• mardin ve bolgesine has yerel muzik... tas plak kayitlari oldukca zor olmakla birlikte halen bolgede bulunabilmekte...simdilerde piyanist santor kivamindaki amcalar tarafindan klavye ile "seslendirildigi" icin, bolgede turistik lokantalarda dinlediginiz muzik size kulak tirmalayici gelir, ama usenmeyin, eski kayitlari sorun, suryani, arap, kurt ve turk kulturunun karisiminin ortaya koydugu nefis muzigin keyfini cikarin...
  • seke seke bir keklik gibi oynan-dır
    mezopotamya ya karşı...

    gökte dolunay,
    yanında venüs varken...
    daha anlamlıdır;
    yüzyıllık kervansarayların terasında...

    bilirken
    oradakiler sana "sen batıdansın " diye bakar...

    sorarsın kendine:
    doğu nere
    batı nere
    güneş e bakarak sadece bilirsin
    asıl olan olmak, varolmak...
    böyle...
  • dansi kadina da erkege de cok yakisan halk muzigi turu. mardin yoresinde dugunlerde, kinalarda olmazsa olmaz muziklerdendir. bazen erkekleri raki bardagini kafalarina koyup onu dusurmemeye calisarak oynarlar ki seyri oldukca guzeldir.
  • amerikalı kızların oynayamadığı mardin'e özgü halk oyunu.

    şuradan göreceğiniz üzere denemişler ama olmamış.

    hareketler ne kadar abartılı, tavır teatral, hepsi ne kadar da içtenlikten ve asaletten uzak.

    aklıma turk kızı için yazdığınız binlerce kötü entry geliyor. şimdi bir türk kızı olsa elini kolunu ölçülü bir şekilde, ürkekçe oynatsa, sizin gözünüzde ne yapsa yine kezban olacak muhtemelen ama bence çekingenlikte insanı güzelleştiren birşey var ve bu bizim gibi toplumlara özel bir durum

    umarım kıyıda köşede kalan amerika'ya uyumlanmamış turk kızları hala vardır.
  • naz barı'ndan sonra, belki de anadolunun en güzel enstrumental ritimlerinden biri olan;
    saçma sapan altyapı takıntılarıyla akustiği katledilmiş tonla versiyonu bulunmasına rağmen güzel bir kaç versiyonu neyse ki bulunabilen müthiş mardin halayı.
    zaten güçlü enstrümanlarla çalınan bir eserken; bir de org v.s. gibi seslerle beslenmesi cidden müzikten soğutacak denemeler. işin hazin yanı; zamanın popüler dizilerinden sıla'daki kadar bile iyi yorumlanan az güncel yorumunun olmasıdır sanırım.
  • (bkz: mehmet fidan)
  • aynı ismi taşıyan bir müzik grubu da bu kültürün devamı için çalışmalar yapmaktadır. ız tv de izlediğim belgesel ile haberdar olduğum grubun bu denli büyük düşünen bir grup oluşu çok guzel. reyhani oyununu, ve arapça, türkçe, suryanice eserleri de pek guzel yorumluyorlar. amerika da da organizasyonlar da bulunmuş başarılı bir grup.
    ayrıca grup için seçmiş oldukları elma yeşili gömlekletlrine bittim. hem bıraktığı enerji hem de farklı oluşu ile guzel bir secim.
  • bir dönemler zülfü livanelinin icine sicip biraktigi*, mardine özgü bir oyun havasidir. mardinli kemani tuma tüfekci tarafindan bestelendigi tahmin edilmektedir. baslangicta bir saz eseri olarak bestelenmis olmasina ragmen, zamanla ritmik bir hal alarak oyun havasina dönüsmüstür. bu oyunu en güzel oynaya kisi ise zeki kelleci imis. hic görmesem de, eskileri hep öyle anlatirlar. rivayete göre basinda dolu bardak sisesi ile gerdan bile kirarmis.

    edit: @kantalop sagolsun, merhum zeki kelleci oynuyor
  • mardine özgü oyun havası. bir karadenizli olarak şu sıralar öğrenmek istiyorum. bana çok feminen gelmesinden ötürü ilgimi bayağı çekmiş durumda.
hesabın var mı? giriş yap