• çok fazla göç alan bir ülke olduğundan pek enteresan bulamadığım bir hakikat.
    benim enteresan bulduğum ise nüfus değil, nüfus dağılımı. en kalabalık şehir berlin 3,5 milyon bile değil. diğer kalabalık şehirler hamburg, köln, münih vs. ise 2 milyonu bile geçmiyor. bu kadar büyük ve kalabalık bir ülke için oldukça homojen bir nüfus dağılımı var.
    gerçi o güzel kasabaları, köyleri ve oralarda da insanların insanca yaşayabiliyor, çalışabiliyor, eğitim alabiliyor olmalarını hesaba katınca durumun enteresan bir tarafı kalmıyor esasında. yine de her düşündüğümde şaşırırım, almanlık gibisi yok derim hep.
  • başka bir kaç sebebin - gelişmişlik, şehirleşme, sanayileşme, modernleşen tıp - yanında en başta coğrafyadan kaynaklanan durum. almanya'nın yarısı çok alçak, büyük oranda düzlük, sulak, ılıman, verimli topraklara sahip. bu ülkede ancak trakya, güney marmara ve kıyı ovaları var. burası irice bir yarımada ve almanya'ya göre oldukça kurak. ortalama rakım bu ülkede 1000 metrenin üzerinde iken almanya'da 400 metre falan. almanya'nın nüfusu hızlı sanayileşmenin peşine 1870 'lerde 60 milyonlara ulaşmıştı zaten. bu yoğun sanayileşme ve öncesinde de coğrafi olarak düzenlenmiş, işlenmiş bir ülke haline gelmişti almanya. yanılmıyorsam almanya ve ingiltere'de - erken sanayileşme ve peşi sıra gelen kömür çılgınlığı sebebiyle - 19. yüzyılda doğal orman kalmamıştı. 2. dünya savaşı öncesinde bile 70 milyon civarındaydı nüfusu. bizim ülke bir nevi sanayileşen batı avrupa ülkelerinin 19. yüzyılda yaşadığı değişimleri 20. yüzyılın 2. yarısından bugünlere yeni yeni yaşıyor. hatta bir 20 yıl daha yaşayacak gibi görünüyor. nüfus olarak almanya'yı 20 yıl sonra, köy nüfusu oranı istatistik taklaları ile değil gerçekten %10-5 arasına düştüğünde belki geçmiş oluruz. peki gerekli mi, tartışılabilir.
  • artık geçerli olmayan bilgi. türkiye nüfusu 2020 itibariyle almanya nüfusunu geçmiştir.
    (bkz: #102041866)
hesabın var mı? giriş yap