*

  • taş koleksiyonu olan,şapkasının gözlerinin üzerine hafifçe düşmesi sayesinde sesini duymadan,sakarlık yapmadan da tanınabilen şirin.
  • şirin baba isimli, kırmızı bereli, ak sakallı ve mavi derili küçücük bir büyücü tarafından yönetilen; her biri nevi şahsına münhasır karakterlerde olmalarına rağmen, bu kırmızı bereli bilge ihtiyarın idaresinde tek bir amaç uğruna birleşen beyaz bereli küçücük mavi adamlardan müteşekkil "şirinler" isimli topluluğun bir üyesidir..

    yalnızca iyi ve uslu çocukların görebildiği, ormanın derinliklerinde gizlenmiş olan şirinler köyü'nde yaşar..

    başına büyük gelen beresi gözlerinin üstüne kadar düşmüştür.. biraz ağır kanlıdır, devamlı dalgın bakar, tepkileri yavaştır, diğerleri kadar hızlı koşamaz.. böylesi bir karakteri vurgulayacak şekilde leblebici bir görüntüsü vardır..

    ergenlik çağına giren ve bedeni korkunç bir hızla büyüdüğü halde zihni hala 7-8 yaşında kaldığı için buna uyum sağlayamayarak sonradan çıkma kolları ve bacaklarıyla sürekli sofrayı yıkan, sürahiyi deviren, camı çerçeveyi indiren insan çocuklarına benzer.. sakar ismi ona boş yere verilmemiştir..

    sürekli bir yerlere çarpar, bir şeyleri düşürür, devirir..

    onun bu huyunu bilen diğer şirinler de, o an yapılan iş her ne olursa olsun (şirin çileği toplamak, festival hazırlığı yapmak, gargamel tarafından kaçırılan bir şirini kurtarmak, şirin baba'nın yapacağı büyüler için gereken o çok ender rastlanan çiçeği ormanın derinliklerinde aramak..vs) sakarı geride bırakmak için ellerinden geleni yaparlar.. onu üzmek de istemediklerinden çeşitli bahaneler uydururlar.. ama sakar mutlaka bu söylenenlerin bahane olduğunu hisseder ve çok üzülür..

    (bkz: sakar şirin hüznü)

    ilginç bir şekilde herkesin önemsediği de bir şirindir.. şirinler zaten genel olarak birbirini sever ama sakarı önemsedikleri kadar gözlüklüyü veya güçlüyü önemsemezler mesela.. şimdi yazarken farkettim bunu da, hakikaten ilginç..

    sonuç itibarıyla, herkes onu sever ama hep bir şeyleri kırıp döktüğü için herhangi bir işin içinde olmasını da istemezler..

    aslında şirinler kendilerince haklıdırlar.. hele ki görev çok riskli ve önemli ise sakarın varlığı yapılacak işin selametini ve dolayısıyla hem kendi canını hem de diğerlerini tehlikeye atmaktadır..

    yine de hiçbir macera sakar şirin olmadan keyifli olmaz.. nice serüvende sakarlıklarıyla takımı büyük sıkıntılara sokarken, bazen de hiç umulmadık anda tek başına herkesin hayatını kurtarır..

    sakar şirin candır..

    televizyon tek kanallı ve ben küçük bir oğlan çocuğuyken, snopy'deki linus'dan* sonra empati kurabildiğim ikinci varlık olabilir sakar..

    şirinlerin en şirini..
  • taş koleksiyonu ile çığır açan şirin.
  • bundan uzun uzun zamanlar önce sevdiğim ve -nedense- olmak istediğim şirin karakteriydi.
hesabın var mı? giriş yap