sundaze

• gigologynin geçtiğimiz senelerde gerçekleştirdiği etkinlik serisidir. aynı zamanda bu etkinliğe giriş ücretli değil meyveyledir.
• uniq'teki bob moses konserine bilet aldığım daha sonra da zorla bu etkinliğe evrilince ismimi davetli listesine yazdıklarını ve bilet için verdikleri parayı iade edeceklerini belirten bir mail attıkları için gittiğim rezil bir etkinlik serisi.
  
  45 dk sıra bekledim. alt tarafı excel listesinden isim bakmaları gerekiyordu oysa ki.
  
  bir de şu var: gidip davetli listesinde isminizin bulunması için sıra bekliyorsunuz, sonra girişler meyve ile diye gidip meyve sırasına girip abuk bir meyve alıyorsunuz. akabinde mekana girdiğiniz anda o meyveyi bir görevliye veriyorsunuz. e ben neden 2 kere sıra bekledim o zaman?
  
  en sinirlendiğim kısmı ise; "girişler meyve ile" kepazeliği. dışardan bakınca meyvelerin bir kısmının etkinliğe gelen insanlarca tüketilip geri kalanın da evsiz insanlara veriliyor olması gerçekten de güzel geliyor.
  
  geçen senelerde yapılan etkinliklerde istediğiniz herhangi bir meyveyle istediğiniz kadar getirerek giriş yapabiliyordunuz. bu sene değişmiş ve bir meyve üretici firmayla anlaşılmış. yani diyor ki girişler meyveyle ama bizim sattığımız meyveyle.
  
  meyvelere gelince; 45 dk sıra beklemiş ve sürekli bittikçe gelen meyvelerin neler olduklarına özellikle bakmış biri olarak gözlemlerim; mango avokado, ananas ve hindistan cevizi satılıyor oluşu. ve de tüm bunları piyasa değerlerinin de üstünde satıyorlar.
  
  bir etkinlik düzenlersiniz, toplanan paranın bir kısmıyla da bağış yaparsınız. bu normaldir. fakat gelip de "giriş için zorunlu olarak bizden meyve alacaksınız ve fahiş fiyata alacaksınız üstüne de biz özellikle ucuza alamayacağınız meyveler getiriyoruz" dersen, yetmezmiş gibi bir de bunları evsizler yiyecek diyerek ananas satmaya çalışırsan bunun adı samimiyetsizliktir.
  
  demem o ki güzel bir fikirle yola çıkmış dahi olsalar kanımca insanları aptal yerine koymaya çalışıyorlar artık. etkinliği parayla yapacaksanız açık açık giriş ücreti bu kadar, şu kadarıyla da yardım ediyoruz geri kalanı da etkinlik ücreti dersiniz. ben de ona göre gelir ya da gelmem.
• girişte dragon meyvesinin 50 tl’ye, ananasın ise 10 tl’ye satıldığı, anlamsız sıra beklenerek zar zor giriş yapılabilen, içecek satın almak için 1 saatin gözden çıkarılması beklenen kepaze etkinlik.
• son iki etkinlikten bahsetmek gerekirse moda deniz kulübündeki gayet keyifli ve şaşalı geçen hilton daki biraz daha sönük ama yine de güzel geçen etkinlikler serisi. sıra bekleme ile ilgili olarak sürekli erken gelin herkes aynı saatte geldiği için çok bekliyorsunuz diyorlar kimse uyarıya uymuyor herkes 7 gibi geliyor sonra sıradan yakınıyor. benim tek derdim ise sadece 3 kokteyl içebilmemiz muhtemelen yoğunluktan sebep 3 sundaze kokteyli satıyorlar. etkiliğe nasıl diyelim; bir meyve firması sponsor olmuş sanırım bu nedenle kapıdan alıyoruz meyveları aslında sağlık açısından güvenli ek olarak 8 tl lik ananasa 10 lira vermek de inanın bütçenizi çok sarsmıyor.
• cıstak cıstak müziklerin olduğu, açık havadaki muhteşem ambians. bir sonrakine kesinlikle katılacağım etkinlik.
  (kirazımı alıp geleceğim)
  
  (bkz: fruit porn)
• dün sezon kapanışını yapan, ekinoksun da etkisiyle 12 saat aralıksız müzik vaadeden etkinlik. bok atanları hiç mi hiç anlamadım, harika bir etkinlikti. bi kere ortam çok güzeldi, sanki bir arkadaşınızın ev partisine gitmişsiniz ve öylece bahçede takılıyormuşsunuz hissindeydi. zaten davetiye sistemiyle çalıştıkları için kişi sayısı çok dengeliydi. girişte meyvelere ücret veriliyor ancak o da alternatifli idi. biz 17:00 gibi gittik ve 23:00 e doğru çıktık ki hiç çıkasımız yoktu aslında ama vücudumuzun yorgunluğu çıkmaya zorladı resmen.
  
  müzikler harikaydı, 8 farklı dj performansı varmış ben bi yerden sonra djlerin değiştiğini fark etmedim bile. benim de ilk kez dinlediğim basel’li ikizler “alma negra” nasıl da güzelmiş. resmen gecenin enerjisini iki tık yükselttiler, dans ederken kendimizden geçmişiz. gerçekten de bir arkadaşımızın bahçesinde takılıyor gibiydik, yeni tanıştıklarımızla sanki çok önceden tanışıyormuşuzcasına bir samimiyet hemen kurulabiliyordu. grubumuz gittikçe kalabalıklaştı ve o an çok uzun zamandır bu kadar eğlenmediğimi/ dans etmediğimi fark ettim. şunu anladım, yaptığınız şey aslında birkaç saatliğine de olsa özgürlük satın almak. şehrin içindeyken sizi o karmaşadan uzaklaştıran ufak bir bahçe, çimlere uzanıp görebildiğiniz gökyüzü, güzel müzikler, içinden geldiği gibi dans, meraksız gözler, birbirini doyasıya öpen çiftler, yeni insanlar.. gerçekten özgürlük satın almak bu ve her kuruşuna değer.
• (bkz: 25 temmuz 2019 sundaze rezilliği)
• 28 temmuz 2019 etkinliği moda deniz kulübünün (organizasyon tarafından bizler sırada beklerken söylendi) alanı geç vermesinden dolayı oluşan geç giriş dışında bir sorun yok gibiydi , ortam gayet güzeldi kadın erkek sayısı neredeyse eşit durumdaydı.
• 28 temmuz etkinliği çok iyiydi. efsane müzikler eşliğinde deniz kenarında güzel zaman geçirdik. tek eksisi içkiler çok pahalıydı. 60 liraya kokteyl mi olur amk!
• 26 temmuz gecesi davet maili atıp, cevaplayın ve davetiyeyi bekleyin diyip davetiye atmayan, pazar günü etkinliğe birkaç saat kalmışken davetiye atmıyoruz e gelsenize hadi diyen standartın üstünde etkinlik. keşke daha iyi yönetilse.