• açıldığında, göreceklerimizden korktuğumuz için kapalı kalan kapıdır.

    bir köpek öylüsü anlatır bana, "kapalı kapı".
    eskimiş, eksilmiş ama hala acıtan, hala hatırlanan, kısa bir yaşam öyküsü...

    çok çok uzun yılllar önce bir köpeğimiz vardı. daha doğrusu köpek abim ve yengemindi. evlendikleri yıllarda tayin oldukları bir kasabada bulmuşlardı onu. birileri tarafından yurtdışından getirildiğini ve sonra evde bakılamayarak sokağa bırakıldığını söylerlerdi.
    "boncuk", adı buydu. kim koymuştu bilmiyorum. gri mavi karışımı yuvarlak gözleri, kuzu postu gibi gri kıvırcık tüyleri vardı. etraftaki sokak köpeklerine hiç benzemeyen; asil, duruşu bile saygılı, ölçülü, çok iyi anlayan, uyum sağlayan bir hayvandı.

    boncuk evin neşe kaynağı olmuştu. abimler eve döndüklerinde hep birlikte yaşamaya başladık. herkesin işi gücü koşuşturması olduğundan onunla annem ilgilenir, sürekli olarak," getirdiğiniz köpeğe bakmıyorsunuz" diyerek söylenirdi.
    köpeklerden çok korkardım, sokağa çıkmaz, bulundukları eve girmez, yollarımı değiştirirdim. oysa boncuk' u severdim, çok severdim. öyle muhlis, öyle ağır, sıcak ve sakin bir canlıydı ki, onu evin en küçük elamanı olarak görürdüm.
    bulunduğumuz yer, şehrin kenarında bağlık, bahçelik bir yerdi. büyük tarlalar, otlaklara çıkan hayvanlar olurdu hep. tabii bunlarla beraber çıkan köpeklerde vardı. zaman zaman boncuk onların peşine takılır kavgalar yaşanır, annem gidip onu alır dönerdi. bi ton fırça yerdi boncuk. yere yatar gözlerini önüne eğer hiç ses çıkarmadan dinlerdi. bazen, geri döndüğünde kapıya gelir patileriyle haber verirdi. kapıya vurduktan sonra sessizce beklerdi.

    yoldan geçenler bile durur severlerdi onu. kimseye hırladığını havladığını görmemiştim. bazen bir iki gün yok olurdu. annem yine söylenirdi, "bu havyan yine kızana gitti" derdi. bunun ne demek olduğunu o zaman öğrenmiştim. boncuk, sonuçta bir köpekti içgüdüleri vardı. köyün diğer hayvanlarıyla beraber kız avlamaya giderlermiş. genelde dağılmış bir şekilde geri dönerdi. evin küçük oğlu arada çapkınlık yapardı, bizden izinsiz.

    o yıllarda lisedeydim. abimin çocuğu olmuyordu. evde kimsenin neşesi yoktu. bende onların çocukları olarak görürdüm boncuk' u...

    sonra üniversiteyi kazanıp ankara' ya gidince uzaklaştım oralardan, sadece tatillerde gidebiliyordum. hemen boncuk'u sorardım. sabah olunca ona seslenir severdim. üstüme sıçlar, bi dolu oyun yapardı...

    bir gün bir haber geldi evden; yengem hamileydi, herkes havalara uçtu. boncuk'a kardeş geliyordu. minik bir kız geldi aileye; şirin, sarı, boncuk gibi mavi gözlü bir kız. bebekken beraber severdik boncuk' u. ona "bak bu senin abin" derdim. bilirmiş ve onaylarmış gibi kuyruk sallardı boncuk.

    sanırım okulun ikinci yılının ilk sömestriydi; o yıl çok sert bir kış vardı. yollar kapanıyor, evlerimize bile zorla gidebiliyorduk.

    akşam varmıştım eve, sabah kavvaltı hazırlanırken küçük yeğenimle oturuyordum. masa başında ona bişeyler anlatıyor onun yerine cevaplıyordum. annem kahvaltı hazırlıyordu o sırada.
    " benim minik bebeğimin, abisi nerdeymiş bakalım, birazdan gidip bakalım mı?" dedim.
    annem hızla başına bana çevirdi "bilmiyorsun di mi?" dedi
    "neyi" dedim
    "boncuk yok"
    "nasıl yok" dedim
    ağlamaya başladı, kızardı, söylenirdi ama ona bakan oydu, eve bebek gelince zaten boncuk'la ilgilenen azalmıştı.

    " ahhh.... bu sene çok kış oldu, kar yerden hiç kalkmadı, bazen evden kaçıyordu biliyosun, bir ay kadar önce yine kayboldu, gelir diye bekledim. bir gece evdeydik hepimiz, gürültü vardı, bir ara kapıda biri var gibi geldi bana sanki bir ses duydum, ama üşendim, ya da bilmiyorum ne oldu, daldım o an öylece geçti... sabah kapıyı ilk ben açtım...ahhh... ahhh kapının önündeydi, ağır yaraları vardı. ölmüştü. paspasın üstüne yatıp beklemiş... o duyduğum ses onun sesiydi...kapıyı vurmuş demek ki... bilemedik..."
    ......

    .....ne zaman bir ses duysam kapalı bir kapı ardında, hatırlarım...
    duyamadığım, göremediğim, anlayamadığım için kaybettiklerimi...
  • "kapalı kapı nasıl açılır? anahtara düşman kesilmişsin."
  • "kapalı bir kapıyı yalnızca, anahtarla dost olabilen açar."
  • kedilerin düşman oldukları kapı
hesabın var mı? giriş yap