6 entry daha
  • kendi adima konusmam gerekirse, loopa koyup surekli, surekli dinleyebilecegim uc bes parcadan biridir herhalde. ozellikle o havai fisekleri andiran bateri bolumu girdigi zaman hep "burada aglaman lazim aslinda" derim icimden, ama yapamam bir turlu.

    anlatilmaz duygular yasatir, cok rahatlatir, sevindirir bu parca insani. sozleriyle, muzigiyle, herseyiyle cok masumdur. ozlenen masumiyet vardir ya, cocukken sahibi oldugumuz, ailemizin bize gosterdigi masumiyet ve sefkat... iste onlari icerir.

    cok klise olmaktan korkuyorum bunlari yazarken, ama beni gercekten muzigiyle ve sozleriyle (nightling'e de sozler konusunda tesekkurlerimi iletmeliyim) derinden etkiledigi icin kendimi tutamiyorum.

    once sarkiyi acin ve gozlerinizi kapayin. ruhunuzu ikiye bolun, her bir yarisini da apayri yerlerde, aralarinda icinizi burkan bir mesafenin oldugunu, ancak bir sekilde tekrardan bir araya gelmelerini istediginizi hayal edin.

    iste ruhunuzun bir yarisini, bir tepenin ustunde, mis gibi kokusunu ruzgarin onunuze serip sundugu agaclarlan kapli bir ormanin ortasinda, arkanizda bembeyaz bir dag, onunuzde simin aromali, issiz ve urkutucu, ancak hic olmadigi kadar tatli bir okyanus ile cevrili hissedin. ve siz islak, serin cimlerin uzerine yatmis, ruzgarla kipirdayan cimler sizi gidiklarken gokyuzunu izliyorsunuz. butun gun cocuk gibi kosmus, cocuk gibi eglenmissiniz, ve yavas yavas uyku zamani yaklasiyor.

    ruhunuzun diger yarisi ileyse, bir teknenin ustunde yatiyor, yildizlari oradan seyrediyorsunuz. hafif ruzgar, butun gun dalip ciktiginiz okyanusun sularini size unutturmamaya calisircasina esiyor, denizin kokusunu tasiyor. dalgalar tekneyi, nazikce, besik gibi salliyor, ve ansizin cocuk oluveriyorsunuz. yildizlari saymaya basliyorsunuz.

    ancak herseyin biranda yavastan durulmaya basladigini hissediyorsunuz. kisa bir sessizlik, ve ansizin, nereden geldigi belli olmayan bir havai fisek gosterisi. fisegin yukseldigini gormuyor, sadece patlamalari, sanki bir kol mesafesindeymiscesine net goruyorusunuz. o kadar yakin, ama patlama sesleri sanki kilometrelerce uzaktan gelircesine de uzak...

    ruhunuzun her iki parcasi da, yattiklari yerden bu havai fisege uzanip dokunmak istiyor. ancak sadece izlemekle yetinebiliyorlar. geriye yaslanip, ellerinizi arkaniza koyarak dogruluyor, gokyuzune bakiyorsunuz. daha once yildizlari sayan ruhlariniz, simdi ortak bir buyuye kapilmiscasina bakiyorlar. iste o anda, bu iki parca bir oluyor, ortak bir hayali paylasiyorlar.

    sizeyse o anin tadini cikarmak, uzak gibi gozuken hayallerin aslinda sizi nasil mutlu ettigini, parcalarinizin nasil bir araya geldigini hissetmek kaliyor. gozyasi dokmek istiyorsunuz, ama yapamiyorsunuz. bir cocuk kadar safsiniz ve izlemekle yetiniyorsunuz. artik siz bir butunsunuz.
18 entry daha
hesabın var mı? giriş yap