• türkiye toplumunda özellikle cumhuriyetin ilanıyla beraber laik kesimin ayrıcalıklı bir statüko kazandığı yadsınamaz bir gerçek. toplumun , azınlık olmasına karşın devletin resmi ideolojisi ile “özdeşleşmiş” bu kesimi , uzun yıllar bu avantajını gerek askeri gerekse bürokratik vesayet üzerinden kullanmasını bildi. belki de sırf aynı perspektifde olmaları, onları bir manada “avantajlı” hale getirmeye yetti. ne var ki bu durumun bir getirisi olduğu kadar götürüsüde oldu. zira yıllarca devletle arasında kontak kurmakta zorlanan muhafazakarlar, kürtler vs diğer bütün toplumsal oluşumlar 80 sene boyunca bir şekilde “siyaset” yapabilme yeteneğini geliştirirken, bu ihtiyacı hiç hissetmemiş olan laik kesim ciddi bir kabiliyetsizliğin ortasında kaldı. kötü komşu insanı mal sahibi eder misalince aynı toprakların birer cüzü olan bu yok sayılmış kesimler bir şekilde kendi meşrutiyetlerini kazanabilmek için uzun yıllar boyunca politize olmak zorunda kaldılar. bu durum da ister istemez o kesimleri kendi anlam dünyalarına uygun bir şekilde siyaset yapabilecek yetenek ve donanıma ulaştırdı. laik kesim ise gücün ve vesayetin getirdiği konforlu pozisyonun uyuşukluğu ile ne siyaset yapmakla alakalı bir yetenek geliştirdi ne de böyle bir şeye ihtiyaç hissetti.

    işte son yıllarda sürekli dile getirilen bölünmüş toplum-kutuplaşma eleştirilerinin asıl kaynağı bu dengesiz durum. laik kesim bir türlü aynı topraklarda beraber yaşadığı bu insanların bu derece siyasi manevralara sahip olabilmesini kabullenemiyor, eski elitist ve “hakim” günlerin hatıralarını yadettikçe içinden çıkamadıkları bir hazımsızlık ve umutsuzluğun içine düşüyorlar. toplumu terbiye ettikleri, nasıl yaşamaları gerektiği hususunda bile çağdaşlık-modernlik gibi tepeden inme yaptırımlarla onu dizayn etmeye çalıştıkları zamanlardan şimdi en ufak bir politikaya dahi etki edemedikleri bu günlere gelmek, laik kesim üzerinde ciddi bir travma oluşturdu.

    bazı aydınlar toplumda ki kutuplaşmayı tanımlarken iyi niyetli bir şekilde esasında bölünmüşlüğün ideolojik manada olduğunu, topyekün bir kutuplaşmanın değil, siyasi bir ayrışmanın olduğunu dile getiriyorlar. bir derece doğru bir tespit. aynı yerlerden alışveriş yapan, aynı toplu taşıma araçlarını kullanan, aynı muhitlerde yaşayan, bir şekilde iç içe geçmiş bu toplumun keskin bir şekilde kutuplaştığını söylemenin bariz bir yalan olduğu ortada. kutuplaşılan alan ise yanlızca zihinlerden ibaret. fakat söylenildiği gibi bir “siyasi” bölünmüşlükten bahsetmek de zor. esasında olan , doğru veya yanlış, bir şekilde siyaset yapabilen ve bunu içselleştirmiş bir kesim ile, ne doğru ne de yanlış, ne yapması gerektiğiyle alakalı bir fikri olmayan, sadece eski günlerin özlemiyle sinir nöbetleri geçiren bir başka kesim. işte türkiye toplumunun esas bölündüğü nokta bundan ibaret.
    sonuç olarak laik kesim “ilerici” ve “çağdaş” söylemler üretmesine karşın bir türlü takılı kaldığı mazinin konforlu pozisyonunu terk edemiyor. türkiye’nin belki en çok okuyan kesimi olarak kendisini gören bu kesim, ne kendisini ne de “ötekileri” doğru okuyamıyor. belki de bu “ilerici” basma kalıp söylemleri kendi geri kalmışlığının bir kompleksi olarak üretiyor...
  • (bkz: engellenecek yazarlar veritabanı)

    ayrıca nedeni için; (bkz: #78657882)

    (bkz: engelle)
    (bkz: başlıklarını engelle)

    not: siz kaçın entry girmeyin birazdan bu cehaletiyle ölür zaten.

    edit: bu primat bariz siyasal islamcıdır, tarikatcıdır hatta cemaatçıdır boş boş ılık kasıntı yapmayın!
    oraya kocaman bakınız bırakmışım içerisindeki kusmuğu aklı sıra yumuşatarak kusuyor ve bunu yiyenler de var!
    aklınızı başınıza devşirin.
    edit2: bu kadar kaz kafalı sığır barındığını beklemiyordum sözlük içinde..
    ezik beyninizile okuyun ben dinci ve laik geçinen yobaz çomarları görüyor ve biliyorum.
    ama dinci bir yobaz çomar da kalkıp laik çomar di ye mez!
    önce kendisi düzgün olmak zorundadır!

    edit3: güncelleme
    şu yazdığım nedeniyle beni deli gibi linç ettiniz hem entry içerisinde hem mesaj ile..
    bakın burada çok fazla idiot var kendini dahi bilemeyecek, anlayamacak kapasitedeler!
    bir şey yapıyorsanız hemen hunharca sağa sola saldırmayın bakın şöyle etrafınıza doğru-yanlış ayırt edemiyorsanız da ölü kalmaya devam edin!

    ben linç ettiğiniz yazımın daha da arkasındayım şimdi!
    alın şunları da nerenize sokuyorsanız sokun yeter ama bir anlatım bir kere yapılır alın şunları da nerenize sokuyorsanız sokun.

    bu primat

    laiklik ve

    atatürk düşmanı

    bir çomardır

    daha da devamı için (bkz: ykptnc)
  • miadı dolmuş altı okçuluk yaptıkları müddetçe artarak da devam edecektir.
  • başlığı açan yazar için
    (bkz: engelle)

    tanım:
    laikliğe aynı müslümanların islama inanması gibi, inanç sistemi olarak sarılmış olmaları ve bunun bir idea olduğunu fark edemeden yaşıyor olmaları. sorduğunda din ve devlet işinin ayrılmasının ötesinde yorum yapamıyor, bununla ilgili okuma yapmaya ihtiyaç duymuyor oluşları.

    bu yüzden kendileri siyasi becerilerini de geliştiremediler, bu yüzden çocukları siyasi mücadelelerde ağzı iyi laf yapan kenar mahalle hatiplerine karşı yenilgi yaşıyorlar...
  • bir tespit. diyemeyeceğim çünkü tespitlerin de objektif, ölçülebilir, sonucu görülebilir ve kabul edilebilir olması gerekir. yalanlar, saptırmalar üzerine kurulu, kendi kafasındaki olgulara göre sonuca gidenlere tespit değil sıçmık denir. yazdığı entrydeki kelime sayısı kadar kitap okusaydı azıcık ta olsa " ben ne yazıyorum, ne yapmaya çalışıyorum" diye düşünebilirdi. ama niyet kötü olunca olmuyor be abi, hamur maya tutmuyor.
    sadece bu ülkedeki* laik kesime baksak bile, ülkedeki sosyal, ekonomik, kültürel, eğitim, teknoloji alanında çalışan, fırıncı, pazarcı, marketçi, sanayici, şarkıcı, kaldırım mühendisi, artist, ev hanımı, öğretmen... kime bakarsan bak laik ve dinci yi şıp diye ayırabilirsin.
    kültürü, konuşması, insana gözleri ile bakışı, şakası, esprisi, küfrü, yolda yürüyüşü, trafikte araba sürüşü ile bile ileri düzeyini, farkını rahatlıkla ayırabilirsin.
    bu ülkede güzel olan, güzel giden, ileri düzey ne varsa dinciler e rağmen laik kesimin eseridir.
    ekleme: laikleri, laikliği sadece chp seçmeni, kemalistler den ibaret sananlar, lailkliği sadece onlarla birlikte yorumluyanlar da zaten ayrı bir mallar. aynı takımın yedek oyuncuları. dinciler çıkar, öbür mallar girer sahaya.
    edit: yazıyı anlayamamışsın diyenlere. atatürk' ten sonra yapılmaya çalışılan toprak reformu , eğitim alanında yapılmaya çalışılan köy enstitüleri , dinde yapılmaya çalışılan yenileşme çabaları, toplumsal zenginleşme, kültürel sanatsal atılım için açılan halk evleri nin kapatılması, işlevsizleşrtirilmesi nato gibi emperyalist oluşumlar, kore savaşı, gladio oluşumunun meşrulaşması, güneydoğu anadolu bölgesinde şeyh ve ağaların desteklenmesi ve bunlara karşı mücadele edenlerin mahkum edilmeleri, katledilmeleri, yıldırılmaları aydın ve laik kesime karşı o meşhur anlaşılamayan halk desteği ve anlaşılamayan halk ile birlikte yapıldı. 1950' lerden beri hala halkı anlayamadılar diyen üç beş aydın bozuntusunun tezlerini yeni gibi satmaya çalışanlar var.
    anlaşılamayan halk bu ise işte chp ve sosyal demokrat aydınlar anlamaya çalışıyorlar her seçim döneminde ve anladıkça halka benzemeye çalışıyorlar. anlaşılmaya çalışılan halk ise yılların verdiği gazla bizi anlayan anladı zaten size gerek yok diye cevap veriyor.
    kısaca; kendin ol, başkasına benzemeye çalışma, komik oluyorsun.
  • kendini ileri sanmak.
  • fetöcü beyanı.
  • deve sidiği içmemek, halbuki deve sidiği içseler zehir gibi kafaları çalışır oy, para, kul hakkı falan her şeyi cukkalarlar.
  • insanları laikler ve siyaset yapabilenler olarak ikiye bölen oksijen israfının dile getirdiği sebeplerdir.
  • din laikliğin, laiklik ise dinin kanseridir.
hesabın var mı? giriş yap