• başrollerini demi moore ve alec baldwin'in paylaştığı 1996 yapımı bir amerikan filmi. demi moore juri üyesi olarak bir mahkemeye seçilir ve bütün kameralar onu çekmeye başlar*. alec baldwin de gelir hatunu ayartır kararı etkilesin diye, sonrası zaten spoiler'a girer...
  • demi moore ve alec baldwin'in yanında james gandolfini, demi moore'un yanında, alec baldwin'in ara sıra altında anne heche gibi isimler de oynuyor.

    mevzu şöyle; demi oğluyla yaşayan yalnız bir annedir. sen yapsan babandan "ah be oğlum iş güç sahibi olamadan geçirdin ömrünü, ne çabalarla okuttuk, neyini eksik ettik, yaptığın işe bak bu yaşta" lafını yiyeceğin türden ecayip bi sanat dalıyla uğraşmakta, kutular mutular yapmakta, hangardan bozma bir evde yaşamaktadır. gel zaman git zaman, geçmek bilmez koca götlü kel zaman; bi davada jüri seçmelerine girer, yüz metreyi 15 saniyenin altında koşar ve seçilir. anne heche, demi'nin en yakın arkadaşı, oğlunun teyzesi kıvamındadır, doktordur, gençtir, güzeldir, baktıkça öpüp koklayasın gelir; fazla bakma, yengendir.

    davanın konusu bir mafya babasının yargılanmasıdır. işlenen suç berbattır, bir çocuk ölmüştür, eldeki kanıtlar güçlüdür ama somut değildir. "boffano" namlı baba, jüriyi kontrol altına alıp, beraat etmek amacındadır. cinayete karışmış, ne karışması çocuğu öldürmüş, "öğretmen" lakaplı alec baldwin manyağını kadını korkutsun diye yollar. demi ablamız hakikaten taşaklı kadın çıkar, önce jüriyi etkiler, beraati alır, sonra boffano'ya bi kazık, öğretmen'e bi kazık, sonra bi kazık daha falan derken film biter gider.

    bu filmde teacher diye çağrılan alec baldwin (bi ara "vince" dediler, ismini zikrettiler) kallavi bi sosyopatı canlandırmıştır, 3 numaralı "seni bi sikerim" bakışından bol bol atmış, anne heche'e çakmış, ortamı germiş, izleyenin sinirini zıplatmıştır.

    film uzun gibidir, 2 saat civarı süresi vardır. fena sayılmayabilir, ben saymam, yalnız sonu klişe olmuş, bi boka yaramamıştır. hani diyorum, farklı çekselerdi de şu teacher manyağını başka filmlerde de görseydik, görebilseydik. arada diliyorum böyle şeyler, "keşke"lerim oluyor, lakin tanrı biraz meşgul sanırım, kendisine ulaşılamıyor.
  • (bkz: jüri sistemi türkiye de uygulansa olabilecekler)
  • duramıyorum, engelleyemiyorum; (bkz: runaway jury)
  • james gandolfini'nin tony soprano hâllerine alıştırma yaptığı film.

    --- spoiler ---

    filmde alec baldwin'in canlandırdığı psikopat tetikçi karakter, jüri üyesi annie'yi takibe alır. ama zamanla görev bir saplantıya dönüşür. adam mafyanın maşasıdır, tetikçidir, acımasızdır, ama annie'nin sanatçı ruhundan etkilenir ve kadına karşı hayranlığı gitgide artar. tabii filmin sonunda mutlu son yaşanmaz. ama yine de teacher'ın bu saplantılı hayranlığı seyirciyi etkiler.

    --- spoiler ---
  • türkçeye "jüri üyesi" olarak çevrilen romandır. roman güzel kurgulanmış bir gerilim olmasının ötesinde, karakterlerin gerçekçiliği, kompleks ve derinliği ile okumaktan zevk aldığım romanlardan biridir. başlangıçta ilginç tasarımlar yaptığını düşünen annie'nin öğretmenle olan kedi fare oyunun sonlarında ortaya çıkardığı cam ev ağızda leziz tatlar bırakır.
  • gerek oyuncu kadrosu gerekse editing'i ile etkileyici ve sürükleyici bir jüri ve adalet filmi daha.

    mutlaka izlenmelidir.
  • (bkz: #130662724)
hesabın var mı? giriş yap