• kendisi hakkında mar adentro'dan evvel bir film daha çekilmiştir, condenado a vivir adında.
  • yatağa mahkum geçirdiği yıllar boyunca güzel şiirler ve öyküler kaleme almıştır. amenebar ramon'un cehennem mektupları isimli kitabını okuduktan sonra filmi çekmeye karar verdiğini söylemiş ve şiirler ölümden bahsettikçe daha fazla yaşadığını hissetmiş.

    ötanazi konusunda büyük bir çaba sarfederek yaşamamayı seçmiş bir adam ramon sampedro. hakkında yazılanlara ve yazdıklarına bakınca sarsıcı bir ironi yeteneğinin olduğu görülüyor.

    "biçimsiz ve bozulmuş bir bedenin bekçisi olan bir insan için, yani benim için, saygınlık nedir? ben, hayatı, özgürlüğü seven çoğu insan gibi, yaşamanın bir hak olduğuna, ama bir mecburiyet olmadığına inanıyorum." - ramon sampedro
  • 23 ağustos 1968’de hayatı değişmiştir.
  • yaşamı condenado a vivir ve mar adentro filmlerine de konu olan ramon sampedro'nun hayatı 23 ağustos 1968'de tamamen değişiyor. ispanya'nın kuzeyindeki galiçya bölgesindeki bir kayalıktan atlayan ramon, suyun derinliğini yanlış hesaplayınca ciddi bir şekilde sakatlanıyor. bu olayından ardından ramon'un boynundan aşağısı felç oluyor.

    1998'de hayata gözlerini yumuncaya kadar 30 yıl boyunca yatağa bağlı şekilde zor ve kendisi adına üzücü bir hayat sürüyor. yıllar boyunca mahkemelere ötenazi hakkı için defalarca başvuru yapıyor ve hepsi reddediliyor. ötenaziyi yasaklayan yasalar, iyileşme ihtimali olmayan insanların intiharına yardım edenler için bile hapis cezası
    öngördüğü için kimse bu konuda kendisine yardımcı olamıyor. ramon bu keder dolu yıllarda ağzıyla kalem tutarak yazmayı öğreniyor. şair ve yazar oluyor.

    vücudunu kıpırdatabilse hiç düşünmeden kendi canına kıyacak olan fakat elinden bir şey gelmeyen ramon bir plan yapıyor. ölmesi için arkadaşlarının kendisine yardımcı olacağı bir plan tasarlıyor. 11 arkadaşının her birine bir görev veriyor. bir arkadaşı siyanür satın alıyor, biri bardağa suya katıyor, biri siyanürü ekliyor, biri başucuna bardağı yerleştiriyor, biri bardağın içine karışımı içebilmesi için pipet koyuyor...
    11. kişi de ölünceye kadar ramon'u filme alıyor.

    ocak 1998'de ramon sampedro siyanür zehirlenmesinden vefat ediyor.

    ölümünden bir kaç hafta sonra ramon'un vasiyetnamesi basına açıklanıyor:

    sayın yargıçlar, sayın siyasi ve dini yetkililer, biraz önce seyrettiğiniz görüntülerden sonra (son anlarını gösteren video) size soruyorum; biçimsiz ve bozulmuş bir bedenin bekçisi olan bir insan için, yani benim için, saygınlık nedir?

    vicdanlarınızın vereceği cevap ne olursa olsun, benim için saygınlık bu değildir. ben, hayatı, özgürlüğü seven çoğu insan gibi, yaşamanın bir hak olduğuna, ama bir mecburiyet olmadığına inanıyorum. buna rağmen bu duruma 29 yıl, dört ay ve birkaç gün boyunca tahammül etmek zorunda kaldım.

    bunu daha fazla yapmayı reddediyorum! gördüğünüz gibi yanımda içinde siyanür potasyum bulunan bir bardak su var. onu içtiğimde, kendi irademle sahip olduğum en özel, en meşru mülkiyete, yani bedenime son vermiş olacağım.

    bu özgürlük eylemine sizler intihara yardım adını takmışsınız. ben ise bu eylemi, bir insanın gerçekten -benim- diyebileceği tek şeye, yani bedenine ve onunla birlikte ne varsa, yani hayata, bilince egemen olmasına destek verenlerin insani yardımı olarak adlandırıyorum.

    beni seven, beni benmişim gibi seven yakınlarıma ceza verebilirsiniz. bütün bu sözlerime rağmen yine de ceza vermeyi kararlaştırırsanız, size şunu tavsiye ediyorum: bacaklarını ve kollarını kesin bana yardım edenlerin, çünkü ben onlardan kaderimi paylaşmalarını istedim...

    yaşanan ölümde ramon'un arkadaşlarının suçlanmayacak kadar küçük payları olduğu için, savcı en büyük suçu işlemiş olabileceğini düşündüğü, o sıralar ramon ile arasında duygusal bir yakınlık olan ramona maneiro'ya dava açıyor.

    ramon'un vasiyetinden ve ramona maneiro'ya açılan davadan sonra binlerce kişi ''ramon sampedro'nun ölümüne yardım ettim'' yazılı metinleri ramona'nın avukatına gönderiyorlar.

    ramona maneiro, içimdeki deniz (mar adentro) filminden sonra çıktığı bir televizyon programında, ramon'un ölümünde asıl sorumlulunun kendisi olduğunu, ramon'un isteği üzerine siyanürü suya karıştırıp pipeti bardağa koyduğunu açıklıyor.

    ramon'un atladığı yere yapılan anma plaketi için bknz
  • kendisi gemici ve yazar . genç yaşlarında denize dalış esnasında yaşadığı bir kaza nedeniyle 25 yaşında kuadripleji hastalığına tabi görüldü. ayakları ve elleri felç olan bu insan; yaşadığı zorlukların üstesinden gelmesini sağlayacak dolaylı veya doğrudan bir vasıta göremediği için kendi yaşamını sonlandırmak istiyordu, fakat kendini öldürebilecek kadar vücudunu hareket ettiremediği belliydi ve ölmesine yardım edecek bir kişinin olması da devlet tarafından bir cinayet zanlısı olarak görülecekti. bu nedenle kendisi ispanya'da daha önce görülmemiş bir haktan yararlanmak istiyordu; ötenazi , bu isteğinin yerine getirilmesi için ise uzun bir süre mücadele etti. ağzını oynatarak kalem işlevi gören araç ile birçok şiir ve yazılar sergileme imkanına sahipti. bu nedenle de yazarlık yeteneğini geliştirerek 4 tane kitap çıkarmayı başarabildi. bu başarılar ölme isteğini engelleyecek kadar bir nitelik taşımıyordu; aksine geride bir eser bırakacağı için kendini sonsuza kadar yaşayacak gibi hissediyor ve ölme istediğini daha da artırıyordu...

    ötenazi isteği, ispanya hükümeti tarafından defalarca reddedilince 11 yakın arkadaşı ölümü için ona yardım etti. yardım etmenin suç olduğunu bilen arkadaşları, gerçekleşecek olan intihara ortak bir şekilde katkı sağladı ve bu nedenle muhtemel bir durumda kişiye düşen ceza hafifleyecekti, fakat ölümü gerçekleşmesi anında kamera kaydı esnasında yaptığı konuşma ile halkın desteğini aldı ve arkadaşları suçlu olarak görülmekten kurtarıldı... kamera karşısında kendisi ve birde bir bardak içerisinde potasyum siyanür olan bir zehirli karışım duruyordu. ağzına doğru uzatılan pipet ile kendi isteğinin doğrultusunda zehiri içip intihar edebilecekti. bu esnada yaptığı konuşmanın bir kısmını paylaşıcam.

    ''
    sayın yargıçlar, sayın siyasi ve dini yetkililer;

    biraz önce seyrettiğiniz görüntülerden sonra(son anlarını gösteren film) size soruyorum; biçimsiz ve bozulmuş bir bedenin bekçisi olan bir insan için, yani benim için, saygınlık nedir?

    vicdanlarınızın vereceği cevap ne olursa olsun, benim için saygınlık bu değildir. ben, hayatı, özgürlüğü seven çoğu insan gibi, yaşamanın bir hak olduğuna, ama bir mecburiyet olmadığına inanıyorum. buna rağmen bu duruma 29 yıl, dört ay ve birkaç gün boyunca tahammül etmek zorunda kaldım. bunu daha fazla yapmayı reddediyorum!

    gördüğünüz gibi yanımda içinde siyanür potasyum bulunan bir bardak su var. onu içtiğimde, kendi irademle sahip olduğum en özel, en meşru mülkiyete, yani bedenime son vermiş olacağım. bu özgürlük eylemine sizler ‘intihara yardım’ adını takmışsınız. ben ise bu eylemi, bir insanın gerçekten ‘benim’ diyebileceği tek şeye, yani bedenine ve onunla birlikte ne varsa, yani hayata, bilince egemen olmasına destek verenlerin insani yardımı olarak adlandırıyorum. ''

    filme uyarlanmış halide izlenmeye değer. (bkz: içimdeki deniz)

    edit1: ötenazi'nin mantıklı olup olmadığı hakkında daha sonradan bir yazı yazıcam aşağıya, şu an işim var.
  • kendisinin yıllarca mücadelesini verdiği ispanya'da ötenazinin yasallaşması mart 2021'de kabul edilmiş.

    https://tr.euronews.com/…anaziyi-yasal-hale-getirdi
hesabın var mı? giriş yap