• gory blister'in yeni albumu. 1991 yılında temelleri atılan ancak ilk albümünü çıkarmak için 2003 yılına kadar bekleyen italyan teknik death metal grubu gory blister, ilk albümü "art bleeds"in ardından 2006'da da "skymorphosis" ile türün sevenlerinin karşısına çıkıyor. grubu duyar duymaz aklımdan geçen ilk şey, "theory in practice" oldu,

    tip'in "colonizing the sun" albümünde, in flames'in de özellikle ilk zamanlarında işlediği astronomi konulu şarkı ve albümler hep ilgimi çekmiştir. "skymorphosis"te de durum bu yönde. astronomi, bize uzak ve ulaşılmaz şeylerden bahsettiği için, gayet güzel bir hayalgücü besleme konusudur. konu death metal gibi her konudan bahsedebilen ve hayalgücü kullanımına gayet uygun bir tür olunca da, bu bileşim tadından yenmiyor. gory blister gayet teknik ve değişken bir müzik yapıyor. şarkılar bu kadar katmanlı olmalarına rağmen, grupta tüm bunları yazan tek bir gitarist var. gitar tekniğini, soloları olmasa da, genel şarkı yazımı açısından peter lake'e (tip) oldukça benzettim. bunun dışında death sevenlerin de bir şeyler bulabilmesi mümkün. ne tam brutal, ne tam melodik, tam kıvamında bir death metal söz konusu. her ne kadar bir müziğin karışık olması, zor icra edilir olması o müziği diğerlerinden daha üstün konuma getirmese de, gory blister'ın amacının bu olmadığı da açık. grup, enstruman hakimiyetlerine bakıldığında istese daha karmaşık işler de yapabilir. ancak amacın bu olmaması, müziği –şarkıları- daha kişilikli ve dinlenesi kılmış.

    albümde gayet güzel, canlı bir gitar sound'u var. karmaşık riff'ler rahatça anlaşılabiliyor. vokal olarak, bu tarz teknik death metale tam olarak bu tür vokalin yakıştığını düşünüyorum ("the sound of perseverance"taki chuck vokali ile daha bağırmalı tiz bir vokal arası). bu şekilde hem müzik örtülmemiş oluyor, hem de brutaliteden çok, amaçlanan teknik ve elit hava korunmuş oluyor.

    yaklaşık 50 dakikalık süresiyle de gayet doyurucu bir müzik sunan gory blister, üzerinde uğraşıldığı çok belli olan şarkıları ve orijinal fikirleriyle, teknik death metal adına ilerde de çok iyi işler yapacağa benzer. grup italya değil de isveç ya da amerikalı olsaydı, sanırım şimdiye dek adını daha çok duyurmuş olurdu zira türünün gereklerini fazlasıyla yerine getiren bir grup. teknik konulara girersek, davulun asgari oranda blast beat'e çıktığını ve bu sayede de bu karışık riff'lerin karambole gitmediğini söyleyebilirim. gitarist ralf arada sırada sololarına kattığı blues tadlarıyla, müziğin biraz daha sıcakkanlı olmasını sağlıyor. baştan beri bahsettiğim teknik ve karmaşık riff'lere dönecek olursam, grubun ne bir theory in practice, ne de bir necrophagist teknikliğinde olduğunu söyleyebilirim. icrası nispeten daha kolay, ancak yine de her grubun rahatça çalamayacağı riff'ler söz konusu. şarkılarda da aşırı karmaşık beste yapıları, matematik problemleri falan yok; yer yer aksaklaşan bölümler, yine bu şekilde dur kalklar ve ani hızlanmalar olsa da, adını verdiğim diğer iki grubu dinlerkenki kadar dikkat gerektiren bir müzik olduğunu söyleyemem. death'ten daha karmaşık, theory in practice'ten ise daha basit desem, en azından bu grupları bilenler tarafından neden bahsettiğim anlaşılır sanırım.

    sonuç itibariyle, birbirinden güzel teknik death metal şarkıları, alışık olmayanı nispeten zorlayabilecek, alışık olan içinse gayet hoş ve keyifli bir müzik var "skymorphosis"te. tabi bir de en sonda hayatımda duyduğum "en iyi" death cover'ının (1000 eyes) olduğunu da hatırlatayım.

    "death'in şarkı sözlerinde insanları parçalayan veya rahibelere tecavüz eden şeytanlar göremezsiniz. bunlar aptalca şeylerdir, insanların düşüncelerine bir limit koymaktır. etrafa bakınca uçan iblisler görmüyorum (röportajı yapan: güvercinler var) haha.. evet güvercinler görüyorum haha.. ama şeytan'ın ortalıkta gezdiğini veya cehennemin altımızda kaynadığını görmüyorum; gerçek olan şeyleri görüyorum."

    chuck schuldiner (gory blister – "1000 eyes" cover'ı sonundaki ses kaydından.)
  • her daim her konuda geyik yapabilecek kapasiteye sahip ( yada bir araya gelince öyle oluyoruz ) ünlem insanı !. ciddi olduğu zaman da çok ciddi oluyor geyik havasıyla yanaşmamak lazım o zamanlarda.
  • süper adam. neredeyse bütün konularda aynı fikirde olduğum. mellotroncu dostum.
  • su bulamayan adamın dramı isimli kısa filmiyle gönüllerde taht kurmuştur.
  • kendisinden hiç beklenmedik bir şey yaparak çince mütercimi olmayı kafasına koymuş suser.

    hayır o tembellikle nasıl yapıcak bilmiyorum ama, gayet azimli görünüyor bu konuda.
  • tip olarak hafiften jim morrisonı andıran suser.
hesabın var mı? giriş yap