*

  • eski türk filmlerinde çirkin kadın metamorfozunun başarıyla sonuçlanması için başroldeki eski köylü, müstakbel şehirli kadının aldığı dersler. dersler değişik branşlarda olup genel olarak aşağıdaki konu başlıklarında işlenir. her bir dersin konusunda uzman, fransada eğitimini tamamlamış hocaları vardır.

    1- kılık kıyafet: ilk olarak işe kılık kıyafetten başlanır. eskimiş basma entariler çıkarttırılır ve büyükçe bir mağazaya götürülür köylü kızımız. ardından soyunma odasından 4-5 değişik kıyafetle döne döne çıkar. bir sonraki sahnede elinde alışveriş poşetleriyle yardımcısıyla beraber mağazanın kapısından çıkarlar. doğruca bir kuaföre. baş örtüsü büyük bir tereddütle çıkartılır. sonra adını bilmediğim o şeyin içine kafasını sokmuş bir haldeyken manikür ve pedikür işlemleri halledilir. hocası kadındır.

    2- dil: türkçe ve fransızca olmak üzere ikiye ayrılır bu dersler. ne demişler, bir dil bir insan, iki dil iki insan. görülecek olan tüm dersler içerisinde en korkunç tipli öğretmenler bu dersin öğretmenleridir. türkçe dersinde istanbul türkçesi dersi verilir. "yapıyom, ediyom" yerine "yapıyorum, ediyorum" denmesi öğretilir. tabi hemen ilk derste başarıya ulaşılmaz bunda. hoş ikinci dersi hiç görmüşlüğümüz yoktur beyaz perdede ama sonuçta bu derslerin karşılığı fazlasıyla alınır. bir iki de fransızca lakırdı öğrenildi miydi bu ders de nihayetlenir. türkçe hocası erkek ya da kadın, fransızca hocası kadındır.

    3- sofra adabı: araplar gibi yemek yiyen kıza bir fransız asilzadesi gibi yemek yemesi bu derste öğretilir. çatalın bıçağın nereye konulacağı, hangi elle kullanılacağı, bir tavuk butunun çatal bıçak yardımıyla nasıl yenileceği bu dersin müfredatına girer. yalnız dersin başında aç köylü kız illa ki buta bir elini atar. zor bir derstir. hocası kadındır.

    4- yürüyüş: kredisi en düşük derstir. çünkü aslında normal yürüyen kadın bu ders esnasında bir orospu edasıyla yürüyormuş gibi gösterilir. ders mecburi olduğu için plana konmuş ve dersin gereksizliği belli olmasın diye o ders esnasında kızın yürümeyi bilmediği varsayılmıştır. dersin olmazsa olmazı elbetteki kafa üstüne kitap koyup yürümektir. kız, kafasından düşen kitabı tutarken bu sahne de sona erer ve bir sonraki derse geçilir. hocası kadındır.

    5- müzik: eveeet, bir sonraki dersimiz müzik. kanaatimce kredisi en yüksek olması gereken ders budur. çünkü müzik bir kabiliyet işidir. öyle her adam beceremez. ama olsun, biz gene de piyano başında kıza şan dersini veririz. hocası erkek de olabilir, kadın da.

    6- dans: köylü kız esas oğlanla dans edecektir mutlaka bir şekilde. ona hazırlık için vardır bu ders. bu ders esnasında oklava gibi duran kız şehirli olduğunda bir balerin olur şerefsizim. tabi ki tango. hocası kadındır.

    7- spor: tenis öğretme bahanesiyle değdirmek nedir, ne değildir aha bu derslerden öğrenmişizdir. satranç öğrenecek hali yok ya kızın. hocası mutlaka erkektir.

    bu derslerin ardından metamorfoz tamamlanır.
  • şimdiye kadar türkan şoray ve perihan savaş'ın aldığına şahit olduğum dersler.
    dans hocası erkek olduğunda kız mutlaka beline sarıldı diye adama tokadı basar.
    yemek dersinde "biz ne güzel domates peynir yiyorduk bunlar ne" diye söylenilir.
    adab-ı muaşeret dersleri vardır. hocası kalın gözlüklü frijit bir kadındır ve bizim esas kız yüzünden hayattan nefret eder. (yürüyüş, sofra adabı ve birtakım asgari kültürel dersler-kitaplar filmler vs- adab-ı muaşerette öğretilir)

    ve sonunda esas kız kocaman şapkası,eldivenleri ve tayöörü ile esas oğlanımızı kendine aşık edip süründürmeye hazırdır artık. afiyet olsun
  • queer eye for the straight guy bu akimdan etkilenmistir.
  • başarılı bir örneğini hayat sevince güzel isimli ayşecik filminde görmekteyiz bu derslerin.. köyden gelmiş kızımız piyano dersleri, okuma yazma öğrenme ve kafaya kitap koyup yürümeyle beraber mini etekli, köylü şivesinden iki günde kurtulmuş bir hanfendi olmuştur.. hatta beraber alışverişe çıktıkları evin hizmetçisi* dükkan önünde 'ay çok güzel oldun kız' dediğinde 'sus farkındayım' diyerekten oldukça şeherli bir mizaç sergilemiştir..
  • 'ben gözel bir karıyam.' cümlesini tekrarlaya tekrarlaya karşıda duran aynaya doğru ilerlemek... sanırım bir türkan şoray filminde vardı bu sahne.
  • esas kizin kafasinin ustune konan kitaplarin icerigine asla dikkat edilmemistir bu derslerde. zira "bu kitaplar freud, kant ya da nietzche kitaplari olsaydi, turk sinemasi da su anda cok daha iyi yerlerde olurdu" diye dusunduren dersler butunu.
  • 80li yillarda mujde ar in verdigi ders.
hesabın var mı? giriş yap