• mustakbel ek paket. daha yeni duyurulmustur. yeni is alanlari falan var galiba. adam gibi bir patch cikarmadiklari icin bayadir oynamadigimdan ciksa da bunu almakta da acele etmeyecegim.
  • the sims 3 sıçışından sonra expansionları falan bırakıp doğrudan the sims 4 için çalışmalara başlaması gereken ea games'in yeni anlamsızlığı.
  • 2010 haziranda çıkması beklenen; farklı mesleklerle ilgili maceralar içeren ek paket. isim olmamış yalnız.
    (bkz: serbest çağrışım engellenemez)
  • piyasa çıkmış, d&r'dan siparis verilebilen ek paket. gelsin gorecegiz bakalim ne katiyor oyuna. ama ne yapsalar sims 3'u kurtaramazlar gibime geliyor. sims 2'den cok daha iyi bir sims 4 olursa ne ala.
  • oynamaya yeni başladığım eğlenceli ek paket. proje bazlı çalışıp haftalık para kazanıyorsunuz. ben iç mimarım şu an mesela, elalemin evini dekore edip dekorasyon başına para kazanıp portfolyo hazırlıyorum. başta çok az para kazanılıo zor geçiniliyor ama ileride paraya para demeyeceğim gibi sanki.

    --- spoiler ---
    çamaşır da yıkanabiliyor ayrıca artık. tatlı bir ayrıntı.
    --- spoiler ---
  • sims sevdasının bitmediğine işaret ek paket. kaçıncı paket sahi bu ben takip edemez oldum artık.
  • itfaiyeci olduktan sonra önüme gelene romantik menü içinde i'm a firefighter! geyiğini uyguluyorum. haftada 3.000$ veren city hall utansın, fakirim ama kızlar bende demek isterdim ki sevgili sözlükçü yok kız mız. bütün günüm işte geçiyor kah arabayı tamir et, kah lavaboları temizle. fire chief oldum nuh diyor peygamber demiyor co-worker friendlerim, acımasızca sıçıyorlar tuvalete ve boyuna tıkıyorlar meledi. 2 sim kurtardım diye her gece olay yapan mayor mu olsun, ulan göt mayor! bak yine sinirlendim. benim adıma parti vereceğine az daha maaş versene i.melih kılıklı herif. ya neyse işte güzel oyun olmuş, yeni town falan güzel yani alın oynayın diyeceğim bir oyun.
  • gene kısa sürede tüketilebilecek bir sims ek paketi.
    ilk evvela görüp "aaa çamaşır yıkanabiliyormuş, yaşasın" diyerekten aldığım çamaşır makinesi, deterjanlar, çamaşır ipleri filan başta güzeldi ama adamım her üst baş değiştiğinde çıkan pis çamaşırları yıkamaktan, asmaktan, kuruyanları yerleştirmekten çamaşır kölesine döndüm, çocuğuma bakamadım, işime bile gidemedim. çamaşır makinesinin tek güzel yanı, alt model-ucuz olanların çamaşır yıkarken coşup şahlanması ve senin de üstüne oturup ya da üstünde tepinip onu zaptetmeye çalışman. ama bunu başkasının evinde yapınca hoş karşılanmıyorsun, evden atılmaya kadar varıyor işin sonu.
    yeni meslekler güzel olmuş zannımca. şimdiye kadar ilerleyebildiğim iki meslek araştırmacı ve hayalet avcısı. izlenimlerimi veriyorum:
    araştırmacı:
    sürekli bir takım davaların peşinde koşman, milletin çöpünü karıştırıp, posta kutusunu elleyip, evinden kanıt niyetine eşya yürütmen, tanımadığın kişileri sorguya çekip bulgularını birilerine bildirmen gerekiyor. çok zor ilerlenen ve çok meşakkatli bir meslek. 7. ya da 8. seviyesinde birisinin ifadesini (bilmem kimle saat üçte bilmem nerde kahve içtim) bir diğerine doğrulatmak için günlerce uğraşıp, ağzından bir türlü laf alamayınca bezip bıraktım araştırmacı kariyerini. sorgulamaya çalıştığım kadın nuh dedi, peygamber demedi. arkadaş oldum, iyi arkadaş oldum, en iyi arkadaş seviyesine getirdim ilişkimi; günlerce evimde kaldı, ekmeğimi yedi, yatağımda yattı, leş gibi koktu ama ser verdi, sır vermedi eşek. bu süreç içinde yaşlanıp götüme benzedi, flört girişimlerimi de geri çevirmedi ama bir türlü gerekli bilgiyi kendisinden alamadım.
    araştırmacı kariyerinin komik yönü ise elalemin evine kapıyı bacayı kurcalayıp gizlice girebilmen. ev halki uyanıkken, gündüz gözüne filan girebiliyorsun milletin evine. yakalarlarsa defediyorlar ama hemen üzerine gene girilebiliyor aynı eve. beş-altı kez üstüste gerçekleştirdim bu eylemi, polisi filan ararlar mı, atraksiyon olur mu acaba merakıylan, fekat hiçbir halt olmadı.
    hayalet avcısı:
    milletin hayaletli evlerini, lost'taki miles'ın kullandığı elektirikli el süpürgesinden bozma alete benzer bir aletle ziyaret edip orda burda abukluk yapan ruhları emip sömürüyorsun. hayaletli evlerde çalan müzik çok güzel olmuş bu arada. evlerin atmosferi de çok tatlı, ekseriyletle kırmızı ya da yeşil bir ışık hakim. adamım bazen iki ruhu emip ondan sonra oturup televizyon vs izlemeye başlıyor, ev sahibinden ayar gecikmiyor tabii: "sana bu kadar parayı tv izle diye mi veriyoruz, elektirik faturasını maaşından keserim" vs vs. birine çok kızdım böyle, emdiğim ruhlardan birini serbest bırakayım dedim, "sana iyilik yaramıyor, al ulan pezemek" diyerekten, ruh huzura kavuşup gitti. demek ki bir kere emilen ruhtan bir daha hayır gelmiyormuş.
    şimdi dövmeci, iç mimar, itfaiyeci yok bilmem ne mesleklerini de deneyip paketin miyadını dolduracağım allahın izniylen.
    not: oyunda crumplebottom* soyadlı birini de gördüm ya, artık ne diyeyim bilemedim.
    kaldığımız yerden devam:
    oyunda elektirikli aletleri patlatarak eğlenme gibi bir opsiyon buunduğunu keşfetmiş bulunmaktayım. tamamen niolacak diye meraktan, buzdolabı ilen etkileşim opsiyonlarında çıkan detonate seçeneğine tıkladım, (detonate'e tıklayıp ne olacağını merak etmek de iyi bir salaklıkmış, ne olacağı var mı patlayacak işte) adamım gidip dolabı iki kurcaladı, koşarak bahçeye çıkıp kulaklarını kapatıp bekledi. bir şey olmadı. vazgeçmeyen salak adamım tekrar buzdolabını kurcalarken kıyamet gibi bir patlama oldu iki itfaiyecinin ancak söndürebildiği bir yangın çıktı. şudur budur derken baktım istekler paneline, 5 elektirikli aleti daha detonate etmek istiyor arkadaş... açıklamasında da "what's more enjoyable than detonating things?.." (bir şeyleri patlatmaktan daha zevkli ne olabilir) diye saçmalıyordu.
    itfaiyeciler saçını başını yolarak posta attılar, sigorta dandik bir para ödedi, bir sürü hurda atık ve yanık suratım-havaya dikili saçlarımla kalakaldım.
    "what's more enjoyable than detonating things"miş. has..tir ordan!
  • benim eleman kadınlar ile gayet iyi arkadaşlık kuruyor ama bir tanesini henüz sevgili edemedim. oyunun ana özelliği güzel olmuş. stilistlik yapıyorum. tipim şişman, inek tipli biri ama kadınlar ile arası süper. eve bir de çamaşır makinesi aldım. devamlı kitap okuyorum. kariyerimde ilerleme sağlamak için bayağı çalışmam gerekiyor anlaşılan.
hesabın var mı? giriş yap