• antalya 'nın kemer ilçe sınırları içinde; kavaklıdağ'ın zirvesinde bulunan bir antik kenttir. (luvi diliyle mnara, diğer adı marmara)
    ovacık mevkiinde bulunmaktadır.
    ulaşımı oldukça güç bir dağ yolundadır.
    umarım en kısa zamanda gidip, doya doya gezerim dediğim antik kentler sıralamamda en üst sıralardadır.

    edit: ...
  • büyük iskender’e teslim olmamak için tüm kadın ve çocukları, kendi ailelerini, öldüren, kanlarının son damlasına kadar ülkelerini savunan yiğitlerin şehri.
  • anadolu arkeolojisi | mnara antik kenti | 4. bölüm: https://www.youtube.com/watch?v=q55toz7zcug
  • görsel
    görsel
    tiyatronun olduğu kavaklı dağın 1400 metre rakımının en uç zirvesine çıkıp buradan antalyayı izlemek
  • 2021 yılında ziyaret ettiğim enfes kent. gidecek olanların mutlaka wikiloc rotası kullanmalarını tavsiye ederim. yoksa dağın zirvesine çıkmak, kenti bulmak imkansız.
  • mnara antik kenti, antalya kemer'de, yaklaşık 1400 metre rakımlı kavak dağı'nda kayalık tepe üzerine konumlanmış, ulaşması çok zor bir şehirdir. bu zorluğu, aslında stratejik bir üstünlük olmuştur, ancak aynı sebepten dolayı unutulmuştur; çünkü şehirler ne kadar az ulaşılabilir olursa o kadar az tanınır ve o kadar az hikaye kendileri hakkında bilinir. ve bu şehir hakkında bilgi neredeyse yok denecek kadar azdır. mnara ismini aslında (bkz: stadiasmus patarensis)'dan biliyoruz, romalılara göre bu bölge mnarike diye biliniyor ve şehrin adı da mnara. mnara, aslında diğer ismiyle marmara (yunanca blok kaya anlamına gelir) hakkında tek düzgün bilgi diodorus'tan gelmektedir. umut ışın, anadolu arkeolojisi serisinde bu şehri çok güzel tanıtmıştır, ancak son kısımda verdiği bilgi tam anlamıyla doğru değildir. sanılanın aksine "kahramanca" pek bir durum yoktur. ilginç bir fedakarlık örneği vardır, ama yine de kahramanca olup olmadığını size bırakıyorum:

    hikayeye göre, likya'da kendilerine marmares denilen kişiler tarafından yönetilen bir taş/kaya kale bulunmaktadır. büyük iskender, likya seferini yürütürken, ordusu mnara'nın altında kalan phaselis'den geçerken, mnaralılar makedon arka hatlarına saldırıp birçok kişiyi öldürmüş ve birçok erzak çalmışlardır. bu duruma aşırı sinirlenen iskender, şehrin kuşatılmasını emretmiş ve tam iki gün boyunca şehri kuşatmış ve almaya çalışmıştır. burada bir dipnot belirtmek gerekirse, bu tarz likya şehirleri genellikle surlar ile korunmadıkları için organize bir orduya çok hızlı yenilirler, o yüzden iki tam günlük bir kuşatma çoktan "uzun" bir kuşatmadır makedon ordusu için, fakat mnara, konumu itibariyle tam bir taş kaledir ve diğer likya kentlerinden çok daha avantajlı bir konumdadır.
    iki gün boyunca kuşatma sürdüğünde, iskender'in burayı bırakmayacağı da kesinleşince, şehrin önde gelen yaşlıları gençlere direnişi bırakıp en kısa zamanda iskender ile anlaşmaları gerektiğini söylemiştir, ancak gençler bunu reddetmiştir. bunun üzerine elleri silah tutabilenlerin yaşlıları ve kadınları öldürmeleri ve sonrasında kuşatmayı yarıp ormanlık alana kaçmalarını tembihlemişlerdir. gençler bunu kabul etmişler, son kez aileleri ile en güzel yemekleri yiyip gece olunca aldıkları kararı yerine getirmeye koyulmuşlardır, ancak 600 kadar genç sevdiklerini öldürmeye elleri gitmediği için çareyi evleri kilitleyip evdekilerle beraber yakmakta bulmuşlar. sevdiklerini öldürme kararını uygulayanlar ise öldürdükten sonra evlerine bu kişileri gömüp, yanan evlerin de çıkardığı duman ve gecenin karanlığı ile ormanlık alana kaçmışlardır.
    kaynak: diodorus xvıı, bölüm 28.1'den 28.5'e kadar
hesabın var mı? giriş yap