• orjinal ismi banana brava dir
  • jose mauro de vasconcelosun'un yirmi iki yaşındayken yazdığı ilk kitabıdır. yazarın da ifade ettiği gibi kaba bir dili var. .--- spoiler ---

    kendine karşı biraz olsun namuslu davranan biri, yalan söylemekten, başkalarını yanıltmaktan zevk almaz; çünkü kendine yalan söyleyemeyeceğini bilir. tüm yeryüzünü kandırabilir, söylediklerinin doğruluğuna kendini inandırabilir ama tek başına kaldığında vicdanı onu rahat bırakmaz.
    --- spoiler ---
  • yaban muzu, elmas arayan iki arkadaşın hikayesi. genç ve tecrübesiz joel ve joel’e oğlu gibi davranan deneyimli gregorao. aynı kadına beslenen duygular yüzünden bir dönem ayrı kalırlar. joel gitmeyi tercih eder ve gider. yolculuğa beraber çıktığı arkadaşları joel’e büyük bir kötülük yaparlar. ormanda onu beklemeden yola devam ederler. joel, gıdasız, silahsız ve savunmasız günlerce yol almaya çalışır ormanda.
  • beni çok etkileyen bir kitap oldu iki madenci yoldaşın hikayesi inişli çıkışlı diyemeyeceğim genellikle inişli bir hayat hikayesi barındırıyor tavsiye ederim yazarın birçok kitabını okudum keşke okumasaymışım dediğim bir kitabı olmadı
  • baba oğul gibi olan iki madencinin yeniden kavuştuklarından sonra sanki hayata yeniden başlamışcasına bir irade de varken yeniden işlerin boka sarması okuyucuyu çok etkiliyor okunmalı
  • jose mauro de vasconcelos'un 1942 yılında yazdığı ilk romanıdır. brezilya'nın garimpo denilen elmas madenlerinde çalışan acımasız adamların serüvenini anlatır.

    kitabın giriş kısmında bu romanı nasıl yazmaya başladığını anlatır ve kitabı okuyanların, kaba dilden ötürü kendisini bağışlamalarını ister. ''var olanı değiştirmek ya da üzerini örtmek gerçeğe saygısızlık olurdu'' der.

    'çünkü yazılanlar yaşamdan geliyor; olmuş şeyleri, yaşamış ya da hala yaşamakta olan insanları bir araya getirdim, kişilerin işlerini karıştırmamak, tatsızlık çıkarmamak için sadece adlarını değiştirdim, kişiler öylesine gerçek ki, filmlerde alışılmış olan ''kişiler ya da olaylarla her türlü benzerlik salt rastlantıdır'' uyarısını bile kullanamam' diye de belirtir.

    ve ekler: ''yalan söylediğimi düşünene yalnızca şunu söyleyeceğim: ''garimpo'ya gidin, görün, geri dönün ve anlatın.''

    garimpo, kitabın konusunun geçtiği temel bölge olan elmas madeni ve onun yanına kurulmuş yerleşim yeridir.

    eğer okumaya ilk bu kitaptan başlamıyorsanız, alışık olduğunuz hüzünler, acılar sizi her zamanki yerde bekliyor olacak. eğer yazarın ilk okuyacağınız kitabı bu olacaksa, gözünüz pek sırtınız dik olsun.

    özet olarak; bir şekilde yolları kesişmiş joel ve grego'nun dostluklarını, mücadelelerini, yollarının ayrılışını, başlarından geçenleri, öfkeyi, yalanı, pişmanlığı, son kavuşmayı, istiklal marşı ve kapanışı konu alır.
  • şeker portakalı'nın ardından seneler önce bu yazarın kitaplarını okuyayım diye almıştım. 13 yıl kadar önce yani. şeker portakalı'nın çok uzağında kalması sebebiyle de o zamanki aklımla çok kızmıştım ama yine de yazarının hatrına özel tuttuğum kitaplardandır.
  • ilginç bir şekilde dönemin afro-latinlerinin *, beyazlardan da kızılderililerden de daha insancıl olduğu izlenimini veren kitaptır.

    bir de kafayı tapioca ve manyok * ile bozabilirsiniz dikkatli olun. ismini şimdi sayamadığım bir takım alkollü içkiler de cabası.
hesabın var mı? giriş yap