• 1993 tarihli in the shadows albümünün dikkat çekicilerinden olan mercyful fate şarkısı.

    https://www.youtube.com/watch?v=kndcsftfhms
  • ken loach'ın, çekimlerine bu ay başlayacağı, kuzey ingiltere'deki bir kömür madeni kasabasında geçecek yeni film projesi.

    --- spoiler ---

    ıt is set in a former coal-mining village that has never fully recovered from the closure of the mines. ıts once-thriving, proud community struggles to keep old values alive amid growing anger and despondency, while few youngsters stick around. an influx of syrian refugees, drawn by the abundance of cheap and available housing, brings in fresh blood but it is not clear whether the community will accept them and what it means for the last remaining pub the old oak.

    --- spoiler ---
  • geçtiğimiz günlerde yayınlanan kısa kesitlerden (1 2) de anlaşılacağı gibi bu sene altın palmiye'yi kazanacak filmdir. yoksul halk, göçmenler, bunlara paralel olarak yükselen sağ görüşler ve tabii ki ken loach'ın sosyalizm temelli inşa ettiği sineması iki yüzlü jürilere tam olarak istediğini verip ödülü alacaktır.

    konu, kısa kesitler ve ken loach'ın filmle ilgili açıklamaları bize inanılmaz başarılı bir film seyrettirecek gibi gözüküyor. gerçi ken loach'ın başarısız bi film yapma olasılığının olduğunu düşünmüyorum; ama bu durum yine de ödül alma sebebinin yukarıdaki paragraftaki açıklamam olacağını düşünüyorum.
  • the old oak, suriyeli mültecilerin köye gelmesinin ardından kapatılmakla tehdit edilen bir barın sahibi tj ballantyne'in hikayesini anlatıyor.

    vizyon tarihi: belirsiz
    tür: dram
    yapım yılı: 2023
    süre: 113 dakika
    ülke: birleşik krallık, fransa, belçika

    filmin konusu:

    “bu mülteciler arasında tj, kamerası olan suriyeli genç bir kadın olan yara ile tanışır.

    köyün üzerine çöken gerilimlere ve önyargılara rağmen iki karakter arasında beklenmedik bir dostluk doğar.”

    yönetmen: ken loach
    oyuncular: dave turner, ebla mari, debbie honeywood, reuben bainbridge, col tait, andy dawson, trevor fox, laura lee daly, jordan louis, neil leiper, andrea johnson, rob kirtley, joe armstrong, lloyd mullings, chris mcglade, chris gotts, abigail lawson, jake jarratt, alex white, maxie peters, chris braxton
    senaryo: paul laverty
    görüntü yönetmeni: robbie ryan
    kurgu: jonathan morris

    vizyon tarihi: belirsiz

    filmin fragmanını buradan izlemek mümkün.
  • sinema adına kurak geçen birkaç yıldan sonra bu sene oldukça iyi gidiyor. ken loach'ın cannes'te yarışan bu filminin dışında nuri bilge ceylan'ın kuru otlar üstüne filmi, yıl sonunda vizyona girecek napoleon, çok büyük beklenti yaratan oppenheimer, bir şehir efsanesine dönen zeki demirkubuz'un hayat'ı, her ne kadar 2022 yapımı olsa da bu yıl izleyebildiğimiz the banshees of inisherin var. üstelik daha scorsese'den killers of the flower moon gelecek. ek olarak, muhtemelen sinemalarda göremeyiz ama wenders'in perfect days'i de var.
  • (bkz: filmekimi 2023) kapsamında atlas sineması’ndan 13:30 seansına bilet almıştım. gelin görün ki, bu pinekleme bağımlısı suser filmi sürpriz olmayan şekilde kaçırdı. şu aralar evi yalnızca çalışma ve uyuma ortamı olarak kullandığım için, anca sinemada izlersem izlerim gibi bir durum vardı. muhtemelen listeye atıp izleyemediğim bir filme dönüşecek. ahlar vahlar içerisindeyim. ken loach baba affeyler umarım.
  • bazı filmler çekilirken yönetmen kendi kendinin gazına mı geliyor, senaryo yazılırken senarist mi coşuyor anlamıyorum. film gayet tutarlı giderken bir anda ortaokul piyesine dönüyor. bu filmde de aynı sorun var bence.
    --- spoiler ---

    suriyelilerin 4 günde dokuduğu 6*8 solidarity kilimleriyle köylük yerde çin yeni yılı festivali düzenlemek;
    tanıdık tanımadık herkesin elinde çarçaputla suriyelileri taziyeye gelmesi (nerden duydunuz, nasıl haber aldınız?).

    --- spoiler ---

    neyse bu arada konusu itibariyle de bu senenin beklenenlerindendi. bu temaya alışmak zorunda kalacağız gibi görünüyor.
  • festivalde en çok izlemeyi istediğim filmlerden biriydi, genel satışta passo çökmeden beş on saniye önce biletini alabildim. iyi ki diyorum. ben old schoolum, filmleri sinema salonunda izlemeyi seviyorum.

    loach dokunaklı ve umut dolu bir veda ile sonlandırdı kariyerini. filmde bir mahalle ölçeğinde göçmenler, işsizlik, yoksulluk gibi birbiri içine geçen sorunları konu ediniyor ve tabi ki ancak karşılıklı iyi niyet ve dayanışmayla bunlarla mücadele edilebileceğini söylüyor.

    loach, herkesin kendince haklı ve mağdur olduğu mevzularda taraf tutmamaya gayret etmiş ama yara'nın esad karşıtı sözleri fazla didakti, bir de işte evet biraz masalsı anlar da vardı filmde. olsun insani olarak, sinemasal olarak çekimleriyle oyunculuklarıyla güzel filmdi. bir hakikati anlattı, ben dahil salonda birçok kişiyi ağlattı.
  • üstad ken loach'ın son filmi. bunu izlerken 69 yapımı kes filmini düşündüm. o muhteşem filmden nerdeyse 60 yıl sonra bir salon dolusu insanın dikkatle üstadın anlattığı hikayeyi izlemesi beni duygulandırdı. bütün filmler için minnettarız.
  • çok merak ediyorum. kahrolsun burjuva. izleyemiyorum film ekiminde
hesabın var mı? giriş yap