• adindan tahmin edilebilecegi gibi keynes sonrasi iktisat degil, keynes'in bir devrim yarattigina, kendisinden once gelen herseyi sildigine, iktisadin keynesyen ve "klasik" ki bu durumda "klasik" kelimesi keynes'den once gelmis, smith ve ricardo harici tum ekonomistler icin kullanilir, iktisat diye ikiye ayrildigina inanilan iktisadi akimdir.
  • ana akım olarak nitelendirilen ortodoks iktisat anlayışından temel farklarından biri para teorisi üzerinedir.

    ana akım; merkez bankaları tarafından paranın dışsal şekilde yoktan yaratıldığını savunurken-iktisadi birimlerin süreç üzerinde herhangi bir etkisi yoktur, vardır diyen kim varsa anasını avradını diye de eklemiş fakat son zamanlarda yumuşayarak ya tamam ne tantana yaptınız kredi genişlemesi para arzı üzerinde etkili olabilir ama kontrol merkez bankasındadır diye de yavşakça geri vites yapmıştır.

    post keynesyen anarşistler toplanıp buna bi eylem biçimi koyalım demiş ve ortak basın açıklaması ile hassiktir ordan para piyasada üretim süreci ile birlikte kredi talebine göre içsel şekilde yaratılır demektedir. hatta ileri giderek o dikey para arz eğrisi bi tarafınıza girsin eğri yatay olmalıdır diye de son derece provokatif söylemler geliştirmektedirler. bununla da yetinmeyip merkez bankaları tutsa tutsa faizin başını tutar, içsel olan paradır dışsal olan faizdir sloganını atmaktadırlar.

    böyle daha kalıcı değil mi? bu topraklar kaostan beslenir- yok onlar ünv de toplanmışlar bunu demişler yok ötekiler bilmem ne dergisinde bu görüşü ortaya atmışlar falan hikaye.
  • para arzının içsel olduğunu ve eksik rekabet piyasalarının geçerli olduğunu savunan iktisadi yaklaşımdır.
  • yüksek enflasyon döneminde en çok eleştirilecek, yerin dibine sokulacak iktisadi akım.
  • türkiye'de denenen ve halen de kısmen denenmekte olan bir iktisat akımıdır. fiyat düzeyinin dışsal olduğuna inanılır ve genel fiyatların üreticiler tarafından belirlendiği kabul edilir. bu nedenle kârlılık post keynesyenler için en önemli olgudur. post keynesyenci iktisatçılar enflasyonla mücadele için gelirler politikası uygularlar ve bu uyguladıkları politikalar da faiz oranlarının belirleyicisi olmaktadır. ücretleri ise toplu pazarlık ile nominal ücretler üzerinden belirleyerek fiyatlar dengesini bulmaya çalışırlar. üreticinin kâr oranının işsizliği azaltıcı ve ekonomideki canlılığı artırdığı etkileri, sermaye tarafından kârın maksimisyonu ilkesiyle oldukça uyumlu gözükse de öte yandan cari dönemdeki emek getirisinin azaltması ve emekçinin ücretlerinin düşük kalması nedeniyle de uzun vadede olumlu sonuçlar vermez çünkü toplumsal kaosu artırabilitesi yüksektir.

    edit: çeşitli cümle düşüklükleri düzeltilmesi.
hesabın var mı? giriş yap