• klişeleşmiş korku filmlerinin en klişe öğesi katilin maskesidir. seri haline gelmiş korku filmlerinin hemen hemen hepsinde maskesi ve aksesuarı ile özdeşleşmiş bir katil tiplemesi bulunur. bu başlığın amacı kısaca bu eşlemeleri yapmaktır. kasan arkadaşlar burada adı geçecek kişilerin sözlükte başka başlıklar altında geçtiğini göreceklerdir. anlamsız bakınızlar vermenin bir alemi yoktur. hazırsanız başlıyoruz.
  • leather face
    the texas chain saw massacreda karşımıza çıkar. ilki 1974 yapımıdır. tobee hooper ed gein adlı karekterden esinlenerek yaratmıştır. 94e kadar 3 devam filmi çekilmiştir. leatherface sırasıyla gunner hansen, bill johnson, r.a. mihailoff ve robert jacks tarafından canlandırılmıştır.
    maske konusundaki en yaratıcı katildir. insan derisinden yaptığı maskeleri takar. 3 farklı maskesi vardır. öldürmek için(killer mask) ev işleri için(yaşlı kadın) ve insanlarla iletişim kurabilmek için (genç kız) burada insanlarla kast edilen ev halkıdır yoksa leather face diğer insanlarla sizin marketten aldığınız tavukla kurduğunuz ilişkiden daha fazlasını kurmaz.
    leather face teksaslı yamyam bir ailenin büyük oğludur. biraz akıl fukarası olduğundan dışarıda azılı bir katilken evde babası dedesi ve genç kardeşine hizmet eder.
    leather face öldürmek için genellikle elektrikli testeresini kullanır. testeresi onun için kutsaldır. bunu üzerinde yazan the saw is the family yazısından da anlayabiliriz. leather face bir özelliğiyle diğer katillerden tamamen ayrılır. o zevk için öldürmez. öldürmekteki amacı aile geleneğini sürdürmek ve beslenme ihtiyacını gidermektir. gözümde herhangi bir avcıdan farksızdır. yine de bu dediklerim onun beyaz perdenin en acımasız karakteri seçilmesine engel değil. leather face insan öldürmediği zamanlarda testeresiyle dans etmeyi sever.
  • michael myers
    ilki john carpenter'ın yönetiminde 1978 de olmak üzere şimdilik 8 tane çekilen halloween filmlerinin katilidir. maskeli katil ekolünün temel taşlarından biridir. ismini carpenterin bir önceki filminin avrupada gösterime girmesini sağlayan adamdan alır.(ilginç bir teşekkür yöntemi)
    yüzünde beyaza boyanmış bir "kaptan kirk" maskesi vardır.
    michael öldürmeye 6 yaşında başlar. ablasının bir erkekle seviştiğini görür, zaten özünde de manyaklık vardır ilk cinayetini işler. ablasını doğrar. 15 yıl akıl hastanesinde dr. loomis'in gözetiminde kalır; fakat akıl hastanesinden kaçacak ve tekrar öldürmeye başlayacaktır.
    michael myers'ın aksesuarı ekmek bıçağıdır. bünyesinde deli kuvveti denilen şey de mevcut olduğundan zaman zaman elleriyle de öldürebilir. ilk iki filmde normal bir insan olan michael sonradan bi garip olmuştur. her bölümün sonunda kafası kolu bacağı kopar, kim diker kim yapıştırır belli değil ama bir sonraki bölümde sapasağlamdır. yine resurect olmuş bu yaz geliyormuş sinemalara. gelsin bakalım özledik keratayı.
  • pinhead
    hellraiser filmlerindeki lead cenobite. aslında bir maskesi yoktur. yine de kel kafasına saplı çiviler ve akı gözükmeyen simsiyah gözleriyle herhangi bir maskeli katilden çok daha korkunç görünümlüdür. clive barker'ın the hellbound heart adlı romanının kahramanlarından biridir . yine clive tarafından yönetilen hellraiser filminde bu karekteri doug bradley canlandırır. ilk bölümüyle bana biraz macbeth'i hatırlatsa da seri giderek vahşi ve karanlık bir hal alır. cehennemin kapılarını açabilen ve sahibine zevk ve acı arası tatlar veren bir kübün çevresinde gelişen olaylarda baş kötü-kahraman- olan pinhead izlediğim tüm korku filmleri arasında en sağlam quotelara sahip olanıdır. birkaç örnek vermek gerekirse...

    pinhead: we are the explorers in the further regions of experience. demons to some. angels to others.

    p:no tears, please. it's a waste of good suffering.

    p: your suffering will be legendary, even in hell!

    p: just come here and die child, while you still have the option of doing it quickly.

    -jesus christ!
    p: not quite.

    p: i am going to enjoy making you bleed and i am going to enjoy making you enjoy it.

    p: do i look like someone who cares what god thinks?

    yukarıdaki örnekler bir yana bence pinhead'in en sağlam gösterisi hell on earth adlı bölümdedir.
    pinhead kovaladığı kızın peşinden kiliseye dalar, kafasından iki çiviyi çıkarıp kendi ellerine batırır, kollarını isa gibi iki yana açar ve i am the way diye bağırır. bunun üzerine rahiple aralarında şöyle bir konuşma geçer.
    the priest: you'll burn in hell for this!
    pinhead: such a limited imagination!
    pinhead seremoniyi kendi göğsünden kopardığı bir parçayı rahibin ağzına bu benim kanımdır bu benim etimdir diyerek tıkmakla bitirir.

    serinin en son izlediğim bölümünde pinhead yaklaşık 3 dakika kadar görünmekteydi ama 6 bölümünde bunun böyle olmaması en büyük dileğimizdir çünkü kendisi en sevdiğimiz cehennem meleğidir. pinheadsiz hellraiser olmaz.
  • jason voorhees
    10 bölüm boyunca crystal lakeden başlayıp önce manhattan'a daha sonra da uzayın sonsuzluğuna yayılan dehşetin mimarı hokey maskeli katil. jason zeka geriliği olan bir çocuktur ve ona göz kulak olmak yerine sevişmeyi tercih eden kamp görevlileri yüzünden crystal lake'de boğulmuştur. 11 yıl sonra tekrar açılan kampta gençler birer ikişer öldürülmeye başlar. katil jason'un annesi pamela voorhees'dir ve ilk bölümün sonunda öldürülür. jason hem kendisinin hem de annesinin öcünü almak için geri dönecektir.
    ilki sean s. cunningham yönetiminde çekilen friday the 13th serisinin ilk filmi etkileyici final sahnesiyle herkesi yerinden sıçratmıştır. özel efektleri yapan tom savini insanların bu tepkisini gözlemleyebilmek için defalarca bu filmi sinemada izlemiş ve onların ödlerinin kopmasından sapıkça bir zevk aldığını saklamamıştır. ikinci filmde katil artık jasondur. kafasında bir kese kağıdı vardır. jason efsanevi buz hokeyi maskesini 3. filmin ortalarında öldürdüğü bir çocuğun yüzünden alır. jason'un favori aleti paladır; lakin öldürme konusunda en yaratıcı katil olan jason bir okla iki kişiyi öldürme, yanan bir meşaleyi adamın ağzına sokma, yumrukla kafa koparma gibi bir çok yöntemi de zevkle uygular. jason her bölümün sonunda ölür ama tekrar dirilmesi uzun sürmez. boğulduktan sonra 4. bölümün sonunda ikinci kez uzun süreli öldürülür. 5. bölümde katil yine jason değildir. dirilmesi 6 bölümde gerçekleşir. 9. bölümde bu kez usulüne uygun öldürülen jason çok uzun süre cehennemde kalır. filmin son sahnesinde ondan yaklaşık 6 ay önce kaybettiğimiz freddy kruger ona cehenneme kadar eşlik eder. bu son sahne insanları ikilemde bırakmış freddy mi daha güçlü jason mu sorusu yapımcıların aklına freddy vs jason projesini getirmiştir. bir türlü yaşama geçmeyen bu projeyi beklemekten sıkılan jason aramıza bu yaz dönecek.
    serinin 10. filmi olan jason x 2455 yılında bir uzay gemisinde geçiyor. jason da çağa uyuyor ve uber jason şekline bürünüp upgrade haliyle beyaz perdeye yansıyor. filmi henüz izlemedim ama fragmandan gördüğüm kadarıyla yeni hali biraz x men gibi. neyse izleyelim yorumumuzu öyle yapalım. bu arada eklemek isterim ki bu film star warsdan önce davranıp tamamen dijital olarak çekilmiş ilk film olma özelliğini kazanmıştır.
    jason da michael myers gibi konuşmayan benden dili bile kullanmayan yüzü olmayan bir ölüm makinesidir. amerikan sağının kötü çocukları cezalandırmak adına kullandığı silahtır yine de bu filmler eğlencelidir. ben son 4 filmden pek keyif almamıştım ama yine de bakalım nereye kadar düşüncesi bana değil jason x i jason m yi bile izletecektir.
  • freddy krueger
    yüzündeki tam olarak maske olmasa da bu ekolün başrollerinden birini üstlenir freddy. ilk olarak karşımıza 1984 yapımı a nightmare on elm street filminde çıkar. freddy'nin annesi amanda krueger akıl hastanesinde görevli bir rahibedir. bir hata sonucu gece hastalarla birlikte kapalı kalınca yüzlerce manyağın tecavüzüne uğrar. onu sürekli döven sapık bir üvey baba sayesinde zaten genetik olarak bozuk olan freddy bir çocuk katili olur. adaletten bir şekilde paçasını kurtarınca elm sokağı sakinleri tarafından linç edilir. yanarak ölen freddy rüya tanrılarıyla bir anlaşma yapar ve onu öldürenlerin çocuklarını katletmek için geri döner. freddy kurbanlarını rüyalarında yakalar. rüyada öldürülen kişiler gerçek hayatta da ölür. rüya ile gerçek arasında sürekli gidip gelen bu serinin başında freddy tıpkı jason ve michael myers gibi konuşmayan sessiz bir ölüm makinesidir. fötr sapkası kırmızı yeşil kazağı kahverengi pantolonu ve botları dışında en ünlü askesuarı ünlü eldivenidir. başparmağı dışındaki parmaklarda çelik bıçaklar olan bu eldiven bir pençeyi andırır. freddy'nin yüzü feci şekilde yanmıştır. aslında yeterince korkunç olan bu yüz yönetmen wes craven tarafından çok daha iğrenç olarak tasarlanmıştır. orjinal fikirde dişleri ve kafatası gözüken yaralarından irinler akan freddy bu günkü görünümüne makyaj sanatçısı david b. miller tarafından getirilmiştir. bu haliyle freddy'yi gerçek bir aktör oynayabilecektir. bu işi tüm filmlerde robert englund üstlenmiştir.
    freddy krueger'ın adı okul yıllarında yönetmen ve senarist wes craven'i rahatsız eden bir sınıf arkadaşından gelmektedir. yine çocukluk yıllarında bir gece odasının camından dışarıyı izlerken korkunç suratlı bir adam görür wes. adam izlendiğini fark edince küçük wes'in baktığı pencereye doğru yönelir ve onu çok korkutur. wes craven yıllarca o serseriyi rüyalarında görecektir. daha sonra gazetelerde uyumamak için direnen ve uyuduğunda öleceğini iddia eden bir grup gencin hikayesini okur. gençler gerçekten de uyuduklarında ölür. bu haber freddy krueger fikrinin de doğumudur.
    a nightmare on elm street daha önce dağıtımcı firma görevini üstlenen newline cinema'nın yapımcılığını üstlendiği ilk filmdir. yakaladığı başarı şirketin ağzını sulandırınca derhal devam filmleri başlar. ikinci film tam bir gay moviedir. çırılçıplak bağlanan spor öğretmeninin kamçılanması, baş kahramanımızla yakın arkadaşı arasındaki garip ilişki ve ne zaman kızlara yakın olmaya kalksa freddy'nin onun bedeninden fırlaması neredeyse serinin sonunu getirecek kadar kötüdür. üçüncü* film kelimenin tam anlamıyla seriyi hayata döndürür. bu seride freddy karakterinin sessiz katil rolü biter. kara mizah ön plana çıkar. freddy artık eddie murphy gibidir. freddydeki bu ani düzelmenin sebebi tabii ki wes'in ekibe geri dönmesi, chuck russell'ın yönetmenliği, patricia arquette'in güzelliği ve yeteneği sayesinde olmuştur.

    sequelların altın kuralını uygulayan newline (bkz: the return the revenge the bride the son) en büyük ticari başarıyı renny harlin yönetiminde 88 yapımı the dream master ile yakalar. iki film sonra freddy 91 yılında cehenneme geri gönderilir. seri bitti diye düşünenlere newline son bir sürpriz yapar. ilk ekibin önemli oyuncuları bu kez bambaşka bir freddy ile geri döner yönetmen ve senarist birkez daha wes cravendir. rüya içinde gerçek bu kez film içinde film şeklinde izleyiciye sunulur. yeni eldiveni ve makyajıyla freddy bir kez daha kara mizahtan uzaklaşıp saf kötülüğe dönüşür. serinin en korkunç filmlerinden biri akıl dolu bir senaryoyla tekrar kabuslarımıza girer.

    freddy daha sonra bizde de gösterilen bir diziyle de hayranlarının karşısına çıkar ama asıl dönüşünü freddy vs jason ile yapacağını düşünmekteyim.
    welcome to prime time bitch!
  • değeri, psikopat insanların öldürücüğülüğünün, izlenme merakından kaynaklanır. bu ekolde maske, şahit kalırsa tanınmamaktan ziyade, katilin farklı bir ruhsal yanını da sembolize eder. normalde işindedir, gücündedir, emeklidir de torun torba sahibidir; hobiliktendir öldürdüğü...
hesabın var mı? giriş yap