya denir genelde.
• kalp krizi, kalbinden bıçaklanma ve ilk kız arkadaşı öpmenin optimal birleşimiyle -optimal mi dedim maximal desem- oluşan insana hemen kaçıp gitmek, ağlamak, intihar etmek, birisini öldürmek, birisi tarafından öldürmek gibi istekler getiren gögüs kafesi sıkışması, daralması, cenderesi olarak tanımlanabilir. çok üzgünken, çok sevinince ya da herşeyden bagımsız oturdugunuz yerde birden birde bastıran nöbetler şeklinde olur. öyle güvenli evinizde birden bire kendinizi çok yanlız, bedbaht, hiç bir işe yaramayan bir mahkükat olarak görmeye başlarsınız. fikrimce bunalım başlangıcıdır. her üç şekilde de bu durum başladıgında eller soguk soguk terler yanaklarınıza ateş basar gögüs kafesi faaliyetlerinden bahsetmeye gerek yok ve bacaklarınız tutmaz gibi olur.
• tarifi yasamayanlar ve yasayamayanlar icin mumkun olmayan bi duygu..
• gogus kafesınız daralır,kemıklerınız batmaya baslar,kalp denen organın yalnızca kan pompalama tarzı bı ıslevden otesıne sahıp oldugunu tecrube edersınız..oyle ıclere gomer ki sizi acıyı engelleyemezsınız...
• aslinda tibbi olarak imkansiz bir durumdur.. kalp kaslari hic bir zaman aci vermez..
  ama cevre organ ve kas gruplari cesitli durumlarda acir.. isin duygusal boyutuna hic girmicem..
• uzun suredir sahip olunan biseyi kaybettikten sonra, gunluk yasama devam etmeye calisirken aniden beyin gozunde beliren vision^***** sonucunda, nefes alirken nefes borusuna dahil bazi yerlerden yukselen gicirtilara sahit olmak. o anlari geri getirmek icin yapacak hicbir seyin olmadiginin bilincine bir defa daha varip olmadik yerde gozyasi dokmek.
• kalbinize sert bir cisim saplanmışcasına bir acı hissetmek..kan olmadığı halde kocaman yara açılmıştır içinizde...hep sızlar..