• kendi sacını kendin kes, kendi kulagını kendin del türünden işlemleri içinde barındıran düşünce akımı. hatta (bkz: yalnız birey güçlü birey)
  • cinsel partneri tarafindan masturbasyona itilen ki$inin i$ittigi.
  • babasını öldüremeyeceğini anlayınca kendini öldürmeye karar veren kişinin son cümlesi. (bkz: oldurmeden az once soylenen sozler)
  • bir olayda en kesin sonuc elde etmek icin sarttir. sonuc kotu de olsa iyi de olsa hic yoktan bunun sebebi sizsinizdir. kimseyi suclamaniza gerek kalmaz. "olmadiysa olmadi" diyip arkanizi donup gidebilirsiniz.
    aksi durumlar icin: baskasina bel baglamak
  • el elin eşegini turku cagira cagira arar felsefesiyle buyumus, kendim yapayim, saglam yapayim insani felsefesi.
  • ellerin türkü söyleyerek değil canla başla aradığı bir eşeğiniz olsa bile yapmanız gereken. ne zaman başlatıp nihai noktasına kadar getirdiğim bir işi [mecburiyetten ötürü] başkasına devretsem, bir kere daha inandığım. zarar-ziyan olması halinde, sorumluluğu üstlenmesi daha kolay en azından.
  • "84 yaşındaki komşunun çöpünü atayım dedim. kadın " ben kendim yaparım"dedi. bozulduğumu anlayınca da " bugün atarsin yarın atarsın sonra hep senden beklerim. bu hem beni hem seni yorar. kendi işimi kendim yapmalıyım " dedi.. yıllar geçti frau knoll'u ve dediğini unutmadim."
  • “bu ıstıraptan nasıl kurtulacağım diye tanrı'ya yalvarıyoruz. aptallar. sizin elleriniz yok mu? yoksa tanrı size el bahşetmemiş mi? oturup daha fazla üzülmemek için duâ edin bakalım! ya da bunun yerine gözyaşlarınızı silip kendinize bir günah keçisi aramayı bırakabilirsiniz.”
    epiktetos, makâleler, 2.16.13

    “dünya âdil bir yer değil. bu hîleli bir oyun. şu ya da bu kişi sana düşman. bu teoriler doğru olabilir ama fiiliyâta baktığımızda (şu ân ve burada) bunların sana ne faydası var? şu resmî rapor ya da haber yazısı ne faturalarını ödeyebilir ne kırık bacağını tedâvi ettirebilir ne de istediğin krediyi almanı sağlayabilir. sürekli kendine acımak ve yakınmak sana hiçbir şey kazandırmaz; sorunumuz hakkında bir şeyler yapmak için ihtiyâcımız olan enerjiyi ve motivasyonu kırmak dışında hiçbir şey.

    bir seçim yapmalıyız: bize haksızlık yapılan noktalara mı odaklanacağız yoksa elimizde olanları kullanıp işe mi koyulacağız? biri gelip bizi kurtarsın diye oturup bekleyecek miyiz yoksa marcus aurelius'un şu sözlerini mi hatırlayacağız: “eğer kendinizi biraz olsun umursuyorsanız hâlâ zamânınız varken kendi kahramânınız olun.” bu, oturup gözyaşlarını silmekten çok daha iyidir (ama bunu kendin yapabiliyor olman da bir aşamadır).”
    ryan holiday - stoacının günlüğü, s. 179.
hesabın var mı? giriş yap