• (bkz: siniri asan sular sorunu)(bkz: şattül arab)

    türkiye gap'ı uygulamaya soktuğundan beri var olan sorun. şimdilik türkiye ile suriye büyük oranda anlaşmış görünmektedir. ırak saddam zamanında tüm suların %90'ını istiyordu. ırak devleti fiil ehliyeti kazandığında politikası ne olacak bilinmez.
    temennimiz bu sudan meselenin büyümeden hallolmasıdır. çünkü ileride su şimdikinden çok daha kıymetli olacak.
  • turkiye'nin elindeki buyuk bir gucu kullanamasi sebebi ile sorun haline gelmis durum. icme suyu rezervleri dusunuldugunde turkiye bulundugu cografyada hatiri sayilir bir guce sahip olmasina ragmen, iyi niyetinden, safligindan veya basiretsizliginden bu gucu kullanamamaktadir.
  • türkiye fırat ve dicle nehirleri üzerinde istediği kadar tasarruf yapma hakkına sahiptir.çünkü nehrin kaynağına sahip olan uluslararası kurallara göre nehri istediği gibi kullanır.amerikanın rio grandeden meksikaya zırnık koklatmaması gibi bişey.ırak ve suriye azdığı zaman bu nehirleri kesmek veya petrolle takas etmek çok mantıklı bir fikir.
  • bu sorun esas olarak fırat ve dicle sularının paylaşımı ile ilgili bu üç ülkenin birtakım beklentileri neticesinde baş göstermiştir.

    öncelikle 60'lı yıllardan beri bu sorun bu üç ülkenin gündemindeyken 80'lerle birlikte sorun haline gelmiş ve teknik boyutunu aşarak siyasal nitelik kazanmıştır. doğal kaynakların siyasal ilişkilerde kullanılmasının en etkili örneği 1970'lerde petrol bunalımı sırasında araplar'ın petrol fiyatını tavan yaparak en bariz bir şekilde göstermişlerdi. türkiye ise dış politikasında suyu bir araç olarak kullanmayı başlangıçta düşünmemekle birlikte, 1980'lerden beri pkk terörünün gündeminin ilk sırasına yükselmesi ve özellikle suriye'yle pkk ``arasındakli bağlantının ortaya çıkması ankara'nın giderek su ve terörü bağlantılandırmasına ve suyu orta doğu politikasında bir faktör olarak kullanmasına yol açmıştır. nitekim 1995'te dönemin dışişleri bakanı deniz baykal, '' suriye komşu bir devlet olarak terörist bir örgütün karargahı olmaya son vermelidir. terörün kanıyla kirlenen ellerin daha fazla 'su' ile temizlenebileceğini düşünebilir. ancak, türkiye hiçbir zaman terörün kullanmasına karşılık su pazarlığı yapmayacaktır.'' diyerek bu iki konunun birbiriyle bağlantısını göstermişti.
  • akp'den önce bu ülkelerle tek derdimiz buydu.
  • pkk nın suriye tarafından desteklenmesinin en büyük gerekçesi su kaynaklıdır, 'aman petrol canım petrol' lafını bir kenara bırakıp suyun ortadoğuyu nasil dizayn edeceğine bakalım.

    güneyimizde oluşturulmak istenen pkk devleti ve bizi anadoluya hapsetme niyetinde olanlar suyun akışının ne derece değişeceğini öngörüyordur muhakkak.
hesabın var mı? giriş yap