nazım yılmaz

• en büyük hayallerinden biri oscar almaktır.
  bir tane alsa yetecektir. fazla oscar'da gözü yoktur.
• (bkz: olmaz öyle saçma şey)
• (bkz: açar bakarız)
• saniyedeki kare sayısı (fps) konusu anlatılırken "duyduğumuz sesin hızı kaç kareye denk geliyor" diye sormaktan çekinmeyen kişi..
• (bkz: anti kahraman)
  
  kara kanat gibi. sevimli ama henüz bir işe yaradığını görmedik. mutlaka yarıyordur ama görmedik işte. yapsın görelim. (gülen sevimli surat)
• yetenek avcısıdır; ama yetenekliyi aramaz. yeteneğin kendisini arar.
• "kabloyla izlenen hiçbir şeyin değeri yoktur" özdeyişinin sahibi.
  bir tane oscar kazanıp miami'ye yerleşmek gibi bir hayali vardır ayrıca. daha fazlasına da gerek görmez. azla yetinmeyi bilir.
• kalite avcısı bir adamdır. her şeyin en iyisini satın almak ister. özellikle kamera söz konusu ise; arri alexa'dan aşağısını hayal dahi etmez.
  
  edit: bunca yıl seslendirme işleri ile uğraşan biri olarak, sesin görüntüyle neredeyse hiçbir zaman örtüşmediğini bilirim. ancak; nazım'ı görünce belki de uzun zaman sonra ilk defa ses ve görüntü uyuşmazlığına bu kadar şaşırdım. her halükarda seviyoruz orası başka :)
  
  zöge: nedense artık sesiyle görüntüsünün uymadığını düşünmüyorum, alışkanlık mıdır nedir.
• bu adam saflığın delikanlılığın temsili. mahşerin üç atlısının üç atından biri. diğer atlar megaloman (bkz: ilker canikligil) ile film sektörünün vahşi kapitalisti (bkz: veysi sala) ‘dır. ama nazım bey gerek masum nostalji sevgisi, gerek saf gibi sistemin sunduğu her yeniliği almak istemesi ile adeta ılık bir çikolata hissiyatı verir. bu adamın çılgınlar gibi oscar, olmadı bir altın palmiye istemesinin ardında da bu çocuksu takdir isteği yatar. peki bu kınalı yapuncak bu ödülleri almak için ne yapmalıdır. önce bir sektöre girsin de sonrasına (bkz: açar bakarız)
• (bkz: ses var görüntü yok)
  
  gerek ilker hocaya sormaya cesaret ettiği sorular gerekse görüntü yönetmenliği yolunda atmakta olduğu emin adımlarla saygı duyulası bir kişidir efendim..