• ing. ticaret yapmak
  • turkce’de fmcg (hizli tuketim mallari) sektoru firmalarinin (ornegin unilever, procter and gamble, henkel, ulker, vb.) katkisiyla “urunun albenili gorunmesini saglamaya yonelik satis noktasi merkezli faaliyetler” olarak kullanilan is. merchandising elemanlari, genellikle buyuk marketlerde calismaktadirlar. isleri urunun satis veya pazarlamasina dogrudan katkida bulunmaktan ziyade, urunun ilgi cekici ve muadillerinden ayird edici olmasini saglamaktir. raflarda siralanmis, ozenli bicimde markalar ortalanmis ve birbirini takip eden sirada, reklam filmlerindeki duzende dizilmis duran kavanozlar, paketler, kutular hep “merchandiser”larin marifetidir. genellikle bu kisiler cok az maas alir ve butun gunu, deliye posteki sayar gibi musterilerin bozdugu paketleri yeniden dizmekle gecirir; yaptiklari duzenleme uzerinden ayirca prim kazanirlar. market yoneticileri ve bakkal, sarkuteri, vs. sahipleri ile siki iletisim icinde olmalari, rakip urunlerden yer kapmalari beklenir. hayatlarinin geri kalaninda da bir duzen obsesyonu gelistirmeleri meslek hastaliklari olarak goze carpar.
  • (bkz: merchandise)
  • (bkz: mar$andiz)
  • hollywood'un gişeden daha fazla para kazandığı alan.
    filmlerle ilgili herşeyin ` :bardak, çanak, tişört, kitap, vs.vs.satışını içeren bufaaliyetözellikleçocuk filmlerisözkonusu olduğunda çokfaideli` olabiliyor.
    bu alandaki müthiş kazançlarda mickey mouse başı çekiyor ve spongebob squarepants bile listede.
    türkiye'deki son örneği tabi ki gora.
    ilk örneklerini merak edenler için ise ikinci bahar tv dizisini hatırlatırım.
  • sinif farkinin supermarket raflarindaki tezahuru gibi gorunse de mörçindaysing'in amacı adice cok mal satmaktır.
    orneign marketin kasasinin onundeki kibrik, ciklet gibi seyler mörçindayzing geregi koyulur oraya. "şu denyo müsterilere biraz daha mal satalım, üç beş allah ne verdiyse kazanalim" mantıgı tasinmaktadır burada.
    (bkz: kakalamak)
    (bkz: kapitalizm öldürür)
  • pek cok anlama gelen pazarlama terimi...

    1. mal alim satimi ve bu konuyla ilgili pazarlama etkinliklerinin tumu. pazarlama arastirmasi, yeni urun gelistirme, uretim ve pazarlamanin esgudumlu yurutulmesi, fiyatlandirma, satis yeri sergilerinin duzenlenmesi, reklam ve satis yapma islerini içerir.

    2. bir pazarlama etkinligi için satis gucunun, dagitimcinin ve perakendecinin destegini saglamaya çalisma. ayrica "bayi programi" ya da "saticilara yonelik satis artirma" olarak da adlandirilir.

    3. satis noktasi sergileri, magaza içi odul çekilisleri ve baska yollarla urunun satisini artirmaya çalisma. çogunlukla marketing ile esanlamli kullanilir.

    4. (dar anlam) magazacilik. magazanin konumlanmasi, planlanmasi, stok yonetimi ve urunlerin pazarlanmasiyla ilgili islerin tumu: magaza tasarimi, stok genisligi ve derinligi, satis gorevlilerinin sayisi, magazanin çalisma saatleri, sunulan ek hizmetler (eve teslim, kredili satis vb.) ve odeme seçenekleri, raf duzeni, urun kumelerine ayrilacak raf alani, urun sergileri, magazadaki isik, ses ve koku, tabelalar gibi çesitli ogelerin belirlenmesi, olusturulmasi ve yonetimi.

    (bkz: reklam terimleri ve kavramlari sozlugu)
  • son yıllarda endüstri haline gelen spor dünyasında kulüpler için en büyük gelir kalemlerinden biri haline gelmiştir. maç günü satışlarını da kapsar. forma, şapka, kaşkol...
  • satı$ları istenilen düzeye ula$mamı$ hizmetler için yürütülen çabaların tümüdür. satı$ı destekleyici faaliyetler olarak da adlandırılır
  • spor kulüpleri adına ilk ve en başarılı uygulayıcısı maliyespor'dur.

    (bkz: #27650947)
hesabın var mı? giriş yap