• osmanlılarda sefere gidildiği zaman padişahın kaldığı devasa çadır.
  • genellikle kırmızı renkte olan çadırmış.
  • disk'in bugün facebook üzerinden gönderdiği meseja göre;

    otağ-i hümayun 12 mart 1971 dev genç davasinin mahkeme salonu otağ-i hümayun 12 eylül 1980 disk üyelerinin sorgulandiği bir işkencehanedir.

    ne unuturuz, ne affederiz!
    12 eylül işkencehanesi insan haklari müzesine dönüştürülmelidir!

    istanbul 2010 avrupa kültür başkenti etkinlikleri kapsamında 27 aralık 2010 pazartesi günü otağ-ı hümayun’un açılışının yapılacağı basın yayın organlarınca duyuruldu.

    otağ-i hümayun’un türkiye devrimci hareketi açısından ve özel olarak da konfederasyonumuz disk açısından önemli bir yeri vardır.

    otağ-i hümayun 12 mart 1971 darbesinden sonra en önemli davalardan biri olan dev- genç duruşmasının yapıldığı yerdir.

    otağ-i hümayun 12 eylül 1980 askeri darbesinde binlerce disk yönetici ve temsilcisinin sorgulandığı bir işkencehane olarak kullanılmıştır.

    başta disk genel başkanı süleyman çelebi olmak üzere, o dönem otağ-i hümayun’da işkenceden geçirilen disk yönetici ve temsilcileri tarafından 27 aralık 2010 pazartesi günü saat: 12:00’de otağ-i hümayun’un önünde (12 eylül işkencehanesi otağ-i hümayun’un bir insan hakları müzesine dönüştürülmesi için) basın toplantısı yapılacaktır.
  • ytü okurken davutpaşa kampüsüne her gittiğimde bol bol dışından baktığım mekan. 2010 kültür başkenti projesi kapsamında restore edilmiş yapı. osmanlıda padişahların sefere gitmeden önce orduyu burada topladıkları yerdir.
  • disk bu "mekanı 12 eylül işkencehanesidir ve müze yapılmalıdır" diye tarif etmişti. dün gördük ki haklılarmış.

    (bkz: disk üyelerine polis copu)
    (bkz: ileri demokrasi)
    (bkz: orantısız güç vs orantılı güç)
  • öğrencilerin değil de dışardaki insanların cami zannettiği yapı. bir arkadaşın* başından başından geçen olay.

    otobüsle okula gelinir. normalde kampüs kapısında öğrenci olmayan herkes iner, öğrenciler kimliklerini gösterir geçer, fakat okulun öğrencisi olmayan 2 tane türbanlı kız otobüsten inmezler. güvenliğe "yeni cami'ye gelmiştik biz" gibi bir şey söylerler. esenler tarafındaki caminin yolu gösterilir ve inerler otobüsten. onlara oranın cami olduğunu söyleyen geri zekalıya selam ederim.

    tamam yıldız, cemaat etkisi altında olabilir ama okulun içinde cami olması da fazla sanki
  • türkiye'nin yetiştirdiği en değerli sanat tarihçilerinden, her ne kadar murat bardakçı kültür tarihçisi olarak tanımlıyor olsa da kendisini, -öznel olacak tanımlamam ama- dünyalar tatlısı nurhan atasoy'un muhtevâ açısında âbidevî ve ebât açısından kallavî eserinin adı.

    osmanlı imparatorluğu dönemindeki çadır geleneğini -olabildiğince- mükemmel bir detay ve üslûpla anlatan kitap, sağladığı zengin fotoğraf koleksiyonu ile bendeniz gibi sanat fakîri bir kalası bile eğitebildi. envâî kumaş ve elvan elvan renk isimlerini öğrenmeme vesile olması dahi bence büyük bir başarı. öğrendiğim kelimelerden örnekleri, gelecekteki kendime bir derkenar olarak düşüp hatırlatmak istediğimden, bu sanal ortama not düşme gereği duyuyorum:

    (bkz: jengârî)
    (bkz: bogasi)
    (bkz: kirpas)
    (bkz: çuha) veya (bkz: çuka)
    (bkz: nohudî)

    çadır türleri de çok fasîh bir dille anlatılıyor kitap boyunca. çadır türleri için:

    (bkz: otâğ-ı hümâyûn)
    (bkz: otâğ-ı âsafî)
    (bkz: sekbân çadırı)
    (bkz: aylak çadırı) veya (bkz: idâm çadırı)
    (bkz: matbah çadırı) veya (bkz: mutfak çadırı)
    (bkz: âhûr çadırı)
    (bkz: hamam çadırı)
    (bkz: helâ çadırı) veya (bkz: çeşme) veya (bkz: kubbe kenef)
    (bkz: çerge)

    topkapı sarayı envanterine kayıtlı çadırlar yanında askerî müze'deki çadırların da incelendiği eser, avrupa'da polonya başta olmak üzere almanya, avusturya, ukrayna, macaristan ve isveç'te muhtelif müzelerde bulunan osmanlı çadırlarını da bilgilerimize sunuyor.
hesabın var mı? giriş yap