• herkesin bildiği bir gerçek olsa da artık bunun açıkça dillendirilmesi gerektiği kanısındayım. hiçbir derinliği olmayan maddeler halinde yüzeysel yazılar yazması, bir nevi ergen blog yazarı gibi tıklanacak başlık ve anahtar kelime seçimi, hitabet ve moderasyon konusunda profesyonel durması ile kendine bir isim yapmış bu adam kendini haklıdan yana görse ve bunu bir grup insana kabul ettirse bile en hafif tabiriyle bir barzo olduğunu açıkça dillendirmeliyiz artık.

    en çok ekmeğini yediği haklıdan yana olma prensibini ele alalım, geçenlerde merve kavakçı'nın büyükelçi olarak atanmasına neden laf etmediğini şu cümlelerle özetledi:

    "uğradığı haksızlıklar merve kavakçı'ya gönlümde sonsuz kredi açmıştır"

    öncelikle durumu başörtüsüne indirgediği için aynı yazısında bahsettiği adam gibi ahmet hakan'ın kendisi de idraksız, ahlaksız ya da kuduruk diyeliriz. amerikan vatandaşı bir bireyin başka ülkenin çıkarlarını koruyacağını sorgulamıyor da başörtüsü yüzünden meclisten kovulmasına odaklanıyor.

    *link: http://www.hurriyet.com.tr/…-ya-da-kuduruk-40535575

    ayrıca kpss falan kalksın o zaman bundan sonra atamalar tamamen ahmet hakan'ın kalbindeki kredilere göre yapılsın ülkece rahat edelim. bir insanın yeterli olup olmamasının, liyakatının hiç mi önemi yok?

    bugün kaleme aldığı sahilde bikiniyle namaza duran kadın hakkındaki başka bir yazıyı ele alalım, bu videoyu izlediğinde aklından geçtiği cümleleri paylaşmış, bunların ilki:

    "6.3 yetmedi mi"

    *link: http://www.hurriyet.com.tr/…ikiniyle-namaz-40547682

    diğerlerini analiz etsen daha ne sakatlıklar çıkar ama bu adamın sahte isimle youtube yorumu yazan barzolardan farkı nedir bize biri açıklayabilir mi?

    edit: barzo hakarettir diyenlere yine yazarın kendisinden gelsin, böyle bir adamı savunursanız kendinize zarar gelir çünkü mutlaka sizi utandıracak bir şey yazmıştır. aşağıdaki linkte bir şahsa (metin hara) barzo vb. şeklinde yardırıyor.

    http://www.hurriyet.com.tr/…dede-15-temmuz-40520642
  • (bkz: hakaretin suç olması)
  • katıldığım tespit. yazılarında derinlik sıfır. köşe yazılarındaki üslubuna ve verdiği bilgilere bakıldığında kahvedeki dayılardan fazlası yok. araştırmacı gazetecilik yapıyor desen, o da yok. bir allah'ın kulu da çıksın desin ki "ben ahmet hakan'ın şu yazısını okudum. ufkum iki katına çıktı."

    hakikaten nedir ahmet hakan'ın olayı? yozgat'tan nişantaşı'na, beyaz çoraptan kısa paçalı skinny pantolona uzanan hikayesi mi cezbediyor sizi nedir yani? bu adama gelene kadar 100 tane gazeteci, televizyoncu sayılır ama ne hikmetse kendisinin yazdığı bomboş yazılar konuşuluyor.
  • eli kalem değil, para tutmaktadır.
hesabın var mı? giriş yap