• date: 01 jan 2004, 02:01:56 pm
    subject: re: mutlu yillar

    --------------------------------------------------------------------------------

    sadece mutlu yıllar, demek istedim...

    sarhoşluk sabahi

    ey kendi iyi’im güzel’im!
    işitince sürçmediğim tüyler ürpertici borazan!
    perilik sehpa!
    yaşasın görülmemiş yapıtla eşsiz beden için, ilk kez olarak.
    çocukların gülüşüyle başladı bu, gene onunla bitecek.
    bu ağu tüm damarlarımızda kalacak, borazan susup da yine eski uyumsuzluğa dönsek bile.
    ah, nasıl haketmişiz bu işkenceyi şimdi!
    hırsla toplayıp yığalım yaratılmış ruhumuzla bedenimize verilen o insanüstü sözü:
    o sözü, o deliliği! inceliği bilgeliği, sertliği!
    söz verilmişti bize, bilgi ağacı gölge içine gömülecek, zorbaca namusluluk buradan sürülecekti, artık sevgimizi yaşayalım diye hep.
    kimi tiksintilerle başladı bu;
    şimdiyse –o benliği hemen kavrayamadığımızdan
    - şimdiyse bir kokular bozgunuyla bitiyor.
    - çocuk kahkahaları, kölelerin çekinişi, kızoğlankızların ağırbaşlılığı, çevremde ürkünçlüğü nesnelerin, biçimlerin,
    hepinizi kutsuyorum bu uyanıklığın anısıyla.
    hepten kabasabalıkla başlıyordu bu;
    alevden ve buzdan meleklerle bitiyor işte.
    ey kısa sarhoşluk nöbeti, kutsal!
    tek o maske bile olsa bağışladın bize.
    ey yöntem! seni olumluyoruz.
    unutmadık, daha dün herbir çağımızı yücelttiğini.
    ağuya inancımız var.
    yaşamımızı her an vermesini biliyoruz bütün bütüne.
    arthur rimbaud

    --------------------------------------------------------------------------------

    from: umuts@softhome.net
    to: bcxxx@hotmail.com
    subject: mutlu yillar
    date: wed, 26 dec 2001 16:10:01 gmt

    " 'gidiyor muyum?' diye bagirdim.
    'hepimiz bir yerlere gideriz' dedi siliklesirken
    'günden geceye,
    sehirden sehire,
    zamandan zamana,
    insandan insana,
    bu arada neyi ayrimsadigin önemli'"

    böyle yazmistim bir öykümün sonunda ... düsle gerçek, animsama ve unutma
    arasinda gerilmis bu hayatta, gün ve gece içinde kurulan bilmecede
    yerlerimizi aliyoruz... bazen kendi seçtigimiz rolleri, bazense bize kalan
    payimiza düsen, rolleri, replikleri kullanarak, yinede hangi kilikta olursa
    olsun bize ait bu yasam ve gerçegi bir gün karsimiza çikacak ve
    sikistiracaktir bizi bir köse basinda, yürürken, yatakta ya da otururken
    kendimize veya baskalarina yollarda. belki de kendi incilimde yazdigim gibi
    uzun zaman önce; biri gelecek ve degistirecek herseyi... bir kadin, bir
    adam, deccal, mehdi ya da azrail olarak gelecek ve degistirecek bizim için
    avuçlarinda tuttuguyla.
    holly (holiday golight, traveler) bayan tatil hafifgider, gezgin böyle
    yaziyordu posta kutusunda, oysa o yasama lola may olarak baslamisti ve
    hayatin içinde kendine yarattigi siginakta gerçek bir sahte olarak yasamayi seçmisti, inandırmıştı kendini...
    korkular ve kaygilar yasarken hep olacak her daim. unutulmamasi gereken
    hayatta korkulari ve kaygilariyla birlikte yasamanin yolunu bulanlarin
    devam edebildigi gerçegi.

    iyi yolculuklar ve yillar dileklerimle
hesabın var mı? giriş yap