• tanıdığım bir çok mühendisten özellikle yeni yetme tıfıl olanlarından duyumsadığın ruh durumu. aslında duyduğum daha çok tıp dururken mühendislik okuyan kafamı sikeyim şeklindedir.

    bana ağlayan bir mühendis elemana,
    kardeş yapma etme dediysem de kabul ettiremedim. bak sen önemli adamsın. sen bu ülkenin bel kemiğisin doktor kimmiş sen olmasan onlar koca bir yalandı dostum dedim. adamların sizin yaptığınız milyarlarca alet ve edevat ile işi götürüyor dedim. abi bi siktir git ben mi yaptım sanki onları dedi. evet haklısın ama kim bilecek ortamlarda ben yaptım dersin dedim.

    sonra durmadım, yapıştır dedim şöyle daha önce yapılmış şeylerden güzel bir milli proje sonra bas geç dedim. haklısın dedi. ve evdeki oral-b elektrikli diş fırçasını görüp yaparım lan ben bunu dedi. sonra sikeyim ya bari diş hekimi olsaydım ya la dedi. sonra baktık sigara bitmiş markete gönderdim ve dedim ki ah keşke zamanında imkanlar el verseydi de ben de okuyabilseymişim. üzülürmüydüm hiç böyle sudan salakça sebepler için. 13 yaşında çalışmaya başladım pazarda. napacaksın? hayat işte.**

    ah keşke üniversite okuyabilseydim. 15 ay askerlik yaptım lan ben bu yüzden amk. yavşaklar üniversite okudu da bana okudu piçler. hiç sevmem kısa dönem poşetleri! sinirlendim. hatta bedellileri daha çok severim. para veriyorlar en azından ama bu kısalar yok mu egosunu siktiklerim.

    not: bu arada ben ise kabzımalım. 21 yıldır çalışıyorum köpek gibi. mesleğimi duyunca kızların dibi tabi ki düşmüyor ama o tarlada iki lira olup pazarda yedi lira olan domatesin aradaki dört lirasını yiyen adamım ben. * hayat işte.

    edit: baya birşey değişti. eski halini brn bile tanıyamam.
  • tam da bugün düşündüğüm şey. kadere bak..
  • su hayatta 3 sey olmayacaksin;
    1 muhendis
    2 doktor
    3 jandarma
    bu 3 meslegin izni calisma saati gibi kavramlari var gozukur ama uygulanmaz. simdi ben muhendisim neden yukaridaki bahsettigim durumdan dolayi doktor olmadim diye pisman olayim ki.
  • mühendislerin çok büyük bir yüzdesi için geçerli olmayan durum.

    gençliğimin baharında tıp okumam için baskı yapan bir ailem vardı ve ben, tıpa puanım yetmesin diye öss denemelerinde antrenman yapıp gerçek sınavda da puanımı tam ayarlayıp yıldız teknik üniversitesi'nde mühendislik okudum. bunun için sınavda sözel bölümü çözmeyip 7 puanı bilerek kaybettim vs vs...

    sınav puanım açıklandığında babamım söylediği tek şey, bir dahaki sene için tekrar hazırlanabileceğimdi. ama ben, bana yeteni almıştım ve mühendisliğe ilk adımımı attım.

    lisansı bitirdim, itü'de yüksek yaptım, 5 sene özel bir şirkette çalıştım ve yaklaşık 2 yıldır kendi şirketim var, 150-200 metrelik binalar ve devasa yapılar tasarlıyorum.
    ben mi pişman olacağım?

    (bkz: hasiktir diyorum)
  • 2010 sonrası çok iyi sıralamalarla mühendisliğe yerleşenlerin mezuniyet sonrası yaşayacağı bir hissiyat olabilir. bu hissiyatın sebebi de tıp seçmemeleri değil de seçtikleri mühendisliğin ülke genelinde türk lirasından bile daha hızlı bir şekilde değer kaybetmesi olacak maalesef.

    mühendislik için bakmamız gerekirse bu sene yayınlanan kontenjan klavuzundaki verilere göre inşaat mühendisliğine yaklaşık olarak 12 bin, makine mühendisliğine 11 bin, elektrik-elektronik ve muadili mühendisliklere 12 bin, endüstri mühendisliğine de 6,5 bin kişi yerleşecek.

    15 yıl önceye baktığımızda bu sayılar 2-3 bin bile değil. devasa bir sanayi atılımı yapılmışcasına ülkede mühendislik fakültesi açılmadık köy bırakılmadı amaaaaa, ülkede bu kadar mühendisi istihdam edebilecek bir sanayi ya da iş alanı var mı? yok. üniversitelerimizin büyük bölümü diplomalı işsiz yetiştirmekten başka bir şey yapmıyor maalesef.

    bu durumdan en çok karlı çıkanlar da işverenler oldu. mobbing'in yeni adı istersen git yerine asgari ücrete çalışacak 150 tane mühendisin cv'si masamda bekliyor oldu.

    mühendislik yıllardır potansiyel işsiz mezun ederken ülkedeki tıp doktoru açığınınsa en az 2030'a kadar kolay kolay kapanacağını düşünmüyorum.
  • doktor olmanın ahım şahım bişey olmasıyla değil de kötünün biraz daha iyisi olmasıyla alakalı bir durum olsa gerek ,son birkaç yıldır daha çok göze çarpıyor bu durum sanki...
  • biri insan kurtarır diğeri insanlığı. değeri karıştırılmamalı ikisinin de.
  • en az %50 doğru çıkacak önerme.
    olum açın bir doktor dizisi izleyin (bkz: kalp atışı) *
    süper kahraman lan bu insanlar. ne miş mürekkep yalamış de geç sıkıyosa.*
    doktor bey aşşaa doktor hanım yukarı. azcıkta baskın karakterliysen hayatı dibine kadar yaşa hem de hardcore da yaşıyormuş gözüyle bakılsın.
    kutsi senin cibiliyetini skim ayrıca
  • '' inek doktor akıllı adam mühendis olur. hadi yallah.'' (bkz: #69268337)

    akıllı olmaktan kastı bu değildir umarım. neyse.

    katılmadığım tespit. severek gittiği bir bölümde kimse pişman olmaz. çok da görmedim arkadaşlarımdan keşke tıp yazsaydım diyen. aslında kimseyi görmedim.

    genel olarak tıbba gidenler daha pişman.
hesabın var mı? giriş yap