mustafa zengin

• cumhuriyet halk partisi'nin istanbul maltepe'de 2009 yerel secimleri icin belirlemis oldugu belediye baskan adayidir, kendisi 1954 trabzon dogumlu olup profesor doktor unvanina sahiptir.
• umuyoruz ki maltepe ilçesinin yeni belediye başkanı olacak kişi. maltepe süreyyapaşa hastanesi'nin eski başhekimidir ayrıca.
• başkanlığı süresince maltepe'nin ışıklandırılması için çok şey beklediğimiz başkan.
• seçim öncesi telefonla arayıp, boş propaganda yapmak yerine basitçe, dürüstçe akp'nin ayak oyunlarıyla mhp'nin maltepe'de seçime girmesini engellediğini anlatarak seçmeni uyarmıştır. hayırlı olsun.
• maltepeden açık ara farkla fikri köse nin gitmesini sağlamıştır.hayırlı olsundur.
• prof. dr. mustafa zengin 1954 trabzon doğumlu. evli ve iki yetişkin çocuk babası...
  
  1978 yılında hacettepe üniversitesinde başarılı bir tıp eğitimi sonunda tıp doktoru unvanı aldı.
  
  kırıkkale hükümet tabipliği, sungurlu sağlık ocağı tabipliği görevlerinde bulundu.
  
  1984–1989 yılları arasında ankara yüksek ihtisas hastanesi'nde görev yaptığı sırada kalp ve damar cerrahı unvanı aldı.
  
  1989 yılında ssk ankara eğitim hastanesi’ne atanır. aynı hastanede, 1991 yılında kalp ve damar cerrahisi servisinde açık kalp ameliyatlarını başlattı.
  
  1994 yılında karadeniz teknik üniversitesinde akademisyen kariyerini doçent unvanıyla yükseltti. aynı üniversitenin tıp fakültesi hastanesi'nde 1993–1995 yılları arasındaki zorlu uğraşların ardından 28 haziran 1995 tarihinde o yörede o zamana dek yapılamayan açık kalp ameliyatlarını başlattı.
  
  mustafa zengin, 1999 yılında maltepe süreyyapaşa hastanesine başhekim olarak atandı. yine aynı hastanede 1999 yılında koroner angio bölümünü kurdu ve 2000 senesinde istanbul’da ssk hastaneleri içerisinde yapılamayan açık kalp ameliyatlarını yapan kalp cerrahisi merkezini kurdu.
  
  süreyyapaşa hastanesine atandığı tarihten itibaren, 2002 yılında tıp alanındaki başarıları ve hizmetlerinden dolayı sağlık başarı dalında yılın altın adamı unvanı ile ödüllendirilir. 2003 yılına kadar hastanenin yönetimi ve fiziki yapısı ile ilgili olarak yaptığı çalışmalar, yönetici ve doktor olarak gururla hatırladığı anıları içinde yerini aldı…
  
  2004–2005 yılları arasında t.c. maltepe üniversitesi tıp fakültesinde başhekimlik görevini yürüterek profesörlük unvanı aldı. 2006 yılında aynı üniversitenin dekanlık görevine atandı.
  
  mustafa zengin, 10 yıllık hizmet süresi içerisinde maltepe halkının ve hastaların sevdiği ve güvendiği bir yönetici ve doktor olur.
  
  internet adresi aşağıdaki gibidir.
  
  www.mustafazengin.com.tr
• maltepelilerin büyük düşünüp seçtiği belediye başkanı. demek ki hepimizin ortak fikri; fikri köse değilmiş, boy boy yazdığı gibi her yerde. mutluyuz, umutluyuz.
• çok terbiyeli, ahlak sahibi, demokrasiyi içine sindirmiş, sadece ona oy verenleri değil tüm maltepe'yi kucaklamış başkandır. onun daha ilk günden gösterdiği terbiyesini hiç bir akp'li göstermedi bu bir gerçek.
  tabi terbiye ve ahlak kavramları görecelidir. kendisine ve bana göre gayet yerinde olan bu davranışı başkasına göre terbiyesizliğin daniskası olarak algınabilir. kimisi bu ilk günki olayı bir öküzlüğün sergililendiği piyes de sanabilir. insanlar düşündüklerini söylemedikleri müddetçe özgürdür. göte möte girmez.
• daha gelir gelmez nasıl bi adam olduğunu, maltepe belediyesi’nde sözleşmeli olarak çalışanları işten çıkarma girişimiyle göstermeye başlamıştır.
  hadi anladık kendi yandaşlarını alacaksın belediyeye de, ulan işini gücünü yapan adamları bu kriz ortamında sokağa atmak nasıl bir vicdana sığar. yazık…
• üstüne oynanmaya başlanmış başkan. ilk günkü yaşanan mevzuyu açmak gerekirse, erdoğan doğan, seçimden hemen önce belediye meclis üyeliği için sırasını beğenmeyip bağırıp çağırmış, tehditler küfürler gırla gitmiştir. ne zaman ki oy oranının seçilmesi için yeterli olacağını görmüş, bu sefer çark ederek zevahiri kurtarmaya girişmiştir. öyle yalan dolan ile olayın boyutları çarpıtılmasın diye yazayım dedim.
  
  bunun yanında işçi çıkarma konusuda, elbette birinin işine son vermek iyi bir şey değildir. ancak, yıllardır kadrolaşma ile semirenler nedense işin ucu kendilerine dokununca "yandım anam" diye bağırıyor.