this is the police

• belaruslu weappy studios tarafından geliştirilen, 2 ağustosta satışa çıkacak oyun. tanıtım videosu ilgi çekici. ilk izlenim olarak ta stallone'un cop landi geldi aklıma. güzel gibi.
  
  ukte: punkertifo
• dün akşam 2 saat kadar oynadığım oyundur. şimdilik senaryosu ve grafikleri hoşuma gitti. müziklerinin mükemmel olduğunu söyleyebiliriz.
• içinde bir adet "alpan yıldırım" isimli polis bulunduran oyun. adam zenci, türk müdür bilemedim. oyun güzel bu arada, tıkla ilerle mantığında ama yığınla olay oluyor.
• weappy studio tarafından geliştirilen ve thq nordic tarafından dağıtılan oyun.
  
  oyun genel itibarıyla bir polis merkezi yönetme simülasyonu diyebiliriz. oyunda her gün birçok suç işleniyor ve polislerinizi, güvenilirliklerine ve yeteneklerine göre bunlara dağıtacak ve müdahale edeceksiniz.
  
  kimi zaman, bir olayda nasıl davranacaklarını bilemeyip size soracaklar ve üç seçenek arasından, hangi yolu izlemeleri gerektiğini söyleyeceksiniz. bunun sonucu olarak gönderdiğiniz polislerin tamamı vurularak hayatlarını kaybedebilecekleri gibi, hepsi canlı olarak da kurtulup suçluları yakalayabilir. yani seçtiklerinize dikkat etmeniz gerekiyor.
  
  birçok zaman karşınıza para için suç işleme imkânı çıkacak. bunları yaptığınızda legal problemler yaşayabileceğiniz gibi, bunları aşmanın yolları da olacak. yani yolsuz bir polis müdürü veya dürüstlük timsali bir polis müdürü olmak sizin elinizde.
  
  jack boyd'un özel hayatı da sürekli anlatılacak ve problemleri yansıtılacak.
  
  oyun güzel, %50 indirimle 12,5 tl fiyatıyla satılıyor. yaklaşık 17 saatlik bir oynama süresi sunuyor. maalesef türkçe dil desteği yok bundan dolayı dil açısından zorlanmayacak insanların almasını öneririm.
  
  steam'de oyun için yaptığım incelemeyi de aşağıya kopyalayayım.
  
  "daha önce bu türde bir oyun pek oynamamıştım ama beğendiğimi söylemeliyim.
  
  + fiyatına göre uzun oyun süresi.
  + polisleri yönetmenin zevkli olması ve ayrıca araya giren cutscenelerin daha da güzel bir tat katması.
  + hikâyenin güzel olması ve jack boyd'un insani yönünü de göstermesi.
  + her gün karşımıza çıkan yaklaşık 7-8 olayın her birinin birbirinden farklı olması. bu çok iyiydi.
  
  - oyunda pek çok yol seçebilmemize rağmen oyunun sonunun pek değişmemesi.
  - 180 gün oyuna belli ki fazla gelmiş. bir noktadan beni acayip sıktı.
  - davaların çözüm şekli biraz daha değişik olabilirmiş.
  
  genel olarak indirimdeyse alıp denenebilir.
  "
• (bkz: this is the police 2)
• rıza baba simülasyonu bir nevi
  emekli olmaya yakalaşan bir polis şefini yönetiyorsunuz
  olaylar oluyor ,kaç polis gidecek bilmem ne herşeyi seçebiliyorsunuz,haftada bir belediyeden talepte bulunabiliyorsunuz zaman geçirmedik güzel oyun
  not:31 temmuzda 2.si çıktı
• (bkz: #62174283) - oynadım, geri geldim.
  
  çıkış fikri popüler ve ilgi çekici. karanlık ve yozlaşma vaatleri kısımları umut verici fakat oyun tam anlamıyla korkunç.
  
  baş karakteri seslendiren adam çok rahatsız edici. tek kişilik tiyatro gösterisi gibi yüksek tondan, vurgulu vurgulu konuşuyor. bütün oyun boyunca da bu adam konuştuğu için bir noktada "eeeh eytere bea" diye sayıklıyorsunuz.
  
  sürekli bi cut-scene, bi cinematic durumu var. 5 dakika oyun oynuyoruz 20 dakika anlamsız videolar izliyoruz.
  
  180 gün süreli oyun ve her bir günü (spoiler: bir kısım hariç) tek tek oynamamızı bekliyor. oldu başka işim yok zaten.
  
  memurların professionalismleri hiçbir işe yaramıyor. ne olayı çözebiliyorlar ne de disiplinli bir şekilde işe geliyorlar. professionalism çoo hoştur ama benana.
  
  bi soruşturmada tüm dedektifleri davaya atadım yine de yeni frame getiremediler, haliyle de davayı çözemeden kapattık. ki adamların yarısı 400 üstü professionalismli dedektifler.
  
  valilik ya da belediye başkanlığı olur olmaz adam istiyor. bu isteği bekletme şansınız yok. olaydan dönen ekibi bekleyeyim, onları isteğe yönlendireyim diyemiyorsunuz. 911 çağrısına cevap vermezseniz valilikle kötü oluyorsunuz, cevap verip adamları gönderip aniden gelen "adam gönder" isteğine cevap veremeyince yine kötü oluyorsunuz. (bkz: what can i do sometimes)
  
  velhasıl olmamış oyun. 5.5/10
• müziklerinin çoğu çok iyi. hikaye de sürükleyici, finaliyse pek tatmin etmedi maalesef.
  
  ama oyunda her gün tekrarladığımız ana mekanik ya da core loop ne derseniz, bir noktadan sonra sıkıyor, eziyete angaryaya dönüyor.
  
  ekiplerinizi mükemmele yakın yönetmek için gelen ihbarları okumanız ve ciddiyetini değerlendirmeniz lazım (tabii ne kadar dikkatli olsanız da bazen yanılmak mümkün). bu da bir yerden sonra sıkıyor. oyun süresi yarıya ya da üçte birine indirilmeliymiş. sırf görev yazmak kolay diye yazıp durmuşlar, çağımızın hastalığı nicelikperestliğe kapılmışlar.
  
  soruşturmalarda frame dizme mekaniği de başta eğlenceli ama bir noktadan sonra buradaki saçmalıklar da can sıkıyor ve bu işi de sıkıcılaştırıyor. bazı olaylarda birden fazla sekansın çözüm olarak kabul edilmesi gerekirdi çünkü mantıksal veya kronolojik açıdan fark olmadan farklı dizilimler yapmak bazen mümkün oluyor buna rağmen bunlar çözüm olarak kabul edilmiyor (frameler arasında bazen çok küçük farklar olabildiğini bilerek söylüyorum bunu).
  
  --- spoiler ---
  
  finaldeki assault'ta da planı nasıl kurmanız gerektiği maalesef açıkça anlaşılamıyor. ifadelerin hepsini toplayıp dikkatlice okuduğum hâlde böyle oldu.
  
  zaten assault'taki foto ile masamızdaki maket arasındaki uyumsuzluklar (örneğin katedral ve city hall'un birbirlerine göre konumlarının foto ve makette farklı olması, fotodaki diğer binalarda da böyle hatalar var) bir özensizlik alameti.
  
  --- spoiler ---
  
  bitirmeme rağmen tavsiye etmeyeceğim bir oyun oldu. this is the police 2'de bu problemleri düzeltmişler mi göreceğiz.
  
  oyun müzikleri için bir playlist var, resmî mi bilmiyorum: https://open.spotify.com/…um/4mo1iamix4hxijbomggy20