• aslında sevmez ama açlıktan ve imkanların kısıtlılığından seviyormuş taklidi yapar. sakalsız* kız buldu mu biter sakallı sevdası.
  • mesleğine bayılan bir berber olabilecek erkektir.
  • ahmet'tir bizim ahmet. entry'nin geri kalanındaki tüm ayılıklar için şimdiden özür diliyorum. aslında helva gibi adamımdır ben.

    bundan yıllaar yıllar evvel, lise zamanlarında bir kız bulmuş ahmet. dedi ki: "konko, bir kız buldum, incecik beli var üff!, yakışıklı adama da dayanamıyor veriyor(?).."

    e lise zamanları diyorum, meslek lisesi, bütün antenler açık gezerken hazır meme bulmuşum, elbette sıkacağım. ver dedim numarasını. o zamanlar whatsapp falan yok öyle. kızla 15-20 dakika sohbet edip güldürdükten sonra buluşma yerini ayarladık, cidden dayanamıyormuş. neyse, kızılay'da buluşacağız, sonra herhangi bir otelde içgüdüsel hareketler sergileyeceğiz. plan bu. kızılay'da yol kenarında bekliyorum, gözlerim kızı arıyor. baktım ekose etekli, ince belli, ahmet'in anlattığı tanıma uygun bir kız bu tarafa doğru geliyor. "ha iyi fena değilmiş" dedim. sonra kız yaklaşmaya devam ettikçe yüzündeki bazı detaylar ilgimi çekmeye başladı. bu detaylar hiç de ahmet'in anlattığı gibi değildi. kızla aramızda 5 metre kaldığında acı gerçekle yüzleşeceğimi fark edip, tüyme yolları aramaya başlamıştı beynim.

    kız geldi, "nasılsın" dedi. aman tanrım. oğmaygaş. kızın çenesinde benimkinden daha çok sakal kökü var. 3 tel de uzamış böyle. gözüm takılıyor, konuşamıyorum, kaçacağım kaçamadım, "iyidir senden nab.." dediğim anda bir de çiçekçi geldi musallat oldu mu.. işte allah belamı verdi. kızın sakalın üstünden bir gülüşü var, kelebek görse ömrü uzar. gönülleri ısıtan melih gökçek tebessümü gibi. çiçekçi zorla verdi elime çiçeği, delikanlılığa çamur sürdürmemek için aldım, ama gönlüm el vermedi bu kıza çiçek vermeye. gerçekten dayanamadım, kendime de yakıştıramadım, kırıp kenara attım çiçeği gözünün önünde. kaçmak için bir şeyler yapmalıydım ve bu hareketimle 10 hanzopoint kazandığım halde kız umursamadı. telefonuma bakarak acil bir şeyler çıkmış gibi net olmayan şeyler söyleyerek bir bahane uydurdum ve arkama bakmadan kaçtım. kaçarken ahmet'i aradım. "alo" dedi, "alona sokarım" diye başlayarak konuşmanın sonuna kadar yoğun şekilde sövdüm. "konko neyi beğenmedin mis gibi incecik vücudu vardı" diyor daha. lan sakallı insan sakallı insanı siker mi oğlum? sen beni ne zaman gördün sakal ısırırken ahmet?

    yıllar geçti, ahmet evlendi, 2-3 yaşlarında da bir çocuğu var şimdi. ya ben senin kafanı sikeyim amat. dur arayayım da yeniden bir söveyim. yıllardır söverim doyamıyorum. doyulacak gibi değil.
hesabın var mı? giriş yap