seyyar satıcılar

• bazi apartmanlara girmeleri giris kapilarindaki silik ibarede yasaklanan kisiler
• istanbul harbiye'nin arka sokaklarında "domateyya,patateyyaa" diye bağırırken de duyulabilen açıkhava pazarlamacısı.
• (bkz: domates biber salatalık ay pardon salatalık yoktu)
• vapur versiyonlari, orada cesitli yaslarda bir cok insanin oldugu gercegini gormezden gelen bir cesit saygi ifadesiyle olaya direk "abilerim ablalarim!" diye girer genelde
• bunların birde alarmlı çalar saat satanları vardır ki bünyelerinde 0.7 arioch sabrı barındırdıklarını düşünmüyor değilim..
• ilgiyi tezgahlarina cekmek icin degisik yontemler deneyen kisiler. bakirkoy'de bir seyyar saticinin tezgahindan hoparlorle ah hah hah hah seklinde kahkaha efekti yayinlandigina sahit olmustum, kendini tekrarlayan, arka arkaya kaydedilmis bu kahkahanin ne oldugunu yine tezgah sahibi acikladi; almayanlara guluyorum...
• genellikle açık hava bol güneşi tercih eden, zabıta ile köşe kapmaca, saklambaç oynayan satıcı türü.
• ankara'da meşrutiyet caddesinde, konutkent otobüs duraklarının orda çorap satan bi adam var. adam abartısız, benzetmesiz ve tam olarak, bağırmadan, kasmadan ve de mütemadiyen tam iki kere şöyle diyor: bla bla.
• kadikoy-besiktas hattinda, "bu elimde gordugunuz bicaklar, japonya'dan, yani dagin taa oteki tarafindan geldi" diyebilecek kadar hayal gucleri yuksek, fantastik kisilerdir. martilara simit atanlari haslayanlarina da rastlanabilir.
• reklam konusunda gayet yaratıcı olan satıcılardır, şöyle ki akşam üzeri kızılay ykm önündeki bir tanesi ne akla hizmetse şu şekilde bağırıyordu:
  "badiler penyeler, badiler penyeler, beş milyona beş milyona, al bayæn, parçala bayæn, doğra bayæn"
  sanıyorum sado mazo müşterilere hitap ediyordu.