kitaplıktan ödünç kitap vermemek

• koleksiyon takıntısı olan insanlarda görülebildiği gibi, oluşturduğu kitap birikimine aşırı değer veren, onlara en ufak bir zarar gelmesin diye ne yapacağını bilemeyen insanlarda da rastlanabilecek durumdur. çoklukla bu davranış insanlara itici gelir, ödünç isteyen kişi neredeyse istisnasız biçimde kitaplarına dokundurmayanı ezik olarak nitelendirir. kitapları sahiplenmenin basitliğinden dem vurur, kişiyi paylaşacağına mülkü seçtiği yolunda suçlar. bu böyledir; ancak kütüphanesindeki kitapları çocukları gibi gören filozoflar müstesna. onların çoğu için kitapların kapaklarının yeniliği ve orijinalliği bir hayat memat meselesidir.
• bazı zamanlar gerçekten kitaba değer veren birinin istemesi sonucunda, o kişiye yeyi bir kitap almakla sonuçlanır durum ve tatlıya bağlanır...
• eğer daha önce aynı kişiye verilen kitap geri gelmediyse,yapılması fazlasıyla normal eylem.
• kitaplarını herkezle paylaşan iyilik sever bir insanın, verilen kitaplarlar geri gelmemeye başlayınca olaya sinirlenip kitaplarını kendisine saklama durumudur.emanete hıyanet eden insanlara karşı alınmış bir önlemde olabilir
• (bkz: ex libris)
• kesinlikle motto edinilmesi gereken cimrilik durumudur.sebebi de aa o ben de yok,oo şu süpermiş,şunu okuyup geleyim be kanka,aa sen de bu ne arıyor du bi okiim şunu tadında cümlelerle ''hacılanan'' el emegi göz nuru kitapların bir daha asla geri getirlmemesidir.^*
• geçmişte yaşadığı acı tecrübeler sebebiyle bireyin tercih ettiği davranıştır.
• hermann hesse de bu konuda şöyle demiş: "kitapların ölümsüz dünyasını kendine az buçuk yurt edinmiş biri çok geçmeden onların yalnız içeriğiyle değil, kendileriyle arasında yeni bir ilişkinin kurulduğunu görecektir. sadece okunmalarıyla yetinilmeyip kitapların satın alınmasının da gerektiği sık sık söylenir. yaşlı bir kitap dostu ve küçük sayılmayacak bir kitaplığın sahibi olan ben, kendi deneyimlerime dayanarak şunu kesinlikle belirtebilirim ki, kitap satın almak kitapçılarla yazarların karınlarını doyurmalarını sağlamakla kalmaz, salt okumak değil, kitaplara sahip olmak da tamamen kendine özgü hazlar sunar insana, kendine özgü bir ahlakı içerir. örneğin, çok kıt parasal olanaklara karşın, katalogları sürekli gözden geçirip halk için hazırlanmış en ucuz baskıları seçerek, akıllıca, yılmaksızın ve giderek artan bir beceriyle davranıp tüm güçlükleri yenerek kendine güzel, küçük bir kitaplık kurmak sevince boğar insanı, büyüleyici bir spor yerini tutar. bunun tersini düşünürsek, varlıklı aydın biri için her sevilen kitabın en güzel baskısını satın almak, seyrek ele geçen eski kitapları toplamak, sonra onları sevgi taşan güzel ciltlerle donatmak, seçkin haz kaynaklarından birini oluşturur."
• kimsenin anlam vermesini beklemediğiniz ama sizin için anlamlı olan prensip...kitaplığa baktığınızda boşlunu farkedip, için için acı çekmemek için kurulmuş bir duvar...
• karşıdaki kişinin o kitabı okuyacak kadar kalifiye olmadığının göstergesidir.