lgbtq bayrağı yakmaktan dolayı 16 sene ceza almak

• nefret söylemi, protestosu veya bayrak yakmak vs. gibi eylemleri alıp "nefret suçu" diye adalet sistemi kuralı haline getirmenin akıl dışı olduğunu bir gün herkes anlayacak. kör olanların anlamaları için kendi fikrindekilerin cezalandırılması lazım tabi.
  
  bu karardaki 15 yıl baştan sona zorbalık. nefret söylemini suç olarak gören ve cezalandırılmasını öven tiplerin suratında evren'in, stalin'in suretini görmek mümkün. kimin nefret suçu işlediğine hangi politik duruş karar verirse versin yanlıştır. özetle, ifade hürriyetinizin yasaklanmasını kabul etmeyin, kendinize saygınız kalmaz.
  
  (bkz: nefret söylemi/@toroslardir benim yurdum)
  
  bilal'e anlatır gibi editi:
  kendini olimposlu gören sivri zekaların orta doğulu küçümsemeleri normal, adamlar her naneyi biliyor çünkü, adamlar hep isveçli; hepsi fularlı, okumuş yalamış yutmuş, bitirmiş.
  bakın, "nefret suçu nedir, ifade özgürlüğünün sınırları nerede başlar nerede biter bilmeyen orta doğuluları kahreden haber" diye böğürmüş biri. 10 dakika tutarlı şekilde şu lafın arkasında durmayacağını bildiğim bu tipler meydanı boş bulup atıp tutuyor. anlat bize bu sınırlar nerede başlar, nerede biter net şekilde. hatta net şekilde buna karar verecek merciyi de belirle. hangi zaman diliminde geçerli, hangi coğrafyada geçerli tuzaklarına düşmeden biz gariban orta doğululara açıkla erdemli fikir abidesi. usa bayrağı yakmak da nefret suçu mudur mesela? 15 yıl almak lazım ya, 300 milyonluk ülkenin bağımsızlık sembolünü yakmak da nefret suçuna girmez mi? peki türk bayrağı yakılsa? yoksa nefret suçu sadece gök kuşağı bayrağına özel bir durum mudur? peki neden lgbtq'ye karşı sadece hassaslığımız olsun? en nihayetinde gelinecek nokta: çiğ politik doğruculuk kültürü, kimlik politikasına düşme acizliği. neden "peygamber diye bir şey yoktur" diyenler hapsedilmesin ki? neden milyarların taptığı allah'ın yok olduğunu alaycı şekilde ifade edenler 15 yıl nefret suçuyla yargılanmasın?
  
  adı değişip dursa da "nefret suçu" gibi ifade özgürlüğünü kısıtlayan kafa hiçbir zaman özgürlükçü bir kafa olmadı, tersine her zaman otoriter oldu. buna karşı savaşan akım her zaman değişti ama savunduğu argüman hiç değişmedi. ifade özgürlüğüne su katınca o artık ifade özgürlüğü olmuyor arkadaşlar. bu nedenle, sizin gibi içimizdeki isveçliler son tahlilde utanacaktır. sevdiğim bir alıntı bir daha gelsin:
  
  "if liberty means anything at all, it means the right to tell people things they do not want to hear" orwell