• film aslında tek pencereden çok fazla vurguda bulunmuş. rahatsız edici doğru ama iyi bir film. mideniz kaldırmayabilir epey iğrençlik içerir.

    bundan sonrası spoiler içeriyor.
    savaş sonrası psikolojisi bozuk bir toplum. dört bir yanda bir şeylerini kaybetmiş savrulmuş insanlar bunlardan biri ana karakter fritz honka. iktidarsız ancak bunu güzel bir kızla olamadığı için içki karşılığı beraber olduğu en dibe batmış yaşlı ve geçkin kadınlara yansıtıyor ve onları döverek, öldürerek intikamını alıyor. gündüz normal işinde gücünde bir hayatı olan karakter çirkinliğinden ve bayağılığından dolayı öylesine görünmez bir karakter ki tüm bu çalışması karşılığını da içkiye ayırıyor ve kendini daha güçlü hissettiği diğer benliğinin kapaklarını açıyor. bir kaza sonrası kendine bir iyilik eli uzatılınca; diğer insanlar tarafından umursandığında; ancak o zaman kestiği kadınlara dair bir üzüntü duyuyor ve bu diğer benliğini bir süre bastırıyor. ama fatih akın filmlerinde aşina olduğumuz diğer karakterler gibi değişimin mümkün olmadığını tekrar bizim yüzümüze vuruyor. bir diğer nüans ise evindeki ceset kokusunu alt kattaki yunan göçmenlerin yemeklerine bağlayıp konuyu geçiştiren honka’nın onları hor görmesi, ancak filmde gördüğümüz en temiz ve düzgün insanların da o göçmenler olduğu ki bunu da sevgili almanların yüzüne söylemek istemiş diye düşünüyorum.
  • fatih akın’ın, heinz strunk’un çok satan romanından esinlenerek yazıp yönettiği altın eldiven, 12 nisan'da seyirciyle buluşuyor. film fritz honka’nın şoke edici hayatına odaklanıyor.

    konusu

    honka ilk bakışta zararsız ve acınacak bir tip gibi gözüken, fakat kaybedenlerin ve dışlanmışların müdavimi olduğu altın eldiven adlı barda seçtiği kurbanlarını çatı katındaki evine götürerek öldüren bir katildir.

    cesetleri evin kilerinde saklayan honka, bir süreliğine de olsa düzenli bir işe girip altın eldiven’den uzaklaşır. fakat korkunç alışkanlıklarından kurtulması kolay değildir ve işlediği cinayetler, polisin tüm umursamazlığına rağmen artık saklayamayacağı hale gelir.

    edit : savaş sonrası ekonomik bir kalkınma mucizesine imza atan fakat insanların buna tezat oluşturacak biçimde güvensiz ve korku içinde yaşadığı 1970’ler almanya’sının çarpıcı bir portresini sunan film, 2019 berlin film festivali’nde altın ayı için yarıştı.
  • fatih akın'ın, alman dışavurumcu sinemasının yoğun etkisi hissedilen, yer altından karakterlerle bezeli, grotesk ve her nasılsa bir yandan da alabildiğine gerçekçi son filmi, kolay ve yüzeysel beğeniye hitap etmeyen güçlü bir yapıt.
  • fatih akın'ın tümüyle avrupalı bir sinemacı olduğunu gösterdiği film olmuştur. önceki filmlerinde gördüğümüz içten, sıcak bakış açısı bu sefer hiç yok. dışarıdan bir soğuk bir gözlemci edasıyla alman bir seri katilin sefil hayatını izliyoruz.
    açıkçası filmi fazlasıyla beğendim. bu dışarıdan, yorum katmadan, soğuk bir şekilde aktardığı hikayesi fazlasıyla bana geçti. oyunculuk ve sinematografik açıdan da oldukça tatmin ediciydi. alışık olduğumuz fatih akın filmleri gibi değil ancak güzel.
  • fatih akın hikaye anlatımını teknik olarak daha direkt, daha pürüzsüz hale getirmiş; diğer filmlerinde olduğu gibi anlatı kendi merkezinden sağa sola dağılmıyor. reji her açıdan bir takım nedensellik kaygılarıyla rasyonelize edilmiş; sinematik tercihlerin bilinçli, belirgin olması şahane bir gelişme.

    bu, bir yerde izleğin hızını kesiyor ama "demli" ve takibi yorucu olmayan bir seyir keyfi yaşatıyor, kesinlikle.

    bu anlamıyla duvara karşı'dan çok daha iyi bir film.

    ancak, hem de koskocaman bir ancak, filmin içeriği o kadar zayıf ki ve içeriğe eklemli fikirler o kadar parlak gibi gözüküp hiç de parlak değil ki, belki de gerçek hikayeye uydurmak için zorlanmışçasına sırıtıyor. rejisinde uyguladığı tutarlılık hikayenin kendisinde asla yok. hiçbir şey demiyorsa bile hiçbir şey söylememek karaktere bir ara "neden! neden! bir nedeni yok işte" dedirtmek midir?

    --- dikkat spoiler ---

    üstelik, inançlı potansiyel bir kurbanı "iyi" olduğu için katilin elinden kurtarabiliyorken.
    bu ne tip bir nedensizlik?

    --- dikkat spoiler ---

    filmi henüz izlemeyenlere filmin "sert" ama gore bir sertlikte olduğu uyarısını da yapalım ki fatih akın'ın golden globe'ta yaptığı "warn your brothers" isimli şakasını da dikkate almış olalım; alman dışavurumu kadar "garip" bir şakayla...

    öyle ya da böyle sinemasına tutulduğumuz* yönetmenimize şahsen inanılmaz inanıyorum; büyük dağıtımcılı gelecek filmi bayağı iyi olacak.

    ha gayret fatih, kadere inanırım olacak, olacak ve buraları okuyorsan "abi bir filminde beni de oynatsana yiea".

    falan.
  • fatih akin'in inanilmaz pskolojik filmi. kotu puan veren arkadaslar filmi pskolojik olarak degerlendirmiyor sanirim. film bittikten sonra 24 saat kendime gelemedigim beni sekilden sekile sokan sanat eseri. ayrica almanlarin o donemki pskolojilerini cok iyi yansitmis filmdir. nerdeeeeeen nereye gelmis adamlar insan sorgulamadan edemiyor.
  • biz de içki mi içiyormuşuz ya dedirten fatih akın filmi.

    karakterlerine, atmosferine, renklerine hayran kaldım. ikinci bölümden sonra biraz tempo düşüyor, hikaye tekrara giriyor ama olsun.
  • geniş bir müşteri kitlesine sahip mekan. özellikle geceleri park edecek yer bulmak neredeyse imkansızdır.

    (bkz: para basmak)
  • premier lig'de sezonun en iyi performans gösteren kalecilerine verilen ödül. mutlaka diğer liglerde de bu ödülün muadilleri vardır.
  • isminin altın eldiven olmasının sebebi,işletenin eski bir boksör olmasıdır.bu yüzden gelen hesaba itiraz etmenizi pek tavsiye etmem.
    yemeklerinin lezzetinde çizgiyi bir türlü tutturamamıştır, zira kah leziz olur dürümleri,kah lezzetsiz...
    bu yüzden şıkır şıkır koko mustinin az ilerisindeki, çamaşırcı deresinin hemen önünü mesken tutmuş, seyyar dürümcüyü tercih sebebidir.
hesabın var mı? giriş yap