*

  • macera tüneli dizisinin* en güzel kitabı. bu macerada bir dedektifsiniz ve mü$teriniz için tibetli rahiplerin meditasyon yoluyla havaya yükselebileceklerini kanıtlamak için ara$tırma yapıyorsunuz ancak olaylar sizi çok büyük olayların içine sokuyor. tibet'in gizli hazinesi, macera tüneli dizisinde içinde en çok seçenek bulunan kitaplardan birisi ve her seçenek oldukça uzun ve doyurucu maceralara yönleniyor.
  • macera tüneli dizisinin ilk kitabı. tibetli rahiplerinin acayipliklerini araştırarak başlanılan bir romandır. serinin vasat kitaplarından biriydi bana göre.
  • bu kitabı okuduğumda sene bin 994'tü ve pendik'te öyle aman aman kitabevleri falan da yoktu. sadece belediye binasının ve istasyonun karşısında birer adet kitabevi vardı yamulmuyorsam. seriye uzay şeytanı ile başladığım için ağzımda leziz bi' tat kalmış o ufak halimle ve seriye devam etmek istemiştim. ilkokul 3. sınıf bünyem ile aydınlı yolu'ndan kalkıp yaşım itibariyle benim için tehlikeli olan tren yolunu da geçerekten tek başıma bu kitabı almaya gitmiştim. üstelik tren yolunu geçişte kullandığım güzergah daha evvel gökhan dolmacı adlı ilkokul öğrencisinin tren kazası neticesinde öldüğü yerdi. resmen kendi maceramı kendim yaratmıştım anlayacağınız, daha kitabı bile okumamıştım halbuse.

    bana kalırsa da serinin en güzel kitabı idi. tek tek sayfa opsiyonlarını-geçişlerini ezberlemiştim. kurnazlık yapıp her okuyuşumda tibet'in gizli hazinesine ulaşıyordum. ehe.

    editos: imla.
  • her gün yapılarak genç ve zinde kalındığı iddia edilen hareketler.

    hareketler
  • bilimsel olarak kanıtlanmasada tibetin sırrı hormonal sistemimizle alakalı bir durum. tibetin beş hareketi yavaşlayan endokrini hızlandırmaya yardımcı olup sırrın ikinci perdesi bu hareketleri düzenli olarak hergün yapmakta olduğunu düşünüyorum.
  • her gün yapmaya çalıştığım pilatesimsi hareketler , her birini 21 kere yapınca kaslarınızı hissedebilirsiniz.
  • an itibariyle anısıyla hatırlanan kitap.

    ortaokulda nöbetçi öğrencilik ile başlayıp, sonrasında biraz sessiz kalmak biraz da kitap okumak için okul kütüphanesine giderdim. öyle ahım şahım kütüphane olmamasına rağmen küçümsenecek gibi de değildi.

    sıradan bi günde sıradan bi öğle paydosu olduğunda oldukça sıradan bir öğrenci olarak yine kütüphanemize gitmiştim. kütüphane pek de sıradan değildi o gün. senelik düzenleme ve temizlik günündeymiş. bunu bahane edip beni içeri almamışlardı. içeride de nöbetçi öğrencilerle çiğdem öğretmen kitapları diziyorlardı. götüme baka baka geri dönerken bir nöbetçi öğrencinin daha kütüphaneye girişini görmüştüm. uzaktan sevdiğim, platonik aşkım, 7b'den şahika. o da bugün nöbetçiymiş ve o an kütüphanedeydi.

    şahikanın peşine bende girmiştim içeri. yine öğretmen çıkmıştı karşıma. bu seferinde azarlayarak "oğlum laftan anlamıyor musun sen? kapalı bugün burası" demişti. sesi hep metalikti çiğdem hocanın hala kulağımda çınlıyor. o zaman çatallı ses nedir bilmiyordum tabi.

    "öğretmenim ben de yardım edicem size" demiştim büyük cesaretle. transformers çiğdemin de memnun kaldığını hatırlıyorum. "geç şu raftakileri indir madem" demişti. işine geldi tabi. koşarak geçmiştim. gözüm ise hala dolanıyordu. şahika hangi rafı temizliyordu düşüncesiyle

    zamanla kendimi işe kaptırarak, biraz da çiğdeminatörün korkusundan raftaki kitapları indirmiştim. tek tek silmiştim ve tekrar yerine yerleştirmiştim. o an için vaktin akşam olması gerekiyordu ama gerçek zamanda daha 10dakika bile geçmemişti. anlayacağınız baya yorulmuştum. mola verme bahanesiyle bulunduğum yerden ayrılıp kütüphaneyi turladım. sonunda bulmuştum şahikayı.

    biz orada hamal gibi çalışırken o da kitap okuyormuş paşam. ohh. biraz nefret ettim anlık ama hani bi nefes alıp verene kadar. sonra gittim yanına. kitabın ortalarındaydı. birden başa dönmüştü. çiğdetronu kandırmak için kitap okuyormuş gibi görünüyor sandım. "ne yapıyorsun öyle" diye sordum. elindeki kitabı gösterdi bana. "dedektif sensin" yazdığını hatırlıyorum. sonrasında şahika göstere göstere anlatmıştı. o an dünyanın en güzel şeyini keşfetmiş gibiydim.

    dıradan bigünde sıradan bir öğlen arasında sıradan bir öğrenciyken hiç de sıradan olmayan, olağanüstü serüvende söz sahibiydim. sahibiydik daha doğrusu. şahika hala oradaydı.

    öğlen bitene kadar iki serüven sonlandırmıştık. ikisinde de öldük. ama kararları kendimizin vermesi mükemmel bi güçlülük hissi veriyordu. gaza gelip şahikayı dudaklarından öptüm. şaka şaka zil çaldı. öğlen arası bitti. büyük bi heyecanla kitabı ne yapacağımızı düşünüyorduk. "çalalım" dedim. hazine bulmuş gibiydim. hırsızlığı göze almıştım. şahika daha akıllıca bişey söylemişti. "saklayalım"

    o an şahikaya tekrar aşık olmuştum. büyük şehvetle dudaklarına yapıştım. şaka yine şaka. beraber köşe raflardan birinin arkasına sakladık. ben derse döndüm o da orada kalmıştı.

    ulan benim aklıma kurt düştü. bu şahika nöbetçilik sırasında kitabı okumasın. bütün serüvenleri bitirmesin! dersi zor bitirmiştim. tenefüste koşarak kütüphaneye gittim. kütüphane kilitliydi. o kurt bütün gece beynimi yedi. uyuyamamıştım.

    ertesi gün öğlen oldu tekrar koşarak kütüphaneye gittim. başka biri görse "lefer bu lefer! koşarak kitaplarına geliyor! aç bilgiye aç" derdi. ama gören olmadı.

    kütüphaneye girmemle şok olmam bir oldu. her rafın her şeyin yeri değişmişti. hemen sakladığımız yere gittim. kitap da yok! resmen gölgerin gücüne gitmişti. güç bende değildi artık. tüm raflara tek tek baktım yoktu. utanmasam ağlayacaktım. ağlamadım. utandım.

    o gün bugündür görmedim o kitabı. ama beynimi kemiren başka bir kurt var. acaba şahika mı çaldı kitabı. hep düşünür dururum. acaba okumuş mudur her serüveni?
  • fiziksel olarak esneklik kazandıran, ruhsal olarak ise bir bağlanma ve odaklanma neticesinde rahatlama sağlayan hareketlerdir.
    yerçekimi nedeniyle tüm vücudun aşağıya doğru yönelimini geciktireceği iddiasıyla yapıldığı da söylenir.
  • tibetin gençlik pınarı diye bilinen hareketler. 15 yil once her sabah akşam yapmaya başlamıştım. o donemde 5 kat merdiveni nefesim değişmeden cikabiliyordum. sonra bir gun ara verdim, amaan sonra yaparim dedim ve bırakmıştım. bir hafta once uçer kez yapmaya başladım yine. şu an her sabah 5 kez yapiyorum, ve arti 2 ile arttiracagim 21 olana kadar. gribi bile daha hafif atlattim.
hesabın var mı? giriş yap