• genelde eve gec ve serho$ gelenlere soylenir.
  • bir ebeveyn repligi.'hadi git zibar artik' seklinde...
  • sevgiliye kızınca edilen laf
  • şehir olan sakaryada kent meydanına tepeden bakan balkonu olan, ufak samimi bir bar.
  • klişe bir bar ismi. neyse ki günümüzde azalarak bitmekteler.
  • bir tanesi sakarya da atatürk bulvarında ve cennet*'in üstündedir.
  • bugun balkonunda bir klozetin durduğuna şahit oldugum, sakarya da sevimli bir bar.
  • sakarya'da gündüz vakti tek başınıza ve ezan okunurken dahi biranızı yudumlayabileceğiniz, sessiz sakin ve ender bulunur mekan.
  • şehr-i sakarya'nın kent meydanı karşısındaki 3 katlı rock barı.
  • sakarya'nın yıllardır öğrenciler için vazgeçilmez barı çünkü rock müzik severlere hitab eder. ancak çalışanlarının eskiliği içine vurmuş ve tekelleşmenin getirdiği böbürlenmeden dolayı barzolaşmış tavırları yüzünden insan son çare olsa da oraya gitmek istemeyebiliyor. evet sakarya'da gidilecek başka bar yok öğrenci için. diğerleri daha ocakbaşı kıvamında takılıyor, ya da clubber kalıyor olabilir. ancak bugün başıma geldiği gibi bi şey başınıza gelebilir diye gitmeden önce beni arayın abi. ben size nasıl isterseniz öyle mekan bulurum. olmadı "oturun evinizde için." derim.

    insanlar bar gibi mekanlara genelde arkadaşlarıyla içecek başka mekan olmadığından gider. evler müsait değildir. arkadaşınla alkollü muhabbet etmek istersin bunun için alkollü bir mekana gidersin. kim ne derse desin önemli olan muhabbettir. iletişimdir. birbirinizi duymadıktan sonra orada olmanın bir anlamı yoktur.

    evet zıbara müzikleri güzel diye öğrenci tayfası gidiyor.

    arkadaşınla dertleşemedikçe, ya da söylediğin bir espriye karşındaki gülmedikçe birlikte içmenin ne anlamı var ama?

    bugün oradaydım. müzikleri güzel olan yerde. müzikleri yine güzeldi ama biz kendimizi bile zor duyuyorduk. bir kaç arkadaş gittik. tek derdimiz sohbet etmek. bir kez arkadaşım müziğin sesinden rahatsız olduğunu söyledi. bi eleman hoparlörler her yere eşit ses vermiyor diye bi bahane sunmuş ona. zaten bahaneli de bi insan. bahanenin nasıl bir şey olduğunu bilenler bilir. göt gibidir. vermek sana kalmıştır.

    ben söyledim başka birisine "ona çare bulunur." dedi. müziğin sesinde gıdım azalma olmadı. gram ya da ramak da olmadı.

    masamız değişti. hoparlörlere uzağız ama yine muhabbete de uzağız. hala kimse birbirini duymuyor. oraya müzik dinlemeye gitmek istemiyoruz. herkesin akıllı telefonu var herkesin kulaklığı var.

    tekrar söyledik müziğin sesinin bizi rahatsız ettiğini. biri tamam dedi. sonra az önce bahane sunan arkadaş geldi ve dedi ki "hoparlörler..."

    "hoparlörlerini sikeyim!" dedim. biz burada muhabbet etmeye çalışıyoruz. defalarca da insan gibi söylüyoruz. sen hala bizi salak yerine koyup hoparlörler diye konuşacaksan ortada bi yanlış anlaşılma var çünkü ben salak değilim. iletişim kurmaya ya da sorun çözmeye odaklı değil. kafasında ben bunları hoparlörler diye keklerim tavrında bir düşünce var ve bu düşünceyle bizi susturacak. komik. ama sinir bozucu da. "küfretmeden konuşursak" falan dedi. "küfrediyorum çünkü sinirliyim." dedim. şimdiye kadar defalarca gittim o bara. çalışanlarla iyi geçinmeye çalıştım ama hemen hemen hepsinin bi pms'ine denk geldim. ancak hiç bu kadar sinirlenmemiştim kimse de beni orada bu kadar sinirli görmemişti. zekama hakaret başka bir şey abi.

    genelde yapıldı "eyvallah" dedim, ses çıkarmadım ama o adamın ve diğer garsonların insanları salak yerine koyması ilk değil son olmayacak.

    şimdi oraya gitmeye çalışacak bir ekşi sözlük okuruysan kendini salak yerine koydurtmak mı istersin, yoksa senin için alternatif önermemi mi?

    dileyen bu konu için hemen yeşillendirebilir.
hesabın var mı? giriş yap