• "ali sen'in götü kocaman kocaman" parcalari meshurdur.
  • (bkz: punkart) türkçe okunuşu.
  • anar$ik bir tribun ar$ivi.
    http://www.pankart.org/
  • toplantı ve gösterilerde taşınan, üzerinde benimsenen amacın birkaç sözle gösterildiği karton veya bezden levha. fransızca pancarte kelimesinden türemiştir.*
  • nefis bir şeydir pankart. özgürlüktür. ben buyum diye bağırmanın, 7298 puntoyla ben böyle düşünüyorum demenin vücuda gelmiş halidir. düşüncenin en özgür boyutudur. söz uçar, yazı kalır. pankart hem uçar hem de kalır.

    (politik) pankart yapmak için lazım gelenler şunlardır.

    i. muhalif olmak. (muhalif olmayan pankartlar da mevcuttur elbet. lakin ben gidişattan çok memnunum, ay ne güzel diye bir pankart sanki işin ruhuna aykırıdır)

    ii. söyleyecek bir söze, mümkünse vurucu bir söyleme sahip olmak.

    iii. amerikan bezi, ya da herhangi bir büyük bez.

    iv. pankart üzerine sözcükleri yazabilmek için renkli koli bandı, sprey boya, yağlı boya gibi bir şey.

    v. değnek ( sözkonusu olan pankartı taşımak için kullanılabilecek sopalardır. ama r'leri söyleyemeyen birisi olarak, şunu belirteyim ki pankartı bir dernekte yapmanın da tadı, kollektif kokusu bir başkadır)

    bırak bir zekaya sahip olmayı, zeka kelimesinden haberdar herkes bu malzemelerle bir pankartın nasıl cana getirileceğini anlar. ama olağan dışı bazı uygulamalardan bahsetmekte fayda var.

    pankarta che, mahir çayan gibi bir kişinin siması resmedilecekse en pratik yol; boş bezi bir duvara gerip, çizilecek resmi bir tepegöz vasıtasıyla bez üzerine istenen ebatta yansıtmaktır. bir resmi karelere ayırıp büyütebilme gibi yetenekleri olmayan kişiler için acayip kolay bir işlem bu.

    öğrenci eylemleri gibi, ekseriyetle spontan gelişen aktivitelerde bez üzerine renkli koli bantlarıyla köşeli karakterlerde harfler uygulayarak da pankart yapılabilir. boyanın kururması gibi dertler olmaz, pankart hafif olur. görsel kalite biraz düşük kalsa da uygun bir yöntemdir. falçatayla gerekirse harflerin köşeleri yuvarlanabilir.

    kitlesel gösterilerde, bazı pankartları alana sokmak mümkün olmayabilir. böylesi durumlar önceden öngörülürse, hazır yapışkanlı harfler ve biraz anagram bilgisiyle "harekat ve ahlak dergisi cemiyeti" gibi muhafazakar kokan bir pankart alana sokulduktan sonra, basit bir biçimde "devrimci halk hareketi" gibisinden bir içeriğe dönüştürülebilir. ha keza, yıllar önce bir eylemin bir akşam evvelinde, pankart yapmak için gerekli bez ve boyanın alınabileceği dükkanların kapanmış olmasının verdiği çaresizliğin sonucu olarak mahalleye asılı "sultan sofrası; işkembe-kelle paça çorbaları; adana-urfa-iskender-et çeşitleri ile hizmetinizdedir" içerikli bir pankartın sökülüp, harflerin "faşizme karşı direnişte birleş" olarak reorganize edildiğini bilirim. böylesi bir girişimin, mitingin üzerinde yegane sarıyer belediyesi izin mührünü taşıyan pankartını taşımak gibi de bir avantajı olacaktır muhakkak.

    pankart hangi malzemeden ve hangi ebatta yapılırsa yapılsın, neticede yürüyüş esnasında rüzgar alıp şişme ve taşımayı zorlaştırma olasılığı pek yüksektir. bunun önüne geçmek için pankart bezinin çeşitli noktaları 5-10 cm ebatında delinebilir. son yıllarda kullanımını duyduğumuz, pankartın taşıyıcı değneklerinin alt kısmına birer tekerlek ilave etmek de taşımayı oldukça kolaylaştırır herhalde.

    eylem nasıl gelişirse gelişsin, pankart terkedilmez. pankart ben buradayım'ın simgesidir, toplanma noktasıdır, söyleyecek sözündür. pankart namustur.

    1 mayıslar'da günün simgesi olarak öne çıkan zincirlerini kıran işçi pankartı fevkalade manidardır. öte yandan, bir mayıs denince bendenizin gözünün önüne gelen sahne, sabahın erken saatlerinde bir mayıs'ın yapılacağı meydana yaklaşan sokaklardan çıkan, bir elini omzuna doğru büküp pankart sopalarını, diğer elinde de sopalara takılacak pankartın içinde bulunduğu torbayı taşıyan işçi kardeştir. dedik ya en başta, pankart nefis bir şeydir.
  • üzerinde "bel fıtığı 0 212 xxx xx xx" yazan bez germe tipindekiler en meşhur modelleridir; renk seçenekleri de mevcuttur.
  • dokuzuncu nesil çaylak.
  • ''ele güne karşı münferit çıkar'' mottosuyla yoluna devam eden galatasaray tribün kültürü fanzini. galatasaray kapalısının pankart yükünü çeken karşı grubu tarafından grubun misyonuna yakışır biçimde isimlendirilmiştir. her sayıda olduğu gibi bu ayda yüklü miktarda fanzini beyoğlu'na dağıtmamız için adresimize kadar kargoyla gönderme inceliğini gösteren volkan işcen ve arkadaşları öncülüğünde hazırlanır. eli kalem tutan tüm galatasaraylıların; yazı, çizi, fikir paylaşımlarına açıktır.
  • lise zamanlarından bir pankart anısı...

    -lan oğlum tiner nöbetin gelmedi mi hala?boya kokusunu özlemedin mi?
    -ne zamandır yapmıyoruz.
    -iyi ya işte zamanı geldi.
    -ne yapacaz?neyle yapacaz?
    -yağlı yapamayız,zaman ve para yok.
    -doğru.
    -gidelim bez alalım,boyayı da alırız...

    gidilir,bez alınır,pazarlığı neyse yapılır.sıra boyaya gelir.
    -boya ne kadar abi?
    -hangisi?
    -sprey.
    -3 milyon.
    -tamam,bize 5-6 tane ver.

    boyacıda teyzeler de vardır mutlaka,ya da bize denk gelir.onlar olmasa dahi adam mutlaka devreye girer.onlar birer kahramandır,toplumdaki görev ve sorumluluklarını bilirler.
    -çocuğum alıp duvarları boyamayacaksınız değil mi?
    -yok ya olur mu öyle şey,biz bez boyayacaz.
    -ne yazacaksınız?
    -maçlar var onun için.
    -ha aman deyim çocuklar yasak işler yapmayın,polis gelir hepinizi tutuklar.
    -?
    boya alınır,bez de vardır,artık çizim işi vardır sırada.telefona sarılınır.
    -xxx nasılsın bakalım?
    -iyiyim sen nasılsın?
    -ben de iyiyim de boya nöbetimiz gelmeden bi pankart yapalım mı?
    -off yine mi ya?
    -ya sen çiz biz boyarız.
    -iyi tamam,ne yazacaz?
    -yarın karar veririz.
    aradan bir gün geçer,okula gelinir.xxx hoca'ya çökülür.
    -hocam bize izin yazın ya pankart yapıyorduk bitmedi(halbuki daha başlamamıştır)
    -yazamam.
    -ya nolacak hocam yazın işte.
    -yyy hoca'nızdan alın.
    -o vermiyor hocam ya.o 80 sonrasının tipik yasakçı,kurallara sıkı sıkıya bağlı insanı.ama siz öyle değilsiniz işte.hala gençliğinizdeki isyan ateşi yanıyor içinizde.o eylemci ruhunuz hala yerinde.iktidarın baskıcı rejimine karşı başkaldırı,isyan eğilimi hala var.ondan zaten sizden yardım istiyoruz.
    -çok iyi gaz veriyon sen.
    -hocam 3 kişiyiz zaten.yazın görevli diye biz kıyıda köşede yaparız işimizi.
    -getir odadan izin kağıdını.

    izinler yazılır,3 kişilik kağıt,itinayla 5-6 kişi yaplılır.yemekhane damı,bodrum,yan bahçe,stüdyonun önü vs. bir yer bulunur.bezler yere serilir.ne yazılacağı hararetli bir şekilde tartışılır.bu tartışmalar sonunda ortak bir karara varılır.xxx çizime başlar.besteler söylenir.bir yandan da ne kadar absürd şarkı varsa çalınır telefondan.bu arada da çizim biter.boyamaya geçilir.mutlaka bir aksilik olur boyarken.kavga çıkar,beceriksizlikle suçlanır insanlar.fakat suçlayan da hata yapar,sonra da "ulan zaten uzaktan bunlar görünmez" deyilerek geçilir.bir yandan da diğer pankartlarda ne yazılacağına karar verilir.ilk pankart bitince;
    -güzel oldu lan.
    -vay ben nasıl da iyi boyamışım a'yı,bir de senin s'ye bak,5'e dönmüş!
    -s. git lan daha iyisini yapsaydın o zaman... muhabbetleri döner.
    diğer pankart da yapılmaya başlanır ama yavaş yavaş o kronik hastalık nükseder.boyanın dibi görünür yavaş yavaş.yine kavgaya tutuşur insanlar.
    -ulan yine yetmedi bu boya.a.k. her seferinde diyoruz hesapla al diye.
    -kes lan!gelip sen alsaydın,gecenin bir vakti yeşilyurt mahallesi'nde boya aradım,sen g.nü devirip yatarken.
    -ya tamam kavga etmeyin ya napacaz?
    -ben gidemem o gitsin,her yere ben gidiyorum.
    -üfff!
    -üfleme lan git boya al,bu kadar para var bende.
    -bende de bu kadar var,al.
    -tamam işte üstünü tamamla git al.
    -ben para mı s.yorum lan?
    -biz s.yoz zaten.tuvalete gidiyorum,banknotla dönüyorum!tövbe tövbe azcık fedakar ol ayı.
    -lan yok yok,yemek yiyecem daha,bu da yol param.
    -allah belanı versin,a.k birgün aç kal lan!
    -daha dershaneye gidecem.
    -iyi git sağdan soldan buluştur,yyy hoca'ya çök,git xxx'in arabasına dal,orda bir ton bozuk var,insan var 750 tane okulda.durumu anlat,4-5 bul bişeyler a.k onu da mı ben yapayım?
    -offff!
    -çabul gel ha.
    ama hiçbir zaman yetmez zaman,iş mutlaka diğer güne kalır.ya da akşama.pankart mesaisi devreye girer.
    -ben kalırım.
    -ben de.
    -ben gelemem,xxx'le buluşmam lazım,4 gündür buluşmuyoz.
    -ulan hep de bize denk gelir a.k o 4 gün!
    -napim lan napim?
    -allah belanı versin,git!
    güç bela iş bitirilir,pankart kurumaya terk edilir,yağmur yağarsa nolur düşünceleriyle beraber.o an çiftçinin ruh haline bürünülür.yağmur yağmasın duasına çıkılır.
    sabah okula gelir gelmez pankart mahalline gidilir.artık tamamdır kuruma işlemi.ama bitmez yapılacak işler.daha terzi aşaması vardır.malum;pankartta en nihayetinde bezdir,kenarlarından yırtılır overlok yapılmazsa.
    -selamun aleyküm kolay gelsin.
    -aleyküm selam buyrun.
    -abi biz şu bezin kenarını diktirecez çok acil.
    -bu neymiş ya böyle?
    -maç var da okul pankartı.
    -haa tamam getirin bakalım.
    -buyrun.
    -hangi okulda okuyorsunuz siz?
    -şurda abi,anadolu lisesi'nde.
    -ha şura,komşumuzmuşsunuz ya siz.bizim suat'ın oğlu da orda okuyordu,şimdi mezun oldu,üniversitede.
    -ne zaman mezun oldu?
    -baya oldu ya.bu hocalar da hiç düşünmez mi öğrencileri,böyle işler verirler.allah bilir cebinizden para veriyorsunuzdur.(terzi amcamız durum karşısında henüz ayıkmamıştır,suyuna gidilir.)
    -hiç sorma abi ya biz de böyle uğraşıyoruz.
    -cık cık cık yazık.alın diktim.
    -ne kadar borcumuz?
    -ne kadar bozuğunuz var?(allah gözünü doyursun be hepsini mi alacan?)
    -3-4 var.
    -iyi verin bakalım.
    -hadi kolay gelsin.
    mutlu sona ulaşılır ama bir gariplik vardır.nedense her yer boya kokar.sanki tüm adana boyanmıştır.sonradan herkeste aynı advers etkinin olduğu görülür.her türlü pis kokudan nasibini almış gibi kokan pankartımız da tribündeki yerine doğru yola çıkar...
hesabın var mı? giriş yap