• 08 mart 2005 gunu besiktas'ta araba carpan beni goturdukleri hastanedir. 45 dakika kadar davul gibi sismis kafama buz koymadiklari gibi bunun sebebini hemsire arkadasina "taksim'de mitingte dayak yemis, bosver" diye anlatan etik degerleri yuksek bir kadroya sahiptir. gozume oturan kanı dagitmak icin veremlilere verilen en agır kan sokturucuyu receteme yazmayi da ihmal etmeyerek "allah dusurmesin" listemde bir numaraya oturmustur.
  • cihangir caddesine bakan pencerelerine başta karbeyaz martılar olmak üzere her nevi kuş türünün uğradığı hastanedir. hayır yemek saatlerini biliyor, ona göre geliyorlar. bir parça koparana kadar da oradan gitmiyorlar. birkaç kez tık tık gaga sesi de duymadım değil hani... yoksa hastanede kalanlar için internet bağlantısı olmamasıyla hiçbir ilgisi olmasa gerek.
  • hastaneden çok otele benzeyen mimarisi ve dekorasyonuyla iç sıkmayan bir sağlık oluşumu olarak beğendim kendisini. cihangir'e, taksim'e yakınlığının da hastasıyım. ha fiyatları, elinizi verdiğinizde kolunuzu, bacağınızı kaptırdığınız doktorları ayrı. onlar özel hastane gerçekleri.
  • bir hastanın her bölüm için ayrı dosyasını* tutan ve bu dosyaları sanki devlet sırrıymış gibi diğer bölümlerden saklayan bir hastane.

    şöyle ki:

    önce gider dermotolojide muayene olursunuz. tedavinizde herşey yolunda gibi görünürken bir de bakarsınız ki aldığınız ilaçlar alerji yapmış. hemen doktorunuza başvurursunuz ucuz atlatıp başka ilaçla yolunuza* devam edersiniz. aynı şikayetten bir türlü bitmeyen tedaviniz devam ederken acil e başvurmak durumunda kalırsınız. acil dekiler size farklı bir tedavi uygular. dosyanıza ulaşamazlar çünki. sadece telefonla doktorunuza ulaşırlar. daha sonra bir türlü bitmeyen tedaviniz sebebiyle artık genel cerrahi'ye başvurursunuz. yine yeni bi dosya açılır, eski dosyalarınıza yine ulaşılamaz. ve cerrah tedavinize operasyon öncesi ilaç ile devam etmek ister ve tahmin edin bakalım hangi ilaçla, alerjiniz olan ilaç...

    yaa her doktorun odasına pc koymayı biliyorsunuz. bir de ufacık bi yazılım alın bari... ssg nin küçükken* yazdığı hastane programı var bakın.

    allah müstehakkınızı versin...
  • telefonla, farklı bir hastahanede yatan acil durumdaki hastanızın hastalığı hakkında uzm. dr. veya prof.'tan bilgi alabileceğiniz ve aynı bilgilendirmeyi yapan dr. tarafından 'biliyorsunuzdur burası özel bir hastahane ve sosyal sigorta geçmiyor' anonsu geçilen şifahane.
  • hastalardan kepçeyle alırken çalışanlarına çay kaşığı ile veren hastane
  • hastalardan kepçeyle alırken, çalışanlarına hiçbir şey vermeyen hastane... bir çok iyi ve donanımlı doktor, universal hospitals'ın sahibi azmi ofluoğlu'nun cimriliği ve tutmadığı sözleri nedeniyle "illlallah" demiş ve başka hastanelere kaçışmıştır, kalanlar da zaten iş bakınıyor... türkiye'nin en iyi tüp bebek ekibini kaçırmayı başarmıştır, göğüs hastalıklarında kendinizi baktıracak doktor bulamazsınız, kardiyoloji ise sgk'lı hasta kabul ettiği için evlere şenliktir... doktorlara para ödenmezken milyon dolarların çamlıca alman hastanesi'ne gömülmesi ve oranın da tüm alman hastanelerindeki zevksiz dekorasyonuyla dizilere set olarak kiralanması ayrı bir rezilliktir... olsundur, cihangir'de söğüşlenecek daha çok sanatçı, entelektüel ve gayrımüslim hala mevcut nasıl olsa!
  • çalışanlarının aylardır maaşlarını alamadığı hastanedir
  • çalışanlarının, hastalarının, malzeme tedarikçilerinin, taşeronlarının ayrı ayrı paralel evrende yaşamalarına rağmen aynı kaderle yollarının kesiştiği ticarethane. hedef kitle küçük görülmüş olmalı ki bu döngüye öğrenci ve öğretim görevlilerini de eklemek için yeni yüzyıl üniversitesini açmıştır. sistem aynıdır ödememe üzerine kurulmuştur. çaktırmadan zinciri büyütüp üniversite bina sahibine de benzer kazık atılmıştır.
    toplu kazık atma töreni için bakınız: universal hospital tirana
  • taksim ilkyardım acilinin intihar etmiş birinin ailesine diazem yap(ama)maktan kitlendiği, bir saate yakın bir bekleyişin ardından doktorun "bu adamlar bilmemkimler, mafya. şu adamın belinde silah var. ne zaman ne olacağı hiç belli olmaz. sen kaç kendini kurtar, ben bile tırsıyorum" diyerek beni canım burnumda sepetlediği bir günde ocaklarına düşmüştüm. 5 ml sıvıyı enjekte etmek için 30 kaime istediler. elim mahkum verdim. hemşirenin ekstradan koyduğu alkol hakikaten yanmayı epey azaltıyordu fakat onun da 30 lira edeceğini sanmıyorum. kıytırık bir enjeksiyon için 30 lira istemek ne lan? bir de "yok alerjim olursa başıma bir şey gelirse hastane mesul değildir" kağıtları imzalatmalar filan. iğneci mi olsam naapsam.
hesabın var mı? giriş yap